Sana Nerden Rastladım

uno

Miribayın öncelikle. Yeni hikayemi sizlerle paylaşmak istedim. Umarım beğenirsiniz..
bu kitapta Korkuluk' un aksine bol bol satır arası yorumlarınızı görmek istiyorum.

dipnot; Korkuluk isimli hikayemin anlamadığım bir şekilde bölümleri silindi ve yayından kalktı. Neden nöyle olduğu hakkında bir bilgim yok. Bölümleri geri yükleyemiyorum maalesef. Yine de okuduğunuz, beğendiğiniz, yorum yaptığınız için teşekkürler...

🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍🤍

Doğum günüm için en yakın arkadaşlarımla gece kulübüne gittik. deli gibi eğlendik, paramızın son kuruşuna kadar alkol aldık. bugün hem onlu yaşlarımı bitirip yirminci yaşıma girmiştim hem de iki gun sonra sonunda istediğim üniversiteye başlıyordum. çok çabalamıştım ve karşılığını alıyordum artık.

Ailem LA' da yaşıyordu. ben okulum için New York' a taşındım. bugün arkadaşlarım bana sürpriz yapmak adına New York' a geldiler ve beni henüz cesaret edemediğim, NYC' nin ücra köşelerindeki gece kulübüne getirdiler.

Başımın döndüğünü hissediyordum. aynı zamanda midem de felaket bulanmaya başlamıştı. Umarım bu gün kimsenin üzerine kusup igrenc bi güne cevirmezdim. Yanımda yari baygın halde oturan Josh' ı dürtüp benimle tuvalete gelmesini söyledim. ama o kadar kötüydü ki gözünü bile açamadı. dikkatimi toplayıp sakince ayağa kalktım. düşmeden tuvalete gidebilirdim tabii ki. kusmak onemliydi burda.

Sakin adimlarla tuvalete gittim. iki kapı vardı biri evet tuvaletti ama digeri neydi? hangisi kadınlar tuvaletiydi?

duvardaki tabela yerinde durmuyordu. ya da benim başım fena dönüyordu. duvara sırtımı yasladım ve gözlerimi ovdum. o an birinin sesini duydum. yankı şeklinde ama sanki benimle konuşmaya çalışıyor gibiydi. ellerimi yüzümden çektim ve başımı kaldırdım. tanimadigim bir adam elini omzuma yerleştirmiş ve iyi olup olmadığımı soruyordu. evet anlamıştım. kesinlikle bunu soruyordu... iyiyim demek için ağzımı açmıştım ki adamin uzerine kusmuş bulundum. beni hizlica tuvalete soktu ve elimi yüzümü yıkadı. ben defalarca özür diliyordum ve cevap vermiyordu. Tanımadığın adamın üzerine kusmak nedir ya?

sonunda yüzümü yıkamayı bıraktı ve beni koltuk altlarimdan tutup lavabonun kenarina oturttu. Konusmuyodu benimle. o kadar özür dilemiştim ve cevap vermemişti. gomleginin düğmelerini açmaya başladı. o an aklıma çok terbiyesiz düşünceler yerleşti. zaten kafam.bir dünyaydi ve aklıma gelen seye bak!

bütün düğmelerini açtı ve gomleginin kusmuk olan kısmına once sabun sıktı sonra da suya tuttu ve yıkadı. Adam pür dikkat gömleğini yıkıyordu ve ben de terbisyesizce adamın çıplak gövdesini izliyordum.

"Yüzümü bir kez daha yıkar mısınız? çok iyi geldi de.." dedim şirin şirin sırıtmaya çalışırken. "Bir saniye" dedi ve gömleğinin suyunu sıktı. Sonra iki elini musluğun altına koyup ıslattı ve ikisiyle de yüzümü bir güzel sıvazladı. saçlarımı geriye ittirdi bidaha suyla yüzümü ıslattı. teşekkür ettim ve kalkıp gitmeyi planladım. ama adam omuzlarimdan yakaladı ve birkac dakika beklemem gerektiğini söyledi. sonra kendisi arkadaşlarımın yanına goturecekmiş.

ıslak gomlegini el kurutmaya yarayan makinenin altına tuttu ve gömleğin biraz olsun kurumasını bekledi. birkac dakika sonra gomlegini giydi aynadan kendine baktı uzerini düzeltti ve artık işimiz bitmişti. "iyi misin, yürüyebilecek durumda mısın?" diye sordu. başımla onayladım. neden yuruyemiyim?

lavabodan inmem için yine koltuk altımdan tutmuştu beni. bi an ne yaptığımın farkına varmadan dudaklarına uzandım. adam sadece gozlerini kapatmıştı ama karşılık vermemişti. Geri de çekmemişti kendisini. bir elimle gömleğinin yakasını sıktım ve daha çok yaklastirdim kendime mümkünmüş gibi. gözlerimi açıp adama baktım hala kapalıydı onun gözleri. dudaklarımı çektim dudaklarından. "ee şey özür dilerim, yani teşekkürler, ah! her neyse." dedim ve oturduğum yerdən inecekken bu defa o beni öpmeye başladı. boynuma yöneldi. orda oyalandi. elbisenin acik biraktigi omuzlarimi boynumun aşağısını her yeri öptü. Kapıdan sesler gelmeye başladı ve beni kucağına aldığı gibi kabine soktu. klozetin kapağını kapatip beni kucağına yerleştirdi. elbisemin ince askilarini indirdi ve göğsüm biraz da olsa açığa çıkmıştı. saçlarımı geriye cekip boynumu tamemen ortaya çıkardı. Altımda sertleşen penisini hissediyordum. "Nathan" dedi. sanırım ismiydi. "Rose" dedim aynı şekilde. kucağında biraz geri çekilip pantolonunu açmaya çalıştım. gözlerime bakıyordu ve dikkatimi toplayamiyordum. ellerimin uzerine kendi elini koyup yardımcı oldu ve sonunda lanet pantolonunu çıkardık. elbisemin icinde tanga vardi ve tamamen şansıma (!) vajina kısmı açıktı. Nathan eliyle vajinamin ıslanıp islanmadigini kontrol etti. islakligim eline bulasinca parmaklarini agzima verdi. beni kaldirip penisinin uzerine getirdi. 'hazir misin' bakışı atarak bakıyordu. başımı salladım. kayarak içime girdi ve hizli hizli gidip geliyordu. içimden cikti ve ayaga kalkti. beni kabinin duvarina yasladi. arkamdaydi. bir bacagimi kaldirdi ve arkamdan icime geri girdi. o kadar sert bir o kadar da yumusakti. elini belime dolayip önümden klitorisimi ovdu. sonunda dayanamadim ve orgazma ulastim. benim hemen ardimdan da Nathan, butun dollerini kalçama attirmisti. müthiş bi rahatlama sonrasında kimsenin icerde olmadığına emin olduk ve çıktık. beni lavaboya yasladı. elbisemin etegini kaldırdı ve kalcama bir tokat attı. sonra suyla dollerini temizledi. "Artık tertemizsiniz küçük hanım." derken belime sarıldı ve yanağımi öptü. "teşekkürler beni temizlediğin icin. ve özür dilerim tekrardan üzerine kustugum icin." dedim ve ben de yanağını öptüm. elleri halen belime sariliydi. "Odestik sayilir ben de uzerine bosaldim malum." dedi siritarak. ben de ona sırıttım. "Peki daha sonra çıkmak ister misin? Ya da senin için yemek yapabilirim?" dedi.
"Sevinirim!" dedim. telefonumu istedi ve numarasini yazip kendi telefonunu çaldırdı. "Ben de numarani kaydettim. Hadi seni eve bırakayım." dedi. gerek olmadığını ve arkadaşlarımın içerde oturduklarını söyledim. ısrar etmedi. iceriye birlikte gectik ve yollarimiz orda ayrildi. o gece onu tekrar gormedim. arkadaslarimdan da nerde olduguma dair bir azar yedikten sonra midemin bulandigini ve kusmaya gittigimi soyledim. Eve gitme vakti gelmişti ve herkes benim evime gelecek, geceyi gecirip sabah gideceklerdi geri. onlari cok ozleyecektim. Kesinlikle çok fazla özleyecektim. Burda henüz arkadaş edinmiş değildim çünkü.