0.1

6.3K 263 233
                                    

İncheon, Güney Kore
- Kim Jennie -

"Demek Seul'e taşınıyorsun," Ev sahibimin sesiyle elimdeki kutuyu yere bıraktım ve hafifçe gülümsedim. "Evet, terfi oldum."

"Başarılı bir dedektifsin Jennie, orada da yeteneklerini göstereceğine eminim." Burukça gülümsedi. "Eminim babanda seninle gurur duyardı."

"Evet,"

"Her neyse, eğer buralara bir daha yolun düşerse bana uğramayı unutma. İyi dileklerim hep seninle."

"Teşekkür ederim Bayan Choi," Bana sarıldıktan sonra evden ayrıldı. Bıkkınca nefesimi verdim ve neredeyse boşalmış evime baktım.

Seul'e taşınmak zorundaydım çünkü oraya terfi olmuştum. Aslında gitmek istemiyordum ama bu şehir artık annem ve bana dar geliyordu.

Babamı bir yıl önce kaybetmiştim. Sırf bir cinayete tanık oldu diye, onu da öldürmüşlerdi. Katilleri yakalamıştım ama içimdeki öfke hâlâ sönmemişti.

Annemse o olaydan sonra tamamen içine kapanık bir kadın ve evden dışarı çıkmaz olmuştu. Sanırım Seul'de onun sosyalleşmesine yardımcı olabilirdim.

"Anne, hazır mısın? Artık gitmemiz gerekiyor." Otobüs bir saat sonra kalkacaktı. Bütün eşyalarımızı kamyona taşımıştık.

Ses vermeyince kaşlarımı çattım ve odasına girdim. Gözlerini öylece odaya dikmiş, ağlıyordu.

"Anne, ne oldu?" dedim endişeyle yanına gidip. Kolunu tuttuğumda başını göğsüme yasladı. "Bu evi çok seviyordu Jen, nasıl gideceğiz?"

Evet, annemle babam evlendiklerinden beri, hatta ben doğduğumdan beri bu evde yaşıyorlardı. Babam gitmişti, bizse kalmıştık.

"Biliyorum anne. Sana söylemiştim,benimle Seul'e gelmek zorunda değilsin. İstiyorsan burada kalabilirsin."

"Ah hayır,seni bir başına başka bir şehre göndermem." Gözlerini sildi ve gülümsemeye çalıştı. "Alışırım merak etme, gidelim artık." Odaya son kez bakıp dışarı çıktı.

Derin bir nefes alıp verdim ve bende peşinden çıktım. Köpeğimin eşyalarının olduğu kutuyu ve çantamı aldıktan sonra eve son bir kez baktım.

Büyüdüğüm bu evi artık bırakmak zorundaydım ve bu canımı acıtıyordu. Yine de anneme üzgün olduğumu belli etmedim ve dışarı çıktım.

Taksiye bindik ve otogara doğru gitmeye başladık. Geçtiğimiz sokakları hafızama kazımak için dikkatlice inceliyordum.

İncheon da hiç yakın arkadaşım yoktu. Yani, Dahyun'dan sonra olmamıştı. Dahyun da Busan'a terfi olmuştu ve aramızdaki bağ kopmuştu.

Dedektif olmayı küçüklüğümden beri istiyordum. Annem hiçbir zaman dedektif olmamı istememişti, bir avukat olmamı istemişti.

Bana her zaman destek olan kişi babamdı. O benim için bir melekti ama meleğim gitmişti... Onun sayesinde dedektif olmuştum.

Gözlerim dolduğunda başımı cama yasladım. Yeni bir hayata başlamak çok zor olacaktı.

×××

Uzun ve zorlu bir yolculuktan sonra nihayet Seul'deki evimize yerleşmiştik. Her şeyi bitirmek gece yarısını bulmuştu.

"Kuma, onu yeme!" Köpeğim Kuma'nın ağzından terliği aldım ve onu kucağıma aldım. O kadar sevimliydi ki!

Bana havladı ve yüzümü yaladı. "Uslu bir köpek olamayacaksın değil mi," dedim patisini okşayıp. Dilini çıkardı ve bana şirin bir suratla baktı.

dark || yoonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin