The beauty of this mess is that it brings me close to you.
Cenazenin üstünden 2 gün geçmişti ve finaller de bittiği için okula gitmiyorduk. Bahar dönemi de bitmişti ve yaz tatili başlamıştı artık.Yeeun ailesinin yanına gitmişti bir haftalığına. Jaehyun'la o geceden sonra bir kere görüşmüştük ve 3-4 kere telefonda konuşmuştuk. Üstümde bir ağırlık vardı. Üzgün olduğumdan değildi galiba çünkü üzgün değildim. Bence bu şekilde sonuçlanması doğru değildi. Yine biri ölmüştü. Nasıl hissedeceğimi bilmez halde odamda otururken bomboş hissediyordum. Bir ay sonra,sonunda annemle konuşmuştum çünkü buna ihtiyacım vardı. Ve iyi gelmişti.
Jaehyun ve çoğu kişi cenazeye katılmıştı ama ben gitmemiştim. Aşırı dozdan ölmüştü. Ne bokum bir trajediydi bu? O gün ona duymak istediklerini söylesem değişirdi her şey. Ama pişman değildim ve öldüğü için suçlu da hissetmiyordum. Kötü biri gibi hissetmiyordum ve canımı sıkan da buydu.
İntihar etmesi onu sütten çıkmış ak kaşık yapmıyordu gözümde. İçten içe kafamda büyük cümleler kurduğumu biliyordum ama yalan değildi. İyi taraftaki kahramanlar gibi davranıp düşünmeye çalışmak kolaydı. Ama bunu yapmak istemiyordum kendime.Kimsenin benim hakkımda ne düşündüğü de umrumda değildi. Bu düşüncelerim bir şeytanı andırıyor olabilirdi ama gerçekti. Hala ondan nefret ediyordum.
Kapının çalmasıyla birlikte kendime gelip odadan çıktım. Delikten baktığımda gelen kişinin Başkan Kang olduğunu gördüm. Kaşlarımı çatıp kapıyı açtım. Tek başına gelmişti. İçeri geçip mutfaktaki yemek masasına oturduk.
"Başın sağolsun." dedim ona bakarak.
"Kapına kadar gelmem gururunu okşamıyordur umarım."
Kılımı kıpırdatmadan ona bakmaya devam ettim. Beni suçlamaya gelmişti.
"Kızınızın vefadının ardından evime gelmeniz şaşırttı sadece."
"Çünkü kızım senin yüzünden öldü."dedi soğuk bir tonlamayla.
"Kızın,yaptıklarının pişmanlığı yüzünden intihar etti."
"Buna sen sebep oldun."
Yutkunup çökmüş gözlerine baktım. Benden nefret ediyordu.
"Hayatını bitirebilirdim seni liseden atarak. Ama bunu yapmadım çünkü seni affetmiştim."
"Burada teşekkür mü etmem gerekiyor?"
"Kötü biri gibi davranmayı bırak karşımda." dedi kaşlarını çatarak.
"Kızım kardeşine zorbalık yapmadı.""Kardeşim neden kendini astı o zaman? Nasıl bu kadar aptal olabileceğimi düşünüyorsun?"
"Kızımı her şeyden uzak tutmak için yurtdışına göndermiştim ama buraya geri dönmek zorunda kaldı. Ve sen yine yapacağını yaptın."
"Ben hiçbir şey yapmadım."
O sinirle gülmeye başlarken dişlerimi birbirine bastırıp masanın altından ellerimi dizlerime koydum.
"Ne yapılması gerekiyorsa yapacağım Hari. Hayatını sana zindan etmek için elimden geleni yapacağım."
"Kızın.. Bana gelip kız kardeşime yaptıklarını kabul etti ve özür diledi Başkan Kang. Burada suçlu ben değilim. Gelip beni tehdit etmen ve suçlaman ne kızını sana geri getiriyor ne de kız kardeşimi bana. Bu tehditleri bir kenara bırakalım artık."
"Senden özür dilemiş.. Onu affetmek bu kadar mı zordu?"
"Evet."
Kafasını aşağı eğip ellerini birbirine kenetlendi. Derin bir iç çekip bana baktı tekrardan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Filler Ve Çimen ¦ Jung Jaehyun
FanfictionEllerini oradan oraya savurup biri tutsun diye bekliyorsun.Onları koyacak bir yer bulamıyorsun çünkü.Kendini koyacak bir yer bulamadığın gibi.