|1| Tutamayacak

446 65 74
                                    

 

İster istemez arka masadaki çiftin  konuşmalarına şahit oldum. Kız "Ah hadi ama bize gidelim seni eğlendirmemi istemez misin?" dedi ağzında sakız,bağıra bağıra konuşuyordu faişeleri andırıyordu. 

Sonunda sipariş almak için sıska,çelimsiz bir kız geldi . "Pizzanız nasıl olsun?" diye sordu. "Bol mozerellalı orta boy olsun ve yanınada kola" dedim. Camdan dışarıyı izlemeye başladım. Arka masadaki kız sürekli sinir bozucu kahkahalar atıyordu.  O sırada Pizzacıda Summertime Sandness çalmaya başlamıştı. Farkında olmadan sözlere eşlik etmeye başlamıştım bile.

 Camdan dışarıyı seyrederken o kızı gördüm şu bağıra bağıra konuşan kızı, sarışındı. Yanında bir erkek vardı elini kızın omzuna atıyordu sokakta kahkahaları kulakları çınlatıcak türdendi.Ve kızın cebine para sıkıştırdı."Evet, biliyordum" diye içimden geçirdim. O sırada garson sıska kız masama pizzayı koydu. Pizzayı bitirdikten sonra parayı masaya  koyup çıktım.

*****

  Elimdeki notta yazan adresi buldum kapıyı çaldığımda gözleri koyu kahverengi,saçlarında biraz  beyaz fakat genç duran bir adam açtı. "Ben ,Yunus Bayram diye birini arıyorum burada mı oturuyor?" diye sordum konuşma tarzım çok bitkindi ve Yunus Bayram'ın ölü olduğunu duymak bana büyük bir zevk verirdi. "O kişi ben oluyorum" dedi kekeleyerek. ne yani benim babam bu adam mıydı..."Sende Beyza olmalısın" dedi sırıtarak.

  "İçeri geçsene bavullarını ben alırım" dedi yardımsever bir kişi gibi. Bende sırtıma gitarımı alıp içeri geçtim. "Sen bayağı büyümüşsün genç kız olmuşsun" dedi  berbat bir oyuncuydu. "Belki de beni 12 senedir ziyaret etmediğindendir.En son 5 yaşımdayken görüşmüştük" dedim.

  Ortam sessizdi koltuk o kadar yumuşaktı ki içine düşmüş gibiydim. "Avukatım olan olayları bana anlattı başın sağolsun" dedi sanki ölen sadece benim annemdi. Onunda eski karısıydı ama bunu anlaşılan önemsemiyordu. Annemin kemikleri kesin sızlamıştır.

 "E bundan sonra bu evde yaşayacağına göre gel sana evini gösteriyim" dedi ve ayağa kalktı."Sadece benim odamı göstermen yeterli"diyip burun kıvırdım. "Peki"dedi ve devam etti."Esila'yla düşündük senin odanı çatı katına yaptık" dedi bir yandanda tahta merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladık.Acaba benim ayak altında bulunmamam için mi çatı katına attı diye düşünmeden edemedim.

   Esila da kimdi , muhtemelen kız ismiydi belki de karısının ismiydi. Başa çıkmam gereken insan sayısı  gittikçe artıyordu. Merdivenlerde adım attıkça tahta merdivenden gıcırtılar yükseliyordu. Sonunda çatı katına varmıştık. İki tane kapı vardı. Soldakini açıp " burası tuvalet banyo sadece senin kullanman için" dedi. 

Sonra sağdaki kapıyı açtı" burası da senin odan"dedi. Beyaz menteşeden iki kişilik bir yatak komidin ve masa vardı. Bir de lacivert tek kişilik koltuk vardı.Odanın iki tarafı boydan camdı manzara muhteşemdi. O sırada Yunus'un bavullarımı getirdiğini gördüm. "Elbiselerini yerleştirirsin" diyip kapıyı kapattı.

  Şortumun cebinden telefonumu alıp Diomand'ı açtım. Ve elbiselerimi askıya asmaya başladım. Saat 16.35 di odaya tamamen yerleşmiştim. Bavulumdan laptopu çıkartıp 'Muhteşem Yaratıklar' diye bir film izledim (adı her ne kadar uzaylı filmi gibi gelsede aşk filmiydi) sonunda gerçekten garip hissettim.

 Tekrar saate baktım saat 19.22'ydi. Sonra gözüm masaüstü ekran resmine kaydı yakın bir süre önce annemle birlikte alışverişe çıktığımızda  çekilmiştik. Sonra annemde masaüstü ekranı yapmıştı. O günden beri değiştirmedim. Artık kimsem yoktu. Artık o fotoğraftaki gibi gülümsemem de yoktu. Sarılacak biri.  En önemlisi ANNEM yoktu.

  İstemeden gözlerim doldu. O sırada kapı çalındı. Hızlıca gözlerimi silip "Gel" dedim. Kapıdan sarışın bir kadın çıktı ama doğal sarışın olmadığı barizdi. Dizlerine gelen siyah bir elbisesi vardı. Tahminen 30-35 yaşındaydı. Topuklu ayakkabılarından çıkan ses annemi andırmıştı. Lacivert koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı.

   "Merhaba. Evine hoşgeldin ben Esila umarım odanı beğenmişsindir ben dizayn ettirdim burada için boğulmasın diye de iki duvarı yıkıp cam döşettirdim." dedi tatlı bir tınıyla çok konuşuyordu. Sonra sanki benden bir cevap beklermiş gibi gözlerini dikti."Eğer beğenmediysen yani kendi zevkine göre tekrar..." derken sözünü kesip.

  "Hayır gerek yok,  bu kadar masrafa da gerek yoktu" dedim şu ana kadar yüzümde tek bir gülümseme bile yoktu ama Esila  inadına tebessüm ediyordu. Ayağa kalktı hızlı bir hareketle eteğini düzeltti ve "Akşam yemeği hazır hadi bahçeye çıkalım" dedi gülümseyerek.

 "Ben buraya gelmeden önce bir şeyler yemiştim zaten" dedim. "Pekala" dedi yüzündeki tebessüm kayboldu. Kapıyı yavaşça kapatıp çıktı sonra anıden laptoptaki fotoğrafa tekrar daldım. Annemin yüzünü okşadım ve "Hiçbirisi senin yerini tutamayacak" dedim.

EDIT: VOTE lerinize karşılık 2. bölüm hemen yayımda olacaktır. İyi okumalar.

                                        

Morfin EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin