🎶- Batuhan Kordel- Sar Bu Şehri
~∆~
" Bir uçurum düşünün. Çok yüksek , çok ürkütücü, aşağı baktığınız zaman ölümünüzü orada görüyorsunuz, ve ürkütüyor bu sizi .
Sonbahar yaprakları teker teker dökülürken uçurumun kenarında ölümümü bekliyordum , saat tam 00.00 olduğunda kendimi o uçurumdan atacaktım ve annemin kollarında bulacaktım kendimi .
Son 15 dakikam kalmıştı.
Göz yaşım ince ince süzülürken , kirpiklerimdeki rimel de erimiş ve kirpiklerimi birbirlerine yapışmasını, gözlerimi açtığım zaman etrafın buğulu görülmesini sağlıyordu.
Son 10 dakikam...
Son dakikalar yaklaşırken, ölürken acı çekmemek için dua ediyordum.
Göz yaşlarım daha da sıcaklaşmıştı.
Kafamı, yavaşça yukarı kaldırdım , yıldızlara doğru. Gözlerimi kapattım ve ölümünün yaklaştığını hissettim.
Kafamı hemen Kutup yıldızına çevirdim. Çok güzel parlıyordu, yine içlerinde en güzeli oydu. En muhteşemi ve en göz alanı...
Sonra başımı tekrar kol saatime çevirdim.
İşte yaklaşıyordu...
Son 30 Saniye...
İçimden yavaş yavaş saymaya başlamıştım.
18...17...16...15...14...(...)
Ellerimi boynumdaki kuyruklu yıldız ve yıldızın kuyruğunda sonsuzluk işareti olan kolyeme götürdüm.
Gözlerime dolan göz yaşlarımın canımı daha fazla acıtmamaları için gözlerimi yavaşça kapattım ve, o sıcaklığı ile birlikte gelen göz yaşlarımın, süzülerek kalbimin tam üzerine düşmelerine izin verdim .
Sonra tekrar saymaya başladım...
10..9..8..7..6..5..(...)
Boğazım çok acımaya başlamıştı.
Son 5 saniyen vardı.
5..4..3..2..1..(...)"Açelya, yapma lütfen" dedi bir ses, uzaktan boğuk ve acılı bir ses vardı.
Arkamı döndüğümde, Bora, Mehtap,Tuana ve Ablam vardı."Neden buradasınız? Azıcık huzur buldum, ve tam annemin yanına gidecekken neden bu"dedim ağlayarak ve bağrıyordum.
"Açelya yapma , ne olur ?"dedi Bora.
Acılı sesinde gizli göz yaşları hissetmiştim."Ama... Ama benim anneme ihtiyacım var, onunla konuşmaya, yine eskisi gibi onun dizlerine yatıp, o kendi dünyamda ki gereksiz dertlerimi anneme anlatmaya ihtiyacım var . Kolye ile konuşmaktan bıktım! Bu kolyeyi annem almıştı 13. Doğum günümde...
O gittiği günden beri bununla konuşuyorum.
Gidin burdan , annemi özledim ben , ve bu gün annemin kucağında uyumak istiyorum"dedim tekrar önüme dönüp uçuruma bir adım attım."Yapma Açelya"dedi Bora'da bir adım yaklaşıp.
"Yaklaşma Bora!"diye bağırdım en ince sesim ile .
"Yaklaşmak zorundayım. Çünkü... Çünkü senin şu an benim elimi tutup bana inanman ve güvenmen lazım, hadi gel , tut elimi"dedi elini bana uzatarak.
"Olmaz yaklaşma" dedim geri geri giderken ve bir anda ayaklarımın yerden kesildiğini hissettim.
Hızlıca gözlerimi kapattım ve korkuyordum. Vazgeçmiştim. Olmazdı...
Göz yaşlarım daha da hızlanmış ve bedenim buz gibi olmuştu.Kızların attıkları çığlıklar... Bora'nın Açelyaaaaaa diye bağırışı...
Sonra bir anda birinin kolumdan sıkıca tuttuğunu hissettim.
Gözlerimi yavaşça açtım ve Bora'nın açık kahverengi gözleri ile karşılaştım.
Kalbimden akan sıcak göz yaşları ise mutluluktu, mutluluk gözyaşları idi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE MAVİSİ (DÜZENLENİYOR)
Romans"Hayat diyorum, ne kadar garip. Yaşadığın şeyler, acılar, üzüntüler ,mutluluklar. Öldüğün zaman ,her şey burada kalıyor. Ama mutluluklar kalmasın, onlar da bizimle gelsin. Sevdiğin için ölmek mi? Yoksa onun için bu savaşı kazanıp, mutlu olmak mı? ...