Genç adam sarsak adımlarla , kadınım yanına oturdu. İkiside ufuklara bakıyordu. Güneş'in kızlığı gökyüzünü aydınlatıyordu, olağan üstü renk tonuyla insanı büyülüyordu.
Genç adam konuşmaya başladı;
Eğer bir dümen kaptanı olsaydım , kara'nın hasretini bir tek sevdiğim kadın'ım için gelirdim. Her gün onun olduğu limana gelip ona şarkılar söyler , onu sevdiğimi söyler ve adalarda bulduğum en değerli elmasları ve ya yakutları armağan ederdim...
Genç kadın , adama baktı . Şarhoştu, yarı bulanık kafayla bunları söylemesi , sevdiği kadına değer verdiği apaçık ortadaydı.
Genç kadun gülerek cevap verdi;
Eğer çoğu dümen kaptanı senin gibi olsalardı önrü boş geminin yükünğ taşıyıp aşık olduğunu zannettiği kadın için karaya hasret kalacaksa onun yoluna çıkacak tusunamilereden bir habersiz olurdu. Eğer bir adam kadını gerçekten seviyorsa her daim onun yanında durmasını , o güzelim varlığını kendinden mahrum etmezdi.Genç kadın sustukdan sonra , içinde bir boşluk hisetti. Sarhoş bir adama , aklı başında olan bir kıxın dediklerini mi dinleyecekti bir anda gitmek istedi fakat genç afam konuşmaya başladı.
"Eğer sevdiğim kadın , başka bir adamı severek mutluysa . Her gece , onyn benim tıpkı ona baktığı gibi bana da bakacak mı umuduyla ümitlenip uyumak... Tıpkı insanlar fa hayvanlar gibi çok eşki , hemen birini görünce kendilerini kaydediyorlar. Ne varsa onda bulup bizde olmayan şey!"
Kadın bu sefer sesini yükselterek konuşmaya başladı , hafif bir şuh kahka atarak;
"İşte bak, siz erkekler böylesiniz hemen suçu kadınlara atın. Bir kere de hatayı kendiniz de aradınız mı? Gerçekten o kadını deli gibi seviyor olsaydın onun peşinden koşup ona sana dönmesini sağlayabilirdin."Genç adam kafasını olumsuzca sallayarak elinde ki şarap dolu şişeyi dudaklarına götürüp konuşmaya devam etti;
" Siz kadınlar biz erkekleri anlayamazsınız. O dediğin o kadar basit söylensede de eyleme geçtiğinde pat diye olmuyor. Kaç kere denedim ama nafile... en son ne dedi biliyor musun bana? Bir hafta sonra düğünü olacağını söyledi , tekrar görmek istemiyor muş beni! Şimdi ben mi kötü oldum, yoksa sevmek ile mi kötü?"Genç adam şarap doly şişeyi oturduğu yere bırakarak sarsakca oturduğu yerden doğrulup oradan uzaklaştı, ve son kez dönüp baktı , son bir kez konuşmanın verdiği hüzün ile karanlığa doğru kayıp bir gezgin gibi gitti....
Ve güneş yarına doğmak için gökyüzünü karanlığa mahkum etti.