40.Bölüm

2.3K 144 8
                                    

-1 Hafta Sonra- 

Uzandığım koltuktan kalkıp koltuğun üstünde duran battaniyeyi aldım ve üzerime sarıp karlarla kaplanan bahçe kapısına ilerledim. Kapıyı açtığım gibi suratıma çarpan sert ve keskin rüzgar vücudumu titretti. 

Zayn, Perrie, Danielle, Eleanor ve Miranda düğün alışverişine gitmişti. Perrie ve Zayn 2 gün sonra evleniyordu. Ben ise evde durmuş sıkılıyordum. Zayn benim gelmemi istememişti. Salak. 

Herneyse, 1 haftadır bir kaç şey hatırlamıştım ama herşey kesik kesikti ve ne zamanda yaşadığımı çözemiyordum. Parçalar hala dağınıktı. Ve içimde öyle bir boşluk vardıki sanki yapbozun altın parçası kayıptı. O olmadan parçalar tamamlanmıycaktı.  

Kar rüzgarla birlikte hızla yere düşüyordu ve yenileri ekleniyordu üzerlerine. Üzerimdeki battaniyeye biraz daha sarıldım. Arkamdan gelen öksürük sesiyle arkamı döndüm. 

"Ah, geldiniz mi?" Zayn gözlerime baktı ve ellerini deri ceketinin ceplerine koyarak bana yaklaştı. 

"Imm hayır, onlar hala alışveriş yapıyor" 

"Sen niye burdasın ki, sevgilinin yanında olman gerek Malik" Sanki soy adını söylemem ona acı verir gibi gözlerini yumdu. 

"Sevgilinin yanında olman gerek Malik.... Bu sözü en son söyliycek kişi bile değildin Allison" Gözlerimi kısıp anlamadığıma dair ona baktım. 

"Anlamadın yine değil mi" Dedikten sonra dalga geçer gibi güldü. Ama gülüşünde acı vardı. 

"Anlamıyorum Zayn. Bana habire şifreli şeyler söylüyosun ama anlamıyorum. Özür dilerim" 

"Sorun değil" Bir anlık gelen hisle ona doğru yürüdüm ve kollarımı boynuna dolayıp ona sarıldım. Şaşırmıştı. Bir süre sonra kendini toparlayıp ona kollarını belime doladı. Kafasını boynuma gömüp kokumu içine çekti. Ellerim refleks olarak saçlarına gittiğinde fısıldadı. 

"Unutmamışsın" 

"Neyi?" Dedim geri çekilerek. Üzüntüyle nefes aldı ve verdi.

"Boşver, yakında anlarsın. Bak sana ne getirdim" kollarını çekip ceplerini karıştırdı. Kaşlarını çatıp aramaya devam etti.

"Heh burda" elini çıkarttı cebinden. Elindekine baktım. Yüzük.

"Bu senindi..."

"Bu... çok güzel. Benim sözlüm mü vardı" dedim gözlerimi kocaman açıp. Soğuktan kızarmış elleriyle parmağıma geçirdi yüzüğü.

"Evet.... vardı bebeğim"

"Kimdi Zayn"

"Be-" lafını bölen şey Perrie'nin sesi olmuştu.

"Zayn!"

Zayn ve benim tutuştuğumuz ellerimize baktı ve hızla yanımıza geldi. Ellerimizi ayırıp içeri gittim.

-Zayn Malik- 

"Ne yaptığını sanıyosun sen Zayn! O yüzükte neyin nesiydi he!" Diyerek omuzlarıma vurmaya başladı. Oflayarak kafamı yukarı kaldırdım. Bi kere daha vurduğunda bileklerinden sertçe tutup suratına baktım sinirle. 

"Bu evliliğin gerçek olmadığını kafana soksan iyi olur Perrie! Ben bu hayatta Allison'dan başkasını sevmiycem. Sende bunu anlasan sağlığın için iyi olur. Peri masallarına inanıcak yaşı geçtin" 

Çete || TanışmaTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang