Medya'yı ben yaptm arkadaslae eheheuheue çok güzel oldu
_________________Hermione, ortak salonda elindeki Sihir Tarihi kitabını karıştırırken yanına oturan Harry ve Ron'u fark etmedi. Harry Hermione'nin görüş açısına elini salladığı zaman ancak fark edip onlara bakmıştı.
Harry, oturduğu koltukta iyice yayıldı ve bacaklarını Ron'un üzerine, başını da Hermione'nin dizine attı. "Hala engeli kaldırmadı." dedi durgun bir ses tonuyla. İkisi de Draco'dan bahsettiğini anlamıştı. Son günlerde en çok bahsettiği şey oydu. Hermione hala elinde olan kitabın kapağını kapatıp masaya koydu ve sohbetlerini dinledi.
"İstediğin şey bu değil miydi zaten? Onun seninle ilgilenmesi hoşuna gitmiyordu." dedi Ron. Harry gözlüğünü çıkartıp gözlerini ovuşturdu.
"Artık neyi isteyip istemediğimden emin değilim, Ron."
Ron önce şaşırdı ama sonra dalgaya vurarak gülümsedi. "Eğer çıkmaya başlarsanız lütfen Hermione ve Fred gibi olmayın." dedi ve imâlı imâlı Hermione'ye baktı. Harry de onun gibi gülümsedi. Kafasını arkaya doğru ittirdiğinde yukarıdan kendisine bakan Hermione'nin kızaran yüzünü gördü. "Ne var ki bizde?" diye sordu.
"Hiçbir şeyiniz yok, tatlım. Best couple." dedi Harry kahkaha atarken. "Tabii Fred'in sürekli seni bizden almasını saymazsak."
"Hiç öyle yapmadı." dedi Hermione Fred'i savunarak. Ron göz devirdi, "Hermione, her zaman oluyor. Sürekli ortadan kaybolup duruyorsunuz."
"En iyi arkadaşımla abimin çıkması güzel olur sanmıştım." diye ekledi. "Ama tek yaptığınız bizi dışlamak. Ayrıca George de aynı şeyleri düşünüyor."
Hermione hafifçe gülümsedi. "Bazen Fred baş başa kalmak istiyor. Bu çok normal." Harry göz devirdi, "Bazen mi? Bir haftada dört kere bizi odadan kovdunuz. Ne yaptığınızı öyle çok merak ediyorum ki."
Hermione sırıtmasına engel olamadı. Ron bir anda aklına gelen şeyler yüzünden ileri atılıp Hermione'nin omuzlarını tuttu. "Kanka.. korundunuz mu?" dedi. Harry soruya öfkelendi.
Hermione kıpkırmızı kesildi, Harry de ayağıyla Ron'un karnını tekmeledi. "Sana ne embesil? Sorulur mu bu?" ama kafasını kaldırıp Hermione'ye baktı sonra. "Hermione, korundunuz mu?"
"Harry, biz hiç yapmadık ki?" dedi Hermione. Harry de Ron da rahatlamış gibi derin bir nefes verdi. "Ama eğer yapacak olursanız dikkat etmeniz gereken şey-" diye söze başladı Ron. Ama Hermione onu bakışlarıyla susturdu.
En iyi arkadaşlarıyla konuşurken hiçbir konuda utanmazdı. Hatta ilk regl olduğunda bundan Harry'e bahsetmişti. Ron ve ikisi, ayın belirli günlerinde Hermione'ye özellikle hassas davranıyordu. Ama yine de sevgilisi ile olan özel anılarından bu kadar açıkça bahsetmek hoşuna gitmezdi.
Portre deliğinden gelen Fred ve George'u görür görmez Harry başını Hermione'nin dizinden kaldırdı. Fred bazen bazı temasları istemsizce kıskanabiliyordu ama bunu hiçbir zaman dile getirmemişti. Belli etmemeye çalışsa da Harry fark etmişti. Fred Hermione'ye gülümseyip yanına geldi ve eğilip yanağından öptü. "Neredeydiniz?" diye sordu Harry.
George, "Hogsmeade. Şaka dükkanı için fikir almamız gerekiyordu." dedi. O sırada Fred Hermione'nin elini tuttu ve sevimli bir şekilde gülümseyerek gözlerine baktı. Hermione mesajı anlamış gibiydi, Fred yalnız kalmak istiyordu.
"Çocuklar, biz-"
"Hiçbir yere gitmiyorsunuz," dedi George ikizinin lafını keserek. Diğerleri de sitem edercesine kafa salladı. Fred kaşlarını çattı. "Freddie, küçük sevgilinle yalnız kalmak istemeni anlıyorum ama bu akşam olmaz." dedi ve elindeki film kasetlerini gösterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ilomilo |fremione|
FanfictionFred Weasley ve Hermione Granger, ortak hiçbir yanları olmamalarına rağmen fark etmeden birbirilerine tutulmuşlardı.