Bölüm-3

1K 184 64
                                    

Herkese merhaba;

Toprak'ın hikayesi devam ediyor. Yorumlarınızı duymak için sabırsızlanıyorum. Sınava girecek herkese şimdiden başarılar. Ben bu sınava girdiğimde iki aşamalıydı. Sonra bir ton başka sınava girdim. Sınavlar bitmez kendinizi üzmeyin.

Bu dünyada beni kimse sevmedi diyemem. Sevenler oldu olmasına ama sanki benim o sevgiyi hak etmek için yapmam gerekenler vardı. Mesela halalarım sanki beni onlar gibi olursam seveceklerdi, eniştelerim onların öğrettiklerini öğrenirsem ve Arda'da onunla uyumlu olursam sevecek gibiydi. Haluk beni adına sevgi denirse neden sevdi hiç anlamadım.

Haluk'la bir gece geçirmek tatlı bir hatıraydı. Bir haftasonu insanın içini titreten bir maceraydı ama onunla 3 ay geçirmek işte o hayat değiştiren bir tecrübeydi. Çünkü Haluk özenli bir sevgiliydi. Çoğu zaman hayatımın tamamını yada bir kaç yılını onunla geçirsem neler olurdu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bunu düşününce gözümün önünde mutsuzluk tabloları canlanmadı hiç bir zaman. Yinede mutsuz sonlar insanlar içindir.

Haluk hayatıma bir virüs yasağının gölgesinde ve tıpkı bir virüs gibi sızdı. Onu umursamadan çıktığım ilk tatilde karşıma dikildiğine artık teslim olmaktan başla çarem kalmamıştı.
Yinede 3 ay sonra duvara çarpacağımız bilseydim Ayvalık çarşısında onu gördüğümde frene basardım. Aman ben kalbimi en uygun zamanda kıpırdatan adama istemem yan cebime koy demeyi tercih ettim. Burnumu havaya dikip "Ben geziyorum sanada gelme diyemem" dedim. O da gülümseyip geleceğini bildirdi. İstediğim cevapmıydı bu gün bile bilmiyorum ama aldığıma sevindiğim bir cevaptı.

Hani o hiç bitmeyen bu adımı atmasaydım ne olurdu sorusu var ya ben o soruyu Haluk'a olan tavrım konusunda çok sordum kendime. Çünkü sanki ben ona o kadar uzak durmasam o ele geçirmek için hareket etmeyecek gibiydi.

Beni annem sevmemişti, babam sevmemişti ve geriye kalanlar önemini ta en başında yitirmişti. O yüzden Haluk'un beni sevmesini ne kadar istesemde inanmak için sebeplere ihtiyacım vardı. Mantığım bana inanmak için kanıtları aramam gerektiğini söylüyordu. Arayıp bulamadığım her kanıtla daha kuşkucu olurken peşimden koşsun istedim. Allah var koştuda. Peşimden koştu, beni hediyelere boğdu, hayatımda hiç bir insanın söylemediği şeyler söyledi ve söylediği her şeyde çok samimiydi. Ya da ben öyle sandım. Oysa insanların davranışları sözlerden, büyük jestlerden çok daha fazla şey anlatır. Yani kapınıza güller dökenler değil, gülün dikenini temizleyenler sever sizi. Uyurken üstünüzü severek örtenler ve sizi yatagınıza götürmek için şevkatle uyandıranlar severler. Kalanlar sadece mış gibi yapar.

Haluk'la ilgili en büyük hatam onun Arda'nın sürekli bahsettiği patronu olduğunu ve yine hep altı çizildiği gibi Tutku'nun arkadaşıyla sevgili olduğunu unutmamdı. Belki Arda, Haluk'tan Mehmet diye bahsetmese hiç bir şey böyle olmazdı. Ya da beni onunla çıkarken görseydi ya da Haluk 3 ay önce ayrıldığı sevgilisiyle son düzlüğü koşarken daha dikkatli olsaydı her şey farklı gelişirdi.

Her şey çok ama çok iyi giderken yani kendi tarihsel döngümde daha kötü şeyler beni beklerken evimde oturup çeviri yapıyordum. Telefonumda bildirimi görmesem başımı yaptığım işten kaldırmazdım ama şartlar olgunlaşmıştı. O bildirime bastığımda pek çok şey görmeyi beklerdim ama Tutku, Arda, Haluk ve adını bilmediğim başka bir kadının fotoğrafını junior Seçgin başlığıyla görmeyi beklemiyordum. Sevgili kardeşim sosyal medya hesaplarından duyurduğu hamilelik haberini birde bana gönderip gördüğümden emin olmak istemişti. Çünkü kardeşlik bunu gerektirirdi.

Hani derler ya kardeş kardeşi bıçaklar döner yine kucaklar diye. Biz birbirimizi bıçaklamak istiyorduk ama benim bıçağım yoktu. Belki bu yüzden bir gün onu kucaklayacağıma inanıyordu beni tanıdığını sanan herkes. Oysa öyle bir şey ben öldüğümde bile olmayacaktı.

Yinede şaşırmadım. Çünkü bir şeyin kötü gitme ihtimali varsa mutlaka kötü gider ve her iyi giden şeyin kötü gitme ihtimali mutlaka vardır. Önce derin bir nefes alıp düşündüm. Gerçekten neler olduğunu anlamak istedim. Sonra telefonu elime alıp Haluk'u aradım.
Açmaz diye düşünmüştüm ama açtı.

Şans Meselesi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin