İnönüdeki son maçtı. Stadın kapıları açıldı ve akın akın içeriye giriyordu karakartallar. Bir renkdaşımız bilet bulamamıştı belli ki. Stada nasıl da hayatını riske atarak tırmandı. Bizimki böyle sevgi işte. Gençlerbirliği'nin yaptığı jest de unutulmaz tabi, onların taraftarlarına ayrılan bölümü de bize vermişlerdi. Maç başladı 14. dakikada attı Veli golü. İkinci gol de Olcay'dan geldi 45+1'de. Hiç unutmam son golü nasıl da kız gibi vurmuştu topa dakika 73'te Holosko. Maçtaki üçüncü goldü, İnönüdeki son gol. Tribündeki o şovlar daha etkileyiciydi gollerden. O marşlar, meksika dalgası ve daha fazlası. "Bu asla veda değil" diye bağrınıyorduk "Taş olsun bu kalbimiz" diyorduk "Unutsak bir an seni". Son düdük çaldığında ne mi oldu. Daha son düdük çalmadan almıştım dört tane sandalyeyi; ikisi siyah, ikisi beyaz. Geriye çim kalmıştı. Onu da aldım. Ellerim yandı eve gidene kadar, neden bilmem ama çimdendi sanırım. Staddan çıktığımızda hayatım boyunca hiç kullanmadığım bir sözü söyledim; "Artık ölsem de gam yemem.".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Yuva Vodafone Arena
FanfictionBeşiktaş'ımızın İnönü'deki Son Maçını ve Vodafone Arenadaki Maçlarının Özetlerini Buradan Okuyabilirsiniz. Yeni Sezonda Başlıyor...