13• homeless -pt1

291 37 24
                                    

[Jk- Still With You]

Jaehyun çapraz adımlarla Taeyong'un kapısının önüne geldi. Gece içkiyi fazla kaçırmıştı ve sarhoş olmuştu.

Yine de yaptığı eylemler rastgele değildi. Daha önce fazlasıyla düşünülmüştü.

Ve Jeno ona cesaret vermişti.

“Abi, eğer benim mutluluğumu istiyorsan, sen de mutlu ol. Belki yaşarken mutlu edemedim seni ama kafanın içinde bir yerlerde kendi mutluluğunu istediğin bölüm benim. Git ve kapıyı çal. Zaten içmişsin. Pek kızacağını sanmıyorum.”

Jaehyun kafasında Jeno'yla olan tartışması bittikten sonra hafifçe kapıyı tıklattı. Saat gece yarısını geçmişti ama Taeyong'un ışıkları açıktı.

Dışarıda gök gürültüsü ve yağmur vardı. Jaehyun ise ince kıyafetleriyle ıslanmış, kıyafetleri üstüne yapışmıştı.

Jaehyun fazla beklemeden kapı açıldı. Taeyong'un üstünde siyah eşofmanı ve kırmızı tişörtü vardı. Şaşkın bir şekilde kapısındaki sarhoşa bakıyordu.

"Jaehyun?"

Jaehyun direkt konuşmaya başladı.

"Gidecek yerim yok. 3 yıldır nereye gidersem gideyim kendimi oraya ait hissetmiyorum. Nolursun' yardım et. Hep ben yardımcı olurum insanlara. Ama içimde değişik şeyler hissediyorum. Artık kötü hissediyorum kendimi. Ama ne zaman sana baksam, içimdeki o kötü duygular yok oluyor. Ben, özür dilerim... Gecenin bu saatinde gelmem uygun değildi."

Taeyong'un gözlerinin önünde çökmüştü Jaehyun. Sanki karşısında 20'li yaşlarında olan birisi yoktu, çok daha yaşlı birisi vardı. Yaşama sevincini kaybetmiş, çökmüş bir harabe vardı karşısında.

"İçeri gel, üstün sırılsıklam olmuş."

Jaehyun yavaşça kapıdan içeri girdi ve direkt Taeyong'a sarıldı.

Taeyong ise Jaehyun'un kollarında kayboldu. İlk başta şaşırıp sadece dikildi. Ama sonra o da sarıldı.

"Tamam, geçti. Neler yaşadın bilmiyorum ama yardımcı olmaya çalışacağım. Şimdi üstünü değiştirelim ilk." Taeyong'un sesi çoğunlukla sert çıkardı ama Jaehyun'a karşı olabildiğince yumuşak davranmıştı.

"Hiçbir kıyafetinin bana uygun olacağını sanmıyorum." Burnunu çekerek söylemişti Jaehyun.

"Oversize kıyafetler sevdiğimi biliyor olmalıydın."

"Tekrar özür dilerim. Sadece fazla içtim. Ve fazla düşündüm, senin için kendi kafamda kendimle tartışıyorum. Hatta kardeşim oluyor kafamdaki o ses. Ama biliyor musun? Ben asla kardeşimi kıramam." Jaehyun kelimeleri biraz yayarak ve yuvarlayarak konuşuyordu.

Taeyong ise bir yandan onu dinliyor diğer yandan da koridorun sonundaki odasına gidiyordu.

Jaehyun'a uygun bir alt ve üst ayarladıktan sonra tekrar salona, Jaehyun'un yanına geldi.

"Bunları giyin sonra saçlarını kurutalım ve kahve yapayım sana."

"Hayır, kahve benim işim. Yıllardır sana kahve yapıyorum. Hay sikeyim son cümleyi sesli demeyecektim." Jaehyun'un kafası uçmuştu. O yüzdendir ki kendi yaptığı yanlışa gülmeye başladı.

Taeyong ise olabildiğince ciddi bir şekilde Jaehyun'u izliyordu. Ancak onun gülüşü karşısında daha fazla ciddi kalamadı.

Kim bilebilirdi ki bir katilin, çocuk gülüşlü olabilceğini...

Triggerman † JaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin