(Pelin'in ağzından)
Barış, elini uzatarak hadi gel dedi. Elini tuttum. Ve salıncaklara ilerledik. Her şey eskisi gibiydi. Biz hala arkadaştık. Küçükken oynadığımız parktaydık . Ve dondurmacı bile aynıydı. Barışa hadi gel dedim. Ve salıncaktan indim. Ardından ilerlemeye başladım. Bu sırada Barış gelmiyordu. Gelsene dedim. Elini gösterdi. Ufak bir kahkaha attım . Annen miyim ben? İkidebir elini tutucam. Diyerek elini tuttum. Ve dondurmacıya geldik. Barış, ikimizede vişne limon dedi. Unutmamışsın dedim. Nasıl unuturum ki. Her gün 2 tane yiyorduk, dedi. Doğru, diyerek güldüm. Dondurmaları aldık. Ve yürümeye başladık.
Barış şarkı açıyım mı? dedi. Aç dedim. Bikinisinde astronomi şarkısını açtı. En sevdiğim şarkı dedim. Biliyorum, dedi. Ne çok şey biliyorsun benim hakkımda dedim. Bilirim ben dedi. Güldüm. Şarkı eşliğinde, dondurmalarımızı yedik .
Hadi, eve bırakayım seni. Derken annem aradı. Haklı tabi. Sabahtan beri haber vermedim.
Efendim anne.
Kızım, nerdesin sen ?
Barış ile dışardayım.
O kim, kız,?
Anne, hatırlamadın mı? Çocukken
Barış diye çok sevdiğim arkadaşım.
Hee, yakışıklı Barış desene kız.
Büyük bir kahkaha attım.
Neyse, hadi gelin. Barışı göreyim. Özledim oğlumu.
Beni özlemedin herhalde. Öyle olsun gözyaşlarımı tutamıyorum bak.
Kurgu yapma kızım bana. Hadi gelin .
Tamam, hadi görüşürüz.
Telefonu kapatıp Barışın yanına ilerledim.
Annem seninde gelmeni söyledi. Kesin emri var. Çok özlemiş seni.
Yoruldum aslında ama Selma Teyzeyi kırmıyım. Hem ben de özledim onu dedi .
O zaman gidelim dedim. Ve arabaya doğru ilerlemeye başladım.
Yarım saat sonra eve gelmiştik. Zile bastım. Annem kapıyı açtı .
Aa yakışıklı Barışım gelmiş benim dedi. Ve sarıldı.
Ben ise bu sırada üvey evlat olabilir miyim? diye düşünüyordum.
Sarılmaları bittikten sonra Nasılsın oğlum, dedi annem . İyiyim, Selma Teyze sen nasılsın? Ben de iyiyim oğlum.
Kapıda kaldın demi. Hadi geç içeri yavrum. Barış ilerlerken ben de ilerliyordum ki kapı yüzüme kapandı.
Annem beni unuttu resmen. Tekrar zile bastım artık.
Aa kızım sen niye girmedin içeri ?
Aa neden acaba anne. Allah'ım kadın iyice kafayı yedi dedim.
Kendi kendime söylenirken. Barış bunu görmüş ve gülüyordu.
Gülmesene dedim.
Tamam,dedi. Ama hala gülüyordu.
Koluna bir tane vurdum en sonunda.
Annem bunu görmüş tabi.
Kızım napıyosun oğluma? dedi. Gel oğlum sen , yemek yiyelim biz diyerek bahçeye geçtiler.
Ben aç mı kalayım? Öyle olsun. Üvey evladım demi ben? Diyerek acındırma numarası yaptım.
Kızım saçmalama. Gel sen de hadi çorban soğuyacak.
Tabi gelicem dedim. Ve bahçeye ilerledim.
Yemek yerken annem Barışa soru sordu.
Ee oğlum nasıldı Almanya? İyiydi, ama burası kadar güzel değil.
Öyle olur.
Annen nasıl?
Barış zorlandı. Ama en sonunda sadece iyi dedi .
Ah anne, Bir bilsen durumu.
Barışa bu gece burda kal dedim.
Yok, eve geçeyim ben. Zahmet vermeyeyim.
Ne zahmeti Barış. Saçmalama dedim.
Annem de saçmalama oğlum. Kal burda dedi.
Tamam o zaman kalayım.
Eskisi gibi eğlenmeye hazır mısın? dedim.
Hazırım, dedi. Ve güldü.
Annem tabi susar mı? Ayy çocuklar ortalığı karıştırmayın, dedi.
Anne ya. Barışı 9 yıl sonra görmüşüm. Bir dur.
O kadar oldu mu ya?
Neyse, hadi bakalım eğlenin bu gece.
************************************
Hellooo!!! Uzun bir bölüm ile geldim.
Bu bölüm bence baya komik oldu .
Sizce güzel bir bölüm müydü?
Dinledikleri şarkıyı bıraktım.
Yıldıza basmayı unutmayınn!
Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
Bu arada bayramınız mübarek olsun görüşürüzzz.❣️😘
Vee, yazım yanlışım olursa kusura bakmayın. Elimden geldiğince düzelttim.
