Gunes yeni dogmustu. Kizilligi bana cesitli dusunceler yansitirken havanin soguklugu tenimi yalayip gecti. Annem tekrar uykuya dalmisti. Evde benden baska herkes huzurla uyuyabiliyordu. Huzur bana artik cok yabanci biri olarak gozukuyordu. Sanki kormusumde biri bana gok kusagini anlatiyor gibi. Enterasan. Hissettigim duygular icimdeki aci kaybolan umudum ve olumcul bi hastalik gibi icime yayilan karanlik cok enteresan. Etrafimdaki insanlarin da bi cok sıkıntısi var. Neden hepsi surekli guluyor. Neden gozlerinde hic aci gormuyorum? Daha fazla dusunmek istemedim ve gozlerimi kapadim. Karsimdaki kusursuz guzellige gozlerimi kapadim. Cunku ona baktikca O geliyordu aklima. Ne zaman kusursuz bi guzellik gorsem aklima geliyordu. Ve icimdeki bi ses O na haykiriyordu.
" Sana yukledigim anlamlari senmissin gibi dusunme. Aldanirsin! O anlamlarla sadece bende varsin. Ben seviyorsam sen bahanesin. " aklim bu sekilde haykirip dururken kalbime ince bi sizi doluyordu.
Gozlerimi acip tekrar baktim karsimdaki guzellige. Tekrar kufrettim icimde actigi bosluga. Elimi cebime atip bi sigara cikardim. İki parmagimin arasina sıkıstırdigım sigaraya baktim. Neredeyse sigarayi bile o'na benzetecektim. Ruh halim hic iyi degildi ve bu gidisle pek iyiye gidecegini sanmiyorum.
O'nun kokusuymus gibi nefes alan hucrelerime hic acimadan icime cektim. Sigaraya benzemiyordu. Cunku sigara bitiyordu ve ben onu atiyordum. Ama O'nu ne bitirebiliyordum icimde ne de atabiliyordum.
İceriye gecip balkon kapisini kapadim. Servisin gelmesine yaklasik bi bucuk saat vardi. Sanki daha da yavas olmam mumkunmus gibi hareketlerimi daha da yavaslatip odaya dogru yurumeye basladim. Kahvalti hazirlamak gibi bi niyetim yoktu. Sabahlari evde kahvalti yapmak gibi bi huyum da yoktu. Formami yavasca giyindikten sonra. Lavaboya yurudum. Gozlerim saskinlikla acilirken bi anda canim yandi. Gozlerim daha da yanmaya basladi. Kendimi zorlamadan aynaya bos bos baktim. Gozlerimin altinda sanki her yasim icin ayri bi mor halka vardi. Bu halde okula gidemezdim. Aklim cozum uretmeye calisirken elim aynanin yanindaki rafa uzandi. Annemin makyaj esyalarinin arasindan kapaticiyi alip goz altlarima surmeye basladim. Esmerdim buna ragmen mor halkalar kendini az da olsa belli ediyordu. Tekrar aynaya baktim sorun cozulmus gibi gorunuyordu. Saclarimi yavasca taradim ve ormeye basladim. Lavaboda isim bitince ceketimi giydim ve cantama uzandim. Cantamida omzuma taktiktan sonra kapiya yoneldim. Ayakkabilarimi giymeye baslarken aklima gelenlerle bi anda parmaklarim donakaldi. Bugun 27 aralikti. Yani yaklasik dort gun sonra onun dogum gunuydu. İcim burkuldu. Bu yil onun dogum gununu kutlayamayacaktim. Nasil kutlayabilirdim ki ? Bana onca yasattiklarindan sonra tesekkur etmek icin mi? O' nun icin grurumu yeterince ayaklar altina almadim mi? Her defasinda O'nu sucsuz gormedim mi? Aptaldim . Hemde cok aptaldim.
Bu dusunceler icinde kendimle bogusurken tanidik korna sesiyle irkildim. Yine aptalligimin bi gostergesi olan ayakkabilarima baktm. Yaklasik on bes dakika once basladigim isi bitirememistim. Aklima gelisi zamani durduruyordu.
Normal sayilacak adimlarla asagi indim. Baris abinin her zamanki soyledigi sozler beynimde ugulduyordu. Servise adimi mi atar atmaz "Biliyorum Baris abi servis bekletilmez beklenir kusura bakma" dedim. Baris abi bi an sasirsada yuzunde sicak bi gulumseme belirdi. Bende ona gulumsedigimi sandigim bi yuz ifadesiyle baktim. Arka taraflarda bi bos koltuk bulup yerlestim. Kulakliklarimda ki muzik kulaklarimi doldururken yine dusunceler aklima isgale geliyordu. Durdurdum. İstemiyordum. Bi anda "Acaba tas devrinde yasayan insanlar nasil iletisim kuruyordu?
"Bi kopek mi edinsem?"
"Kediler ne kadar tatli"
Pes..
Aklimi baska seylerle mesgul etmeye calistim ama olmuyordu. Kafami cevirip camdan disariya baktim. Okula yaklasmistik. Suratim asildi birden kaslarim catildi. Neden biz ayni siniftaydik ki baska sinif mi kalmamisti? Ya da baska bi okul.
İlk ders beden egitimiydi. Okul binasinin kapisindan iceri girip soyunma odasina dogru ilerledim. Sacmalikti. Nasil olsa ilk dersimizdi neden esofmanlarla gelmemize izin vermiyorlardi ki?
Aklima dolan soru isaretinin siniriyle uzerimi degistirmeye basladim. Esofmanlarimi giyip bahceye yoneldim. Tum sinif halki siraya gecmis hocayi bekliyodu. Biraz daha ilerleyerek bu gruba dahil oldum. Hoca gelip hizli bi sekilde yoklamayi alip serbest birakti. Sinifin top meraklisi erkekleri hemen futbol oynayama basladi. Bu gruba O'da dahildi. Karsi tarafa bakinca kapidan bahceye giren Aysel'i gordum. Bu kizin derdi neydi. Servisten cikmisti bu yil ya otobusle geliyordu ya da abisi birakiyordu. Genellikle de gec kaliyordu.
Aysel'e dogru ilerlerken kafama carpan topun acisiyla duraksadim. Aptaldim. Futbol oynayanlarin arasindan neden geciyordum ki. Allahtan fiziksel aciya dayanikli bi insandim. Topu atan kisiye kufur etmek icin arkami donunce gordugum tablo karsisinda donakaldim. Kafami topu atan O'ydu. Gulumsemesinin arasindan "pardon" dedi.
Pardon...
Bos gozlerle O'na bakmaya devam ettim. Canim yaniyordu. Ama bu aci kafamda degildi. Bakislarimi baska tarafa cevirip hizla yurumeye basladim. Bu sahneye herkes tanik oldugu icin arkamdan bi kac kisi geliyordu. O'nun icin cok aglamistim. Artik aglamak istemiyordum ama gozlerimden benden bagimsiz yaslar akmaya basladi. O sirada arkamdan biri yaklasti ve "kafan cok mu aciyor?" dedi. Bu Hande olmaliydi galiba herneyse bu durumda pek onemi yoktu. Kafami saga sola salladim. Yuzu saskinlikla sekil alirken gozlerinde soru isreti vardi. " peki neden agliyorsun?"
Gozlerimde bos bi ifadeyle Hande'ye bakmaya devam ettim. Neden mi agliyordum? Bunun cevbini bende bilmiyordum. Herkes benim O'na karsi hissettiklerimi biliyordu. Bunun farkindaydilar ve bana hala neden agliyorsun diye sorabiliyorlardi. Ben yanlis gormemistim kafama topu atan O'ydu. Cildiracaktim neredeyse. Dunya da baska insan kalmamis gibi O'nun attigi top bana isabet ediyordu. Gozlerimi sımsıkı yumdum.
Bu kadar tesaduf fazla degil miydi?
Aysel gelince Hande yanimdan ayrildi. Aysel beni anlayan bi insandi bu yuzden fazla soru sormadi. Olaya o da tanik olmustu zaten basit sorular sorma cabasina girseydi diger insanlardan ne farki kalirdi ki ?
Elimi yuzumu yikayip tekrar asagi indim. Bu sirada Esra durdurdu. Olayi gordugu icin yanima gelmisti buyuk ihtimalle. Aysel yanimizdan ayrilirken bizde Esra ile birlikte bahcenin arka tarafina dogru ilerledik. Esra konusmaya baslayinca benim gozyaslarim tekrar harekete gecti. Anlamiyordum. Ben kolay kolay aglayan bi insan degildim. Genellikle sinirlenip de sinirimi birinden cikaramayinca aglardim. Ama hayatima O girdiginden itibaren herseye aglamaya baslamistim. Aglamak acizlikti benim icin. Ben O'nun karsisinda aciz olmak istemiyordum. Beni nasil darma duman ettigini gormesini zaferinin tadini cikarmasini istemiyordum.
Esra ile bi banka oturduk. O hala konusuyordu ve bana
" degmedigini biliyorsun. O olaydan sonra o kadar uzun sure agladin ki ben onu unuttugunu sanmistim" dedi. Gozlerimi diktigim yerden Esra ya cevirdim.
"Bana konusmamamizin uzak kalmamizin gerektigini soyledi. Boylesi daha iyi olacak dedi. O'na inanmak istedigim icin boylesinin iyi olacagini soyleyip durdum kendime. Madem bana boyle dedi dedigin arkasinda durmali. Tesaduf ya da yanlislikla da olsa o top bana degmemeli. Dedigini yapmali benden uzak kalmaliydi. " bu sozler agzimdan oylece dokulmustu. Her kelimesinde bi ruh tasiyan sozlerdi bunlar yanlislikla soylenmis sozler degildi.
Kafami Esra nin gozlerinin oldugu yonden cevirince gordugum tablo karsisinda gogsumun ortasina bi demir saplandi. O bana dogru attigi her adimda canimi yakiyordu. Esra ya dondum
"Lutfen Esra gelmesin istemiyorum ozur felan sesini duymak istemiyorum."
Tum cabama ragmen dibimize kadar gelmislerdi. Gozlerimi gozlerine cevirdim. O'nun benim gozumde disaridan gorulemeyecek bi guzelligi vardi. Bir sure gozlerine baktim.
" Ben ozur dilerim. O top... Gercekten yanlislikla attim. Sana gelecegini tahmin edemedim. Ozur dilerim..."
Ayaga kalktim ve O'na dogru yurudum.
"Dileme... Demekki benden uzak kalinca o kadar da yarali olmuyo mussun"
diyerek yanindan gectim. O'na soyledigim sozler icimi o kadar rahatlatti ki. Kafami sol tarafa cevirince Aysel i gordum. Ona gulumseyip zafer isareti yaptim. Evet dedigim gibi O'na zafer duygusunu yasatmayacaktim.
Cunku zafer benimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Ölümsüzlüktür
Ficção AdolescenteHayatında bir defa bile gercekten sevilmemiş olan genç kızı sevebilecek tek bi kişi vardı. Varlığını ısrarla yok eden Cem Göksoy. O ne kadar bitirdiğini düşünsede karşısında küllerinden doğan bi genç kız vardı. Ve fısıldadı kulağıma; "Ben seni yak...