BEST UNIT ( Soyeon & Yoongi )

22- DAVET

" Hey Senior ! "

Soyeon : Son kısımda biraz sıkıntı var gibi, bir kez daha tekrar etmeliyiz.

Yuqi nefes nefese kendini zemine bıraktıktan sonra dudaklarına büzerek Soyeon'a baktı.

Yuqi : Unnie biraz dinlensek olmaz mı ? Kaç saattir burdayız onu bile sayamıyorum, azıcık ara verelim.

Soyeon : Vaktimiz çok az kızlar, ilk programa 5 gün var ama biz hala hatasız bir şekilde yapamıyoruz koreografiyi.

Soojin : Anlıyorum seni ama biraz ara vermeliyiz Soyeon , baksana sen bile iyi değilsin. Birimizin sakatlanması işi daha kötü bir hale getirebilir.

Çalan kapıyla kızlar kafalarını kapıya doğru çevirdi.

Soyeon : Namjoon sunbaenim ?

Namjoon : Merhaba kızlar, kolay gelsin. Soyeon biraz dışarı gelebilir misin ?

Soyeon : 5 dakika mola, geldiğim an başlıyoruz.

Kızlar sevinçle kafalarını sallarken Soyeon kapıya doğru ilerledi.
Namjoon'u gördüğüne şaşırmıştı çünkü iki haftadır Jungkook dışında diğerlerini görmemişti. Canlı yayından sonra Yoongi aralarında dışardan anlaşılacak bir mesafe vardı, diğerleri de fark etmiş ve sormuşlardı ama Soyeon bir şey olmadığını söylemişti hepsine. Şarkılarıyla ilgili bir iki röportajdan sonra yapmaları gereken işleri bitmişti. Soyeon farkında olmasa da onlarla çalışmaya alıştığını fark etmişti. Diğerleri de Soyeon'dan farksız değildi, iki günde bir birbirlerini görmeye alıştıkları için ilk birkaç gün prova varmış gibi stüdyoya gelirken karşılaşmışlardı.
Daha sonra Soyeon kendi albümlerine yoğunlaşmıştı. Bts de albümlerindeki şarkıları tamamlamış, kayıtlara başlamışlardı. Herkes Yoongi'nin son günlerdeki değişiminin farkındaydı ama nedenini bilen yoktu. Sormaya da çekiniyorlardı. Yoongi de boş vakitlerini kendi stüdyosunda geçirip mümkün olduğunca yalnız kalıp düşünüyordu. Neden huzursuzdu içi ? Neden o kızon sözleri kalbini sızlatıyordu ? En önemlisi neden her gün kendini onun stüyosunun önünde buluyordu ? Cevabını veremediği sorular kafasında dönüp duruyordu ve artık kendini işine veremez olmuştu. Bir an önce Soyeon'la konuşmalı ve aralarındaki soğukluğu gidermeliydi.
Soyeon da son görüşmelerinde Yoongi'yle olan konuşmalarını hatırlamıştı Namjoon'u görünce. Onu üzmüş olabilir miydi ? Namjoon bunun için gelmiş olamazdı değil mi ? Kafasındaki düşüncelerden sıyrılmasını sağlayan Namjoon'un sesi olmuştu.

Namjoon : Nasılsın ? Görüşmeyeli uzun zaman oldu.

Soyeon : Yoğunuz biraz, programımız baya sıkı.

Namjoon : Çok yoruluyorsunuzdur. Comeback öncesi genelde çok yorucu ve stresli olur.

Soyeon onaylsr biçimde salladı kafasını. Kısa bir sessizliğin ardından bakışlarını Namjoon'un yüzüne çıkardı.

Soyeon : Bir daha görüşmeyiz sanıyordum.

Namjoon kafasını kaldırıp çatık kaşlarıyla karşısındaki minik kıza baktı.

Namjoon : Neden böyle düşündün ki ?

Soyeon : Bilmem, sonuçta istekli bir işbirliği değildi bizimki. Biraz şirket zoruyla bir aradaydık. O yüzden..

Namjoon : Ama bir aradayken mutluyduk, ben seninle çalıştığım için mutluyum. Şirket istediği için değil. İnan bana diğerleri de benim gibi düşünüyordur.

Soyeon duyduklarına karşı tebessüm etti.

Namjoon : Aslında ben, seni Hoseok'un doğum gününe davet etmek için gelmiştim

Duydukları Soyeon'u çok şaşırtmıştı.

Soyeon: Gerçekten mi ? Yani.. beni davet edeceğinizi hiç düşünmemiştim. Ayrıca sizin doğum günlerinde parti yaptığınızı da bilmiyordum.

Namjoon : Hayranlar görsün diye kamera karşısında bir pastaya üflüyoruz. Onun dışında genelde parti falan yapmayız, bir yerlerde yemeğe veya içmeye gideriz.
Bu sene bizimkiler çok yoruldu, pek tatil de yapamadık. Bu yüzden kafaları dağılsın istedim. Zaten çok kalabalık bir şey olmayacak. Tanıdığımız bazı kişileri çağıracağız, o kadar.

Soyeon : Teklif için teşekkür ederim ama sanırım gelemem.

Namjoon yüzünü düşürerek Soyeon'a baktı.

Namjoon : Hoseok da orda olmanı çok isterdi, onu kıracak mısın ? Ayrıca birkaç aydır sen de çok yoğun çalışıyorsun. Biraz ara vermek sana da iyi gelir.