5. Bölüm

7 13 4
                                    

5. Bölüm: İki Kuş, İki Kurşun

Devrim Gizem'in konumunu hiç değiştirmediğini gördüğünde gözlerini devirdi. Gizem bu samimi mimiklerin ve her şeyi anlatma vaadinin gerçekliğinden şüphe duyuyordu o anda. Onu öldürmesi gerekiyordu ağacın orada. Bunun farkındaydı çünkü şimdi buna karşı tüm gücünü kaybetmişti.

"Öyleyse anlat, ne söylemek istiyorsan söyle."Dedi Gizem tükürürcesine. Silah Devrim'in göğsüne doğru hizalanmıştı. Ama onun görünürde bir korkusu yoktu.

Devrim'in arkasındaki ovada güneş alçalmıştı. Birkaç saate günbatımı başlayacak gibi görünüyordu. Güneş, Devrim'in arkasında olduğu için Devrim Gizem'e tam döndüğünde karanlığa büründü. Gizem yutkundu.

"Buraya sana zarar vermeye gelmedim." Gizem içinden gelen acı kahkahayı tutamadı onun bu sözüne karşı. Bu Devrim'di, Gizem onunla her karşılaştığında hayatından olmuştu. Gizem her şeyi boş vererek kahkahalarla gülmeye devam etti.

Gülmesi durduğunda "Yapma Devrim. Hadi korkma beni nereye götürdüğünü söyle bana. Seni tanımıyormuşum gibi davranmayı kes." Dedi alaylı bir biçimde. Tüm bunlara rağmen Devrim onun gözlerindeki öfkeyi görebiliyordu.

Devrim'in yalanını savunup sustuğunu gördüğünde "Çiftliğe mi gidiyoruz? Pardon, orası artık çalışmıyordu değil mi? Yeni bir ahırınız mı var yoksa lanet olası çocuklar için!" dedi Gizem.

Devrim yüzünü sıvazladı. Ellerini indirdiğinde ise yüzünde bıkkınlık vardı.

"Tabii ki de oraya gitmiyoruz değil mi Devrim!" Diye bağırdı Devrim. Sesi Devrim'in arkasındaki ovada yankılandı. "Senin hayatlarını siktiğin çocukları kurtardığım için beni öldürmek istiyorlar değil mi? Ama hayır. Yanılıyorlar, intikamı ben alacağım onlar değil!"

Devrim bu sefer dumura uğramıştı. Yüzü kızarmış olan ve tüm gücüyle çığlık atan Gizem, o kadar zaman içinde hiç değişmemişti. Devrim onun içinde biriktirdiklerini dinlemekten konuşamıyordu.

"Gizem." Diye onun sözünü kesmeyi denedi.

"Tüm uğraşlarınızın sonucu karşında işte Devrim niye böyle bakıyorsun, mutlu olman gerekiyor. Başardın. İlk öldürdüğüm kişi sen olacaksın."Dedi Gizem kinle. Devrim buna inanmıyormuş gibi görünüyordu. Aslında Gizem bunu göremiyordu. Devrim Gizem'in biraz daha konuştuktan sonra öfkeyle kendisine saldıracağının bilincindeydi.

"Bil-" Gizem yine öfkeyle bağıracağı sırada Devrim öne atıldı. Kendisine uzatılan silah tutan eli büküp gökyüzüne doğrulttu. Gizem'in aceleyle ateş ettiği kurşun gökyüzüne patladı ve bu sesle bir daha yankılandı vadi.

İkisi de silahı almak için boğuşmaya başladı. Bir eliyle silahı bir eliyle Gizem'in el bileğini kavrayan Devrim hayvan gücüyle silah almaya çalışıyordu. Gizem'in parmakları deli gibi acısa da diğer eliyle onun ellerini ittirmekle meşguldü.

En sonunda beklenen gerçekleşti. Gizem ona doğru bir tekme atmaya çalışırken yağmurun ıslattığı çim yüzünden kayarak yere düştü. Son dakika bile silah tutmaya çalışan Gizem yüzünden silah bu sefer ikisinin yanındaki evin duvarında patladı. Yine de boğuşmanın sonucunda silah Devrim'in elindeydi ve Gizem çamur içinde yerde yatıyordu.

Devrim, kızın kendisine gelmesini beklemeden üzerine doğru eğilip, kızın belinden diğer silahı da aldı ve kendi kemerine yerleştirdi. Ve yine kendisine saldırmasın diye birini ona doğrulttu. Şimdi roller değişmişti.

Gizem yerden bakınca daha da korkunç görünen karanlık adama baktı. Tüm vücudunda yapış yapış çamuru hissetmesine rağmen transından çıkamadı.

KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin