Medya: Bu müziğe bayılıyorum ve bir daha ki bölümde de kullanacağımdan emin olabilirsiniz.. filminde gelmesini dört gözle bekliyorum zaten kulaklıkla son ses dinlemeniz tavsiye edilir hepinize iyi okumalar....
" YALVARIYORUM YAPMA.." orta yaşlı adamın çığlıkları, soğuk ve rutubetli odanın içinde yankılanırken karşısındaki iki adama bakıyordu...
" Hahahahhaahhaahaa" kahkahasını bir felaket haberi gibi sunduktan sonra alet takımını inceledi...
Bir sürü keskin bıçak.. silah... testere... Bunlardan herhangi birine sahip olmanız polislerin sizi tutuklanmasına yetecekken bu adam hepsine sahipti...
Eline küçük bir neşter aldı... İşaret parmağını karşısında ki adamın dudaklarının üzerine yerleştirmişti....
" Hşşt.. sakin ol..." Neşteri adamın yanaklarında gezdirdi... ve kurbanının kulağına doğru eğildi...
" Canını çok yakmayacağım söz veriyorum... Sadece istediğim tek bir şey var... Bunu bana verebilir misin? "Adamın yüzünde korku dolu bir ifade vardı.. ağlamaktan kızarmış ve şiş gözleri, titreyen dudakları ve bedeni... Vücuduna atılmış bir ton çizik ve hala kanayan yaraları...
Jerome adamın sandalyesini sıkıca tutup üzerine eğildi... " Şimdi anlat bakalım... Kim bu adam?..." Derin bir nefes alıp verdi... Sinirden dudaklarını birbirine bastırmıştı... Yeniden gülümsemeye başladığında yüzünde pis bir sırıtma ifadesi oluşmuştu... " Cobblepot değil mi? "
Adam korkudan bayılmak üzereydi...
Kaçırılmıştı ve iki gündür soğuk ve karanlık bir odada işkenceye maruz kalmıştı... Sadece kafasını yukarı -aşağı sallayabilmişti... Gücü kalmamıştı... Bedeniyle beraber ruhu da çökmek üzereydi... Jerome tekrar bir kahkaha patlattı... " Ah aptal insanlar... Ben bunu zaten biliyordum..."Adamın yüzünde şaşırmış olduğunu belli eden bir ifade yer alıyordu bunca şeyi boşu boşuna yaşadığını anlaması çaresizlik hissini iliklerine kadar hissettirmişti... " Seninle eğlenmek güzeldi..." Jerome belinden tabancasını çıkardı ve adamın kafasını hedefledi elindeki tabancayı Diana'dan almıştı.... Jervis kollarını birbirine bağlamış tabancayı tutan adama bakıyordu... Jerome kafasını yavaşça yana yatırdı... Adamın çığlık atmaya mecali kalmamıştı bu yüzden sessizce ölümü bekliyordu...
Gözünden düşen son damla ile beraber silah sesi odada yankılanmıştı....
" Çok dramatik oldu galiba ne dersin Jervis ? " Jerome'un dudakları düz bir çizgi halini alırken yine alaycı bir tavırla yürümeye başlamıştı... " Bu gece bir savaş varmış... Biraz eğlenmenin hiçbir sakıncası olmaz değil mi? "
Jervis gülümsemeye başladı.. kapıyı açarken söze girmişti.. " Tik tak... Zaman doluyor... Ama eğlence daha yeni başlıyor...".....
" Diana.. " Bruce kafasını kaldırdı.. karşısındaki kıza bakarken sözlerine devam etti... " Orada olacağım.."
Selina kollarını birbirine dolamış iğneleyici bakışlarla çocuğa bakıyordu..." Cidden bunu kendisi halledebilir.. Doğaüstü yetenekleri var... Ayrıca bir sürü kişi de orada olucak sana gerek yok.. " ses tonundaki soğukluk ortamı germeye yetiyordu..
Diana, Sophia ile göz göze gelmişti... Birbirlerine gülüyorlardı... " Selina.. bu Gotham için... Bence Diana'nın hepimizi toplamasının bir sebebi var.. "
Diana oturduğu yerden ayağa kalktı...
" Bu bizim savaşımız... Savaş için Gotham şehrinin seçilmesi bizim suçumuz değil... Biz de sizin gibi burada doğduk ve büyüdük..." Bir an için duraklamıştı... O burda mı doğmuştu? " Ve bu şehri korumak istiyoruz... Savaşın amacı intikam.. zaten belirli kişiler için verdiğimiz birkaç görev var... Kalanını eğlence için çağırıyoruz.. hayatınızda kaç kere değişik yaratıklar görme şansınız var? "
Diana sözlerini bitirdikten sonra bir Bruce'a bir de Selina'ya bakıyordu...
" Bu nasıl bir eğlence anlayışı? " Alfred girmişti bu sefer söze, Bruce doğduğundan bu yana ona bakan birisiydi... Onunla arasındaki bağ tarif edilemezdi... Evinde kahyası olarak çalışıyordu ama Alfred Bruce'un tek ailesiydi..