"Liste önemli bakın kızlar! Bütün köydeki bekarlar yazıyor burada. Al sen şunu bende de bu kalsın. Başlıyoruz."
Akşamdan beri düşündüğüm planımı nihayet kızlara anlatıyordum. Defne ve Gizem durumu çok mantıklı bulmuş olacaklardı ki kafalarını sallayıp not defterlerini kapattılar. Evet ciddi ciddi not almışlardı.
Plana gelecek olursak da şöyle ki madem herkes bize baskı yapıyor evlenin evlenin diye biz de buluşur gibi yapıp hepsini kendimizden bezdiricez böylece kimse bizi önermeyecek ya da ille de evlen demeyecek.
Bayağı zeki biri olduğum için tıp okuyordum. Kesinlikle bu yüzden. Defne köyümüzün öğretmeni olmayı düşünüyordu. Gizem ise kafayı biraz bozmuştu. Holdinglerde çalışmak için endüstri okuyordu.
Babası Gizem'i hala doktor olacak diye düşünüp öyle anlatsa da o taktı bir kere toplantılara katılma olayına."Koca göz eyvallah plan güzel de. Ya aralarında hoş biri varsa?"
Birden gülmeye başladım. Gizem çok dikkatli duruyordu. Aramızdaki en kuvvetli saldıran odur insanlara aslında bu plandan en kolay o kurtulacaktır. Köyün en saldırganı ödülünü direkt ona verirdim ben olsaydım.
Gerçi babam da hiç fena değil. Eniştem yüzünden bu ara aşırı atış yapıyor adam.
"Kızlar dikkat çekmemesi adına kesinlikle bu duruma gönüllü gibi gözükmeliyiz. Bu baskıdan kurtulacağız yapabiliriz!!! "
Hep beraber sarılıp holiganlar gibi bir o yana bir bu yana abuk subuk bağırmaya başladık. Pekala şuana kadar mantıklı gidiyor umarım pişman olmam.<><><><><><><><><><>
Pişman olmaya birazcık başlamış olabilirim. Listemdeki isimlere göre çok da bir acelem yoktu. Ev temizliği günü olduğu için bugün yapmasam listeyi sorun olmaz diye düşünüyorum. Diyordum ama Murat sağolsun birden kapıyı çalıp içeri dalmasıyla bütün muhteşem kafamdaki tülbentim ellerimdeki eldivenler ve dizime kadar çektiğim eşoftmanımla karşısındaydım. Kesin muhteşem gözüküyorumdur.
"Oha! Koca göz bu ne hal ya? Hayır annen senden hoşlanabileceğimi nasıl düşünüyor anlamıyorum . Allah korusun çamaşır suyu kız."
Kahkaha atmaya başladım. O da bana katıldı tabi. Yakışıklı çocuk valla ne diyeyim. Anın şokuyla fark etmediğim ayrıntı aklıma gelince gözlerim birden açıldı.
"Bi dakika babam seni gördü mü?"Kafasını hayır anlamında salladı ve elini sessiz ol der gibi yaptı.
"Gizli girdim. Hulusi amca bizim okula gidiyordu işi varmış. Ben onu görünce rahat rahat girerim diye koştum. Çamaşırları yanlışlıkla düşürmüş olabilirim tabi.."
"Neee!!"
Çığlığımla beraber hemen bahçeye koşmaya başladım. Bu bir laz kızı için büyük bir durumdu. Namusum gittiiii!!! Güzel çamaşırlarım!
Merdivenleri iner inmez çamaşırları elime alıp sepete koydum. Allahtan kurumuşlardı. Murat da arkamdan geldi tabi. Beni görür görmez tutup çevirmeye başladı. Salak çocuk trabzondayız.
"Salak çocuk indir beni! Murat ! Mutant diyicem bak! Allah seni ne etsin ya! Bırakk!"
Gülerek söylediğim sözler üzerine Murat da gülmeye başladı. Sevimli şerefsiz ya.
Beni yavaşça indirip o da çamaşırları toplamaya başladı. İkimiz de işimizi bitirince çamaşırları içeri koyup hemen bahçeye geri döndüm. Bahçedeki masaya oturduk. Ona bu liste işinden bahsetmek zorundaydım."Murat biz plan yaptık kızlarla biliyorsun dimi? Defne kesin söylemiştir."
Kafasını hafifçe salladı. Çok beğenmemiş gibi gözüküyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçır beni! #Wattys2020
RomanceLaz Kızı olmak çok zordur. Hele ki 23 yaşındaysanız ve hala Trabzon'da ailenizle yaşıyorsanız. Keyfiniz bol olsun!