Multi medya "Yalın =Sensiz Ben Ne Olayım"
(Arya 'nın dinlediği şarkı)Yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odaya geri döndüm. Haftanın üçüncü günüydü bugün ve okuldan sonra voleybol antremanlarim vardı. Bazen ne kadar yorulsam bile bana umut vadeden hayallerime tutunuyordum.
Onlardan güç alıyordum. Okul üniformalarını giyip dün geceden hazırladığım çantamı sırtıma alıp odadan çıktım. Direk mutfağa girdiğimde annem ve babam'ın kahvaltı yaptığını gördüm. Çantamı sandalyeye asip oturdum. Bir şeyler yemem gerekiyordu hem açtım da zaten.
"Günaydın" selamıma karşı annem ve babamda karşılık verince kahvaltımı yapmaya başladım. Bugün Deren'e yapacağım işkenceleri düşünmem gerekiyordu.Dün beni öyle bırakıp kaçtığı için bir hesap vermesi gerekiyordu. Deren ve diğer çocuk geldikten sonra çok fazla oturmamış kalmıştık. Deren bugün adının Devrim olduğunu öğrendiğim diğer çocukla bir şeyler içmek için onu davet ettiğini anlatıp duruyordu. Tabi işine gelmişti bu karşılaşma hoşlandığı çocukla bir randevuya çıkacaktı nihayetinde.
Kahvaltı faslı bittikten sonra çantamı tekrar sırtıma alıp annemle babama veda edip evden çıktım. Durağa doğru yürümeye başladım bir yandan da Deren'e ne yapabileceğimi düşünüyordum. En iyisi onu süründürmekti. Her istediğimi yaptırırsam aklı başına gelirdi. Durağa geldiğimde otobüsü beklemeye başladım. Çok değil iki dakika sonra otobüs gelmişti.
Binip akbili bastıktan sonra boş bir koltuğa oturup dışarıyi izlemeye başladım. Her sabah olduğu gibi bugün de insanların bir yere yetişme telaşı beni gülümsetmişti . Bu telaşları yuvalarına yemek taşıyan karıncalara benzetirdim. Belki benzetmem çok garipti ama yine de böyle düşünüyordum. Otobüs bir sonraki durakta durunca yolcular binmeye başladı.
Ben hala dışarı seyrederken camın önünden biri geçti. Kumral saçları tanıdık gelsede bir anda geçtiği için çıkaramamıştım. Kulağımdaki kulaklıktan çalan Yalın'ın o muhteşem sesiyle huzur buldum. Belki kimine göre muhteşem değildi bu ses ama ben bayılıyordum. Her şarkısını dinler huzur bulurdum. Otobüs hareketlenip duraktan ayrıldı.
Tekli koltukta oturduğum için yanımda kimse oturamıyordu. Biri gelip yanımda ayakta dikilince başımı çevirip ona baktım. Önce gözüme siyah bir pantolon çarptı daha sonra beyaz bir gömlek ve deri bir ceket. Daha yukarıya baktığımda koyu kahverengi gözlerle karşılaştım. Şaşkınlıkla adama bakakaldım. Bu Ekindi. Dün kafedeki çocuk. Başını eğdiğinde göz göze geldik.
Bu bir tesadüf müydü yoksa daha öncede binmişmiydi bu otobüse? Belki de binmişti ben fark etmemiştim. Hala ona bakarken o gülümseyip başını salladı. Selamına karşılık verip önüme döndüm. Şaşkınlığımı üzerimden atıp camdan dışarı izlemeye başladım. Belki de az önce gördüğüm kumral saçlarda ona aitti. Otobüs hala seyir halindeyken bugün yolculuğun sanki biraz daha uzadığını fark ettim.
Belki de trafik vardı o yüzdendi. En sonunda ineceğim durağa geldiğimde yerimden kalktım . Hala önümde duran Ekin'e baktım. O çekilmezse buradan çıkmazdım . Yüzüne baktığımda zaten bana baktığını fark ettim. Biraz geri çekilip geçebileceğim kadar yer açtı bana. Boşluktan çıkıp otobüsten dışarı attım kendimi. Başımı otobüsün içine çevirdiğimde göz göze geldik. Koyu kahve gözleri dik dik bakıyordu. Bakışmamıza son verip arkamı dönerek okula doğru yürüdüm.
Bir daha Ekin'i göreceğimi tahmin etmemiştim hiç karşılaşmayız sanıyordum. Okul bahçesine giriş yapıp binaya doğru yürüdüm. Deren merdivenlerde oturmuş beni bekliyordu. Ellerimi okul ceketinin ceplerine sokup sırıtarak yanına vardım. Beni görünce ayaklandı.
"Günaydın Arya" merdivenin sonunda durup bekledim. Aklımdaki planı uygulama vaktiydi." Sana da günaydın." gülümseyerek bana baktı. Tabi bilmiyordu başına neler geleceğini. Sınıfa çıkınca az sonra da Fizik hocası girmişti. Dersi dinlerken bir yandan da yandan Deren'e baktım. Defterine bir şeyler yazıyordu. Bugün ayrı bir özenmişti saçına ve makyajına. En nihayetinde randevusu vardı. Başımı çevirip dersi dinlemeye başladım.
#################################
Tüm gün Deren'i kantine gönderip bir şeyler aldırmakla ve merdiven inip çıkarmakla geçirmiştik. Kız sayemde kilo vermişti. Son ders zili de çalınca berber okul binasından çıktık. Deren Devrim ile gideceği mekanı anlatırken ben de onu dinliyordum. Çok heyecanlıydı ve umutluydu. İnşallah bu umudu boşa çıkmazdı. Okulun önünden ayrılıp spor salonuna doğru yürüdüm.Okula yakındı ve biz de antremanlarımızı orda yapıyorduk. Kulaklığımı çantamdan çıkarıp taktim. Sevdiğim şarkıların bulunduğu klasöru açıp dinlemeye başladım. Salona varınca kulaklığı tekrar çantaya koyup içeri girdim. Koç içeride bizi bekliyordu. Benden önce gelen vardı ama daha eksiktik. Soyunma odasına gidip formamı giydikten sonra çantamı dolaba yerleştirdim. Telefonumu da sessize alıp dolabı kitledim.
Geri solana geçince ısınmaya başladık. Ben giyinene kadar diğerleri de gelmişti. Çalışmalara başladıktan sonra koç bugün bizde gördüğü hatalarımızı anlatmaya başladı. Ona göre çalışmaya başladık bu sefer. Aradan geçen bir buçuk saatin ardından çalışmalar bitince duş alıp üzerimi değiştirdim. Çantamı ve telefonumu da alıp odadan çıktım. Koça selam verdikten sonra spor salonundan dışarı çıktım. Bugün çok çabuk geçmişti ya da bana öyle gelmişti.
Okulun oradaki durağa gelince otobüsu beklemeye başladım. Telefonumun saatine baktığımda saat altıyı biraz geçiyordu. Hava aydınlıktı ama yine de geç olmuştu. Otobüs gelince binip akbili bastım. Koltukların genelinin dolu olduğunu görünce biraz ilerleyip ortadaki sarı direğe tutundum. Keşke kulaklığımı taksaydim şimdi bu kalabalıkta da takamazdim. Oflayıp dışarı izlemeye başladım. Her zaman ki gibi insanların telaşları beni gülümsetmişti.
Otobüs evimin oradaki durakta durunca kapıya doğru yöneldim. Bir kaç insana çarpsam da sonunda inebilmistim. Başımı otobüsten içeri çevirdiğimde bir çift kahve gözle karşılaştım. Bu gerçekten bir tesadüf müydü yoksa daha farklı bir şey mi? Ekin gözlerini dikmiş bana bakıyordu.
Daha dün tanıdığım insanla gün içerisinde iki kez karşılaşmistim. Daha önce bu otobüse biniyor muydu ki? Belki de ben fark etmedim. Olabilirdi fark etmemiş olabilirdim. Göz temasimizi koparıp arkamı döndüm. Sadece adını bildiğim biriyle böyle göz teması kurmam yanlıştı. Yanlış anlayabildi. Eve vardığım da kapıyı annem açtı. Onu öpüp içeri girdim. Odama çıkıp üzerimi değiştirdikten sonra yemeğe kadar uyumanın iyi olacağına karar verip yatağa yattım
Gerçekten de Arya 'nın Ekin ile böyle karşılaşması tesadüf mü?
Yeni karakterler de eklemek istiyorum sizce kimleri eklemem gerekiyor?
Ekin' in kim olacağına karar veremedim önerisi olan var mı?
YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM. GÖRÜŞMEK ÜZERE 😊👋👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Anda
RandomBİR ANDA birbirlerinin hayatına girenlerin hikayesi... Arya Deren ile gittiği kafede Ekin ile karşılaşır. Bu karşılaşma son olmaz. Artık her gitti yerde Ekin ile karşılaşmaya başlar. Onlara tesadüf gibi gelen bu olay onlar için yazılmış bir kaderdir...