Multimedyada şarkı koydum isteyen dinleyebilir.
Hızlıca ağaca çıktım ben hariç kalan diğer kişiyi görmek için. Etrafıma hızla göz attığımda benim gibi etrafına bakınan bir Akın görmeyi beklemiyordum açıkçası. Bayrağı savunmasızdı oraya doğru hızlı adımladım. Bir taraftan da Akın'ın beni görüp görmediğine bakınıyordum. Akınla gözlerimiz kesişince suratında sanki her şey için çok geç ifadesi belirdi. Adım atamıyordum o an aklıma yaşadığım bir olay geldi.
5 yıl önce,
Yine Aylizle satranç oynuyorduk . Babamın bize ilk öğrettiği şey satrançtı ve sürekli bizi karşı karşıya getiriyordu, tabi ki ben kazanıyordum her seferinde.
Oyunu bitirmek üzereydim ama babamın kulağıma fısıldamasıyla durdum."Vezirini geri çek Mihrimah." Babamın bunu söylemesiyle vezirimi geri çektim ama tam kazanmak üzereyken bunu yapmam Ayliz'in işine yaramıştı.
"Şah ve mat."Ayliz'den duyduğum bu ses beni şaşkına çevirdi . Babam bilerek bana onu söylemişti Ayliz'in kazanması için. "Neden kazanacakken vezirimi geri çektirdin baba?" Babam söylediğim şeyle mutlu olmuştu ama neden anlamıyordum. "Mihrimah bir şeyi kazanmadan önce kaybetmen gerek kaybetmediğin sürece kazanmanın kıymetini bilemezsin ve büyük oynayamazsın eğer büyük oynamak istiyorsan kaybetmenin de tadını almalısın."
Aklım bana oyun oynuyordu kafam çok karışıktı büyük mü oynayacaktım yoksa takımımı gururlandırmalı mıydım bilmiyordum. Akın'ın oyun dışına çıkacağını gördüğümde kendime iki kere ateş ettim ve oyun bitti ya da benim için.
"Kalan tek kişi Akın'ın takımı kazanmıştır tebrik ediyorum."Akın duyduğu anons sesiyle aniden bana dönmüştü. Bana baktığında yaptığımdan emin olmazmış gibi bakmıştı, gözünden düşen yaşı hemen elinin tersiyle sildi. Ve bana teşekkür ederim anlamında baş salladı. Ve mırıldanmasıyla ağzını okudum 'İlk defa bir şeyi kazanabildim annem. 'Dedi.
Takımımın olduğu alana doğru yürümeye başladım , onların yanına gittiğimde hepsinin bana kızgın olduğunu gördüm yan tarafta koltuklarda oturan eğitmenlerin ise bakışı niye bilerek kaybettin gibiydi. Ama asıl soru nerden biliyorlardı.
"Nasıl kaybedersin Mihrimah?" Bana kızgın bir şekilde konuşan Kağana cevap vermeden yere oturdum. "Hem de bilerek." Cümleyi tamamlayan Boraya boş bakışlarımı gönderdim.
Peri "Neden Mihrimah bilerek onun kazanmasına izin verdin?"Bir şey diyemiyordum sonuçta bir yerde haklılardı. Zafer çığlıkları atan guruba bir süre bakındım. Verdiğim kararın iyi mi ya da kötü mü olduğunu ilerleyen zamanda görecektim.
"Nereden bilerek kaybettiğimi öğrendiniz?" Soru sormamla sadece Buğra cevap verdi. "Bize kamera takmışlar ne yapacağımızı görmek için." Sıkkın bir nefes alıp."Ve burada yaptığımız hareketlere göre puan alacakmışız ve gurubun puanına eklenecekmiş."
"Hadi ! Herkes servise." Atalay'ın konuşmasıyla teker teker servise bindik.
Peri'nin yanıma değil Bora'nın yanına oturmasına bozulmuştum ama belli etmedim. Kağanda Buğra'nın yanına geçmesiyle tek kalmıştım. Yarım saat sonra geleceğimiz yere varmıştık. Servisten ilk ben indim, hızlı adımlarla yatakhaneye ilerledim. Üstüme rahat bir şeyler giyip revire gittim. Alaz'ın ne halde olduğunu merak ediyordum ve bizimkilerle karşılaşmak da istemiyordum.
"Alaz hangi odada acaba?" Yaşlı teyze oda numarasını söyleyip tekrar ekrana döndü. "Nerde bu 126. oda hey Allahım." Bana bakan birkaç kişiye gülümseyip önüme döndüm sonuçta beni deli sanmalarını istemezdim. Nihayet bulmuştum işte. Kapıyı tıktıkladım ama cevap veren olmamıştı. Ben de kapıyı hafif araladım yatakta iki büklüm uzanıyordu ve üstü açıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON TREN
FantasyHayatınızda her şey normal mi? Peki normal dediğinizi varsayıyorum. Hayatınızda yalan var mı? Sanki ufaktan kıvranmaya başladınız. Ha ne dersiniz? Bu sorular bana sorulsaydı yürü git işine dalga geçecek başka adam bul derdim. Ama şimdi? Hayatımın iç...