11. Bölüm

170 55 71
                                    

Selam gece yıldızlarım. Biliyorum bölüm aşırı gecikti. Bunun için sizden çok özür diliyorum. Ama tüm olaylar üst üste geldi. Bölüm yazamadım. Falan filan.

Ama şuan buradayım ve zar zor da olsa bölüm yazdım. Bu arada aklıma bomba fikirler geldi. Aşırı derecede şaşıracaksınız. Çünkü ben bile şaşırdım.

Sevgili kendim, lütfen bizi şaşırtma xjxmzuksjz 

Neyse çok konuştum. Siz bölümü okumaya geçin bakayım.

Oylamayı unutmayalımmm 💛

Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar gece yıldızlarım^^

***

"Yani sen şimdi bir cadısın ve buraya nasıl geldiğini bilmiyorsun öyle mi?" başımı olumlu anlamda salladım. 

Kapı çaldığında gelen kişi Ateş'in komşusu aynı zamanda ona yıllardır yardımcı olan Ömer abisiydi. Yıllardır ona yardımcı olduğu diyorum çünkü Ateş, tek yaşıyordu. Ailesine ne olduğunu bilmiyordum. Ama Ömer abi ona her zaman yardımcı olmuştu. 

Ömer abiye her şeyi anlatmıştık. Ateş ona anlatmamızda bir sakıncası olmadığını söylemişti. Yardımcı olabileceğini de düşünüyordu. Ama bu durum aşırı derecede karışıktı. Aynı zamanda karşı tarafa geçmek düşünüldüğü kadar basit değildi. Benim nasıl geldiğim, kurtulduğumda bu yüzden daha çok önemliydi. 

"Eee, şimdi ne olacak?" diye sordu Ateş. Ömer abi Ateş'e baktı. Bense zaten ona umutla bakıyordum. 

"Bilmiyorum..." diye mırıldandı. Sonra bana bakarak devam etti. "Ama seni oraya tekrar göndermek zor olacak." Bir müddet sustuktan sonra derin bir nefes aldı. "Belki buraya nasıl geldiğini öğrenirsek bir şeyler yapabiliriz." Gözlerimi ayaklarımla buluşturdum. Bunu öğrenmesi cidden çok zor olacaktı. Ya da direk kendi bölgeme geçmem zordu. 

Son zamanlarda o kadar fazla kafa karıştırıcı şey oluyordu ki. Artık gerçekten çok yorulmuştum. Bir sürü sır vardı belki de. Bekli de bir sürü yalan. Ama bunları açığa çıkarmak çok zordu. Tüm bunların cevabını bulmak aşırı zordu... 

"En iyisi siz akşam bize gelin, orada kitaplardan da bir şey bakarız." Bakışlarımı tekrar Ömer abiye çevirdim. Ardından da Ateş'e. Ateş başını salladı. 

"Tamam. Akşam orada oluruz." Dedi. Bende tekrar gözlerimi ayaklarıma çevirdim. 

Ömer abinin işi olduğu için gitmişti. Ateş, Ömer abi gittikten sonra bizde bir iki şeye bakalım diye onda olan kitaplara bakmaya karar vermiştik. Yine odasına girdiğimizde kitaplığının en üstünde olan bir iki kitaba uzandı. Uzanırken tişörtü biraz yukarı doğru kalkmıştı. 

Kitapları eline aldığı sırada en üsteki kitap diğerlerini üstünden kayıp düşerken elimi şıklattım ve kitabın havada kalmasını sağladım. Ardından da elimi uzatıp kitabı aldım. Bu durum bana biraz Kara'yı hatırlatmıştı. Onu daha fazla hatırlamamak için gözlerimi Ateş'e çevirdim. Bana ufak bir buse ile bakıyordu. 

Ona baktığımı görünce "Hadi gel." Dedi ve kapıya doğru yöneldi. Arkasından ilerledim. Salona geçtiğimizde kitapları salonun ortasında olan masaya koyduk. 

Elime sonuncu kitabı alırken diğer kitaplarda yazanın aynısı olduğuna yemin edebilirdim. Artık aynı şeyleri okumaktan çok sıkılmıştım. Ateş'e baktığımda kitabı kaşları çatık bir ciddiyetle okuyordu. En başından beri böyleydi. Ve hakkını almıyorum, bu şekilde aşırı tatlıydı. 

Yıldızlı GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin