Huhuu ben geldimm. Bu bölümüde yazıp birkaç ay yok olmak istiyorum.
İyi okumalar~
______________________________________Sabah taenin horlamalarına uyanmıştım. Onu da uyandırıp hemen hazırlanmaya başladım. Cidden sabah 5e kadar oyun oynarken hiç mi düşünmemiştik.
Tae- Jimin iyi misin ?
Jm- Sayende çok iyiyim aptal.
Tae- Grupça sikilmiş gibi duruyorsun kkk
Bu dediğiyle kafasına yastık atıp kendime kıyafet aldım ve giydim. Üstüme beyaz uzun bir tişört altıma da deri pantolon giymiştim. Aynada kendime bakıp iğrenirken saçlarımı daha da bozup kıvırcık olmasını sağladım. Şuan kızarmış gözlerim ve dudaklarımla tam anlamıyla grupça sikilmiş gözüküyordum.
Kahvaltı etmeden evden çıkmış ve lanet okula sürünerek gitmiştik.İlk ders matematikti ne yapacağımı şaşırmıştım.
Jk- Günaydın gençler!
Herkes ayağa kalkıp selam vermişti.
Jk- Bakıyorum da bazılarınız bugünü önemsemeyip kendini dağıtmış. Her neyse ders işlemeyeceğim serbestsiniz.
Bana bakarak söylediğinde yanlış anladığını düşünmüştüm. Aman ya bananeee
Tae- Olum harbiden kötü gözüküyorsun. Alt tarafı bütün gece oyun oynadık lan kendine gel.
Jm- Tae kapa çeneni
Demiş ve uykudan dolan gözlerimi silmiştim. Bay Jeon dikkatle bana bakıyordu. Bende ona bakmaya başladım.
Daha fazla dayanamamış ve kalkıp izin almak için yanına gitmiştim.
Jm- Bay Jeon lavaboya gidebilir miyim ?
Jk- Bir sorun mu var Jimin-ah
Jm- Hayır, sadece gitmem gerek.
İzin verip eliyle kapıyı gösterdiğinde koşarak çıkmıştım. Lavaboya girip yüzünü defalarca yıkamıştım. Fakat gözlerimin ve dudaklarımın kızarıklığı geçmemişti. Ben bunu düşünürken birden kapı sertçe açıldı ve içeri o girdi.
Jm- Bay Jeon ne işiniz var burada ?
Jk- İyi gözükmüyordun jim
Benim için endişlenemişti. Tam konuşacakken beni susturucasına hızla dibine girmişti. Elini dudağıma atıp baş parmağını alt dudağıma sürtmüş ve eline bakmıştı.
Jk- Neden bu kadar kızarık ve güzeller.
Sanırım şuan ölmüştüm. Ne düşüneceğimi, ne yapacağımı, ellerimi bile nereye koyacağımı şaşırmıştım. Sakince ellerimi onun beline koydum destek alırcasına.
Jk- Dün gece evdeydin değil mi öğrenci ?
Sesi biraz kırgın gelmişti. Anlam verememiştim ama aklından geçenleri biliyordum.
Jm- E-evet Bay Jeon bütün gece evdeydim.
Parmağını tekrar dudağıma sürtüp sormuştu.
Jk- Yalnızdın değil mi ?
Jm- Hayır, yalnız değildim.
Üzgünce bana bakıp geri çekilmişti. Ani bir hareketle belinden tutup tekrar kendime çekmiştim.
Jm- Yakın arkadaşım Taehyung vardı. Bütün gece oyun oynadık bu yüzden uykusuzum.
Yüzündeki endişe gitmiş ve sırıtmıştı. Ellerini bel boşluğuma koyup okşamıştı. Hala bakışırken yaklaşıp nefesini dudaklarıma vererek konuşmuştu.
Jk- Bir daha uykusuz kalma öğrenci. Bu senin için kötü olabilir. Eğer uyuyamazsan bana yazabilirsin
Demiş ve sırıtıp daha da yaklaşmıştı. Şaşkınlıktan cevap veremezken boynuma uzanıp kafasını boyun boşluğuma gömmüştü. Kokumu almak istercesine derin bi nefes almış ve geri çekilmişti.
Jk- Çok fazla oyalanma Jim.
O kapıdan çıkarken ben hala şoktaydım (yoh bim). Bir kaç kere daha yüzümü yıkarken az önce olanları düşünmemeye çalışıyordum. Neden ona mesaj atmamı istemişti ki hem de gece gece.
Ben bunları düşünürken zil çalmıştı. Hızlıca sınıfa gitmiş ve yerime oturmuştum. Tae beni görünce yanıma gelmiş ve ne olduğunu sormuştu. Önemli birşey olmadığını söyleyip kantine inmiştim.
Beraber oturup kahve içiyorduk. Bir an önce dersler bitsin istiyordum. Düşünmem gereken şeyler vardı.
Sınıfa doğru giderken öğretmenler odasının önünde Bay Jeon ve sürtük ingilizce öğretmenini görmüştüm. Tanrı aşkına zerre ingilizce bilmemesine rağmen götünü vererek öğretmen olmuştu. Zavallı.
Onlar orda gülerek sohbet ederken ben sinir krizi geçirecektim. Sürtük sürekli ellerini Bay Jeonun kollarına omzuna atıyordu. Cidden neden hala onunla konuşuyor ki. İçimde anlamlandıramadığım kıskançlık duygusuyla gözlerim dolmuştu.
Aniden bana dönünce yüzü ciddileşmiş ve endişelenmişti. Onu umursamayıp Taeyi çekiştirerek sınıfa girmiştim. Kafamı sıraya koymuş ve sakinleşmeye çalışırken, Tae anlamış gibi elini saçıma atmış ve okşamıştı. Bu hareketiyle ağlayacak duruma gelmiştim. Zaten ağlamam için çokta uğraşmaya gerek yoktu.
Ben ağlamamı kesmiş dersi dinlerken kapı çaldı ve nöbetçi öğrenci içeri girdi. Özür dileyerek söze başladı.
Nb- Bay Jeon, Park Jimin'i çağırıyor efendim.
Sürtük ingilizce hocası bana uzun uzun bakıp nöbetçinin yanına giderken Tae'yle aynı anda yüzümüzü buruşturmuştuk. Sürtük işte ne olacak!
İzin verip git işareti yaparken arkasından dil çıkarmıştım. Neden beni çağırdığını anlamıştım. Biliyorum çok zekiyim hahayyt.
Kapıyı 3 kere çalmış ve gelen sesle içeri girmiştim. Neden 3 diye sormayın bilmiyorum.
O seksi bir şekilde deri koltuğunda otururken bütün öğretmenlerin derse giresi tutmuştu herhalde.
Yavaşça yanına gitmiş ve sorarcasına bakmıştım. Ayağa kalkmış, yanıma gelmiş ve saçlarımı okşayıp çenesi kasılırken konuşmuştu..
______________________________________
Bu kadaar ehehehe. Aslında burda bitirmek istememiştim ama hava çok sıcak. Ne alaka diye sormayın bende bilmiyorum. Muck muck muck.
❤️🧡❤️🧡❤️🧡❤️🧡❤️