7. DAKİKA

34 3 0
                                    

Deniz ve Ali hızla girdiler odaya."Ne oldu?" Ali endişeyle yerde dizlerinin üstüne duran iki dostuna bakıyordu. Deniz ise korku ile Bulut'a baktı. Bulut'un sinirden nasıl gözü döndüğünü biliyordu. Sinirlediğinde onu kimse durduramazdı.Ağca'ya bir şey söylemiş olması kalbini hızlandırdı Deniz'in.

İlk ayağa kalkan Ağca oldu. "Düğün iyice stres yaptı. O yüzden tartıştık."dedi. Kafasını kaldırıp Deniz'e bakmak istedi ama yapmadı, yapamadı. Kimseye bakamadı. Şuan dostlarına sarılıp o gece ki gibi delicesine ağlamak istiyordu. Ama şuan bunu yapacak cesareti yoktu.

Ali, Deniz'in omzuna dokundu "Sen burada kal ben Ağca'nın peşinden gidiyorum."dedi. Deniz'e göz kırpıp Ağca'nın peşinden o da çıktı.

Deniz, Bulut'a doğru bir adım attı. Ayakları ona doğru ilerlerken yüreği geriye doğru koşmak istiyordu. Bir şeylerin onun yüzünden bu halde olduğunu biliyordu. Bunu bilmesi ona hiç yardımcı olmuyordu. "Orada kal, kırıklar ayağını keser." Bulut'un onu bu denli önemsemesi ise çok acıtıyordu yüreğini.

Bulut'un dediği ile olduğu yerde kaldı. Kafasını kaldırıp Bulut'un yüzüne bakmak istiyordu. Yüzünü onun boynuna gömüp 'geçicek' demesini istiyordu. Ağca, Özlem'le evlenmek için gün sayarken hiçbir şeyin düzelmeyeceğini de çok iyi biliyordu.

Bulut ayaklandı ve camın orada ki tekli koltuğa oturdu. Deniz dikkat ederek yürüdü ona doğru. Karışıklığın içinde peçete kutusunu bulabildi ve onu da yanına alarak Bulut'un yanına gitti. Yerin temiz olduğuna emin olduktan sonra Bulut'un önünde diz çöktü. Bulut hala sinirle soluyordu.

Bulut her zaman yüzünde gülümseme olan bir adamdı. Canı yandığında, fiziksel acı hissettiğinde, endişelendiğinde, sinirlendiğinde.. Her zaman yüzünde ki gülümsemesi ile üç dostuna güven verirdi. "Geçti canımın içleri. Geçecek." Bu hissi verirdi Bulut hep. Son zamanlarda ise duygularını kontrol edemiyordu. Ve ipin ucu onun elinde olmaması onu daha fazla sinirlendiriyordu.

Deniz yavaşça Bulut'un elini avucunun içine aldı. Bulut'un bakışları Deniz'ibuldu. Deniz, Bulut'un mavi gözlerinde ki saf öfkeye hakim olmaya çalıştığına şahit oldu.

"Söz dinlemiyorsun."dedi Bulut yerde parça var mı diye bakarken. Yerde Deniz'e zarar verecek bir şey olmadığını gördüğünde tekrar gözlerini ona çevirdi. Deniz bir şey demeden eline peçete aldı ve yaraya bastırmamaya dikkat ederek etrafında ki kanları temizlemeye başladı.

Bulut "Neden ben Ağca'ya bu kadar sinirliyim ki?" diye geçirdi içinden. Karşısında ki kızda fark etmiyordu onu sevdiğini. Bulut'un onu nasıl sevdiğini anlamıyordu. Zaten bu yüzden de Deniz'e çok iyi anlıyordu. İnsanın kalbine koyduğu kişinin onu sevmemesi.. İçini sızlatıyordu insanın.

"İyiyim."dedi Bulut, Deniz'in küçük avucundan elini çekerken. Deniz bakışlarını kaldırdı. Bulut'un gözlerinin içine baktı. Bulut gözlerini kırpmadan ona bakıyordu. Onunla ilgili her bir ayrıntıyı beynine işlemek istiyordu. Elinden böylesine kayıp giderken beyni onunla ilgili her detayı işliyordu.

Deniz'in eli istemsizce Bulut'un yüzüne gitti. Bulut'un yeni çıkmış sakalları eline battı. Bulut ise şaşkınca bakıyordu. Deniz usulca gözlerini kapattı. Baş parmağını Bulut'un yanağında oynattı. "Özür dilerim."dedi sesi kısık bir şekilde. Eli usulca sanki Bulut'un teninin yakmak istercesine yanağından boynuna kaydı. Bulut'u boynundan kendine çekti. Sığınağıymış gibi yüzünü Bulut'un boynuna gömdü. Bulut, Deniz'in titremesinden ağladığını anlamıştı.

Bulut'un yaralı olan eli Deniz'in beline gitti. Koluyla kavradı Deniz'i ve tekli koltukta kucağına çekti. Deniz yüzünü boynundan tek saniye bile ayırmadan ona ayak uydurdu ve yerleşti Bulut'un kucağına."Hala ufak bir çocuksun." Asla büyümeni istemiyorum. Bulut'un bir eli hala Deniz'in belindeyken diğer eli saçlarının arasına girdi. Sakinleşmeye ihtiyacı vardı ve bu kız onu sakinleştiriyordu. Deniz ilk defa Bulut ile bu kadar yakındı. Ama bu onu rahatsız etmemişti. Daha da fazla memnun etmiş kendini huzurun kollarına bırakmış gibi hissetmişti.

CENNETİN ÇOCUKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin