17 Eylül 1826 Pazar...
Bu Günlük 1780'li Yıllarda Başlayan Aydınlanma Çağıyla Birlikte Kore'den Macaristan'a Göç Eden 3.Macar Kraliyet Ailesinden Kim Doyoung'a Aittir...
...
Sevgili Günlük,
Artık bazı şeyler eskisi gibi zevk vermiyor.
Ailem öldükten sonra bana kalan miras ve malikane ile beraber yaşıyorum. Geçtiğimiz aylarda kilise rahiplerinin oğlu buraya geldi. Jeong Jaehyun...
Babasından kaçarak yanıma geldiğini söylediğinde şaşırmıştım çünkü bilirsin, rahip babanın rahip oğlu olur.
Ama Jaehyun, babasına göre tam bir günahkarmış. Bunu ilk dediğinde anlamamıştım ancak şimdi her şey açığa çıktı.
Jaehyun o günden sonra 2 hafta evime gelmedi. 2 haftanın sonundaysa her zaman giyindiği kıyafetlerinin dışında farklı bir kıyafetle karşıma çıktı.
Genelde beyaz, uzun kolları bileğine doğru genişleyen gömlek, bordo kumaşın üstüne siyah işlemeli yeleğini giyerdi. Yaz günleri gömlek ve yeleğin üstüne siyah ince bir ceket tercih ederdi. Mendil seçimini de ya beyazdan ya da bordodan yana kullanırdı.
Kış günlerinde ise yazın giyindiği ceketin üstüne kalın, bacaklarını da örtecek uzunlukta gri bir kaşe mont giyerdi. Yine kıyafetlerine uygun renklerde bordo tüylü şapkasıyla rahibin oğlundan çok, asiller gibi dolaşıyordu etrafta.
Hoş, o hâli fazlasıyla ilgimi çekiyordu.
Evet, ne diyordum?
2 haftanın sonunda her zaman giyindiği kıyafetlerin yerini, köylü halkın giyindiği kıyafetler almıştı. Ama yine de bakışlarındaki asaletten ödün vermiyordu.
Kapıya bakan kahya bana onun geldiğini söylediğinde, salona kadar eşlik etmesini buyurdum.
Salona geldiğinde gözlerindeki asaletten başka bir şey daha gördüm; öfke, kırgınlık ve aşk.
Öfke ve kırgınlık bana değil babasına hissettiği duygulardı. Rahip babası kendi doğrularını halka duyururken birtakım isyancı, rahibin verdiği vaazı ona sıcak taşlar atarak sonlandırmıştı. Sonlandırdıkları tek şey vaaz değil aynı zamanda rahibin hayatı da sonlanmıştı.
Jaehyun ise ailenin tek çocuğu olarak babasından ona kalan işi yapmak zorunda tutulan kişiydi. Annesi, kocasının ölümünden sonra fazlaca yıkılmış, biraz yaşlanmış, saçlarının çoğu beyazlamıştı.
Ve Jaehyun'dan, baba mesleğini devam ettirmesini istiyordu. Ancak Jaehyun oldukça moderndi. Asla kendi fikirlerini başkasına kabul ettirmeye çalışmazdı.
Babasının aksine oldukça bilime ve keşfe açık bir insandı. Hatta soylu olmamasına rağmen tüm halk kızları, Jaehyun'la konuşmak ve muhabbetlerini ilerletmek isterlerdi.
Jaehyun hiçbirine yüz vermezdi.
Aşka olan inancını geçici heveslerle kırmak istemezdi.
Bana geldiği zaman ikimiz de birbirimize olması gerektiğinden daha samimi davranıyorduk. Hatta bu durum kahyalardan birinin dikkatini çektiği için aramıza "kahyaların önünde" mesafe koyuyorduk.
Ama onlar gidince, biz yine biz oluyorduk.
Gözlerindeki ifadeyi çözdükten sonra tekrar kahyalardan birini çağırdım. Jaehyun'a uygun şık kıyafetler getirmesini istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Liberosis † Dojae
FanfictionLiberosis' zaman geçtikçe bazı şeylerin değerini yitirme duygusu °DoJae° ©mndln0 °oneshot°