Magnus'tan:
Raphael ile askerlerin eğitim alanında antrenman yaparken gözüm bizi izleyen kıza takılmıştı. Neydi adı, Diana?
"Bu kız neden sürekli bize bakıyor?" Dedim Raphael'e yaklaşarak.
"Bilmiyorum. Ama güzel kızmış, belki askerler içinden beğendiği birisi vardır."
"Bizden birisini beğenmiş olmasın da..." deyip gülmüştüm. "Sonra Alec kıskançlık yapıyor."
"Yaaa... kıskançlık yapıyor demek."
"Evet. Bayağı bir kıskanıyor. Sanırım senden bile kıskanıyor. Bir keresinde seninle aynı yatakta yatmak zorunda kalmıştık ya, onu anlattım. Seninle bizim eve gideceğimizi duyunca gelmiş bana sakın yan yana yatmayın diyor."
"Ee yuh, benden de kıskanmazsın. Zaten benimle de biraz tehditvari konuşmuştu, demek nedeni biraz da buymuş."
"Beni kıskanmasına gerek yok ki..." deyip iç çektim. "Gözüm ondan başkasını görmüyor."
"Farkındayım ama sen kendini fazla kaptırıyorsun gibime geliyor. Baban da söyledi, sonunda üzülebilirsin."
"Biliyorum ama elimde değil. Mesela ona bir iki kez onu sevdiğimi söyledim ama bana aynı şekilde karşılık vermedi."
"Mags..."
"Ben üzülmedim ama. Beni sevmek zorunda değil sonuçta değil mi?"
"Seni seviyor mu sevmiyor mu bilemem ama ona karşı dürüst olmanı kesinlikle seviyor. Ayrıca, kolyeyi beğendi mi?"
"Evet beğendi. Hemen boynuna taktım zaten ve çok yakıştı. Sizin Simon ile aranız nasıl?"
"Beni çok özlemiş öyle dedi." Deyip arkadaki duvara yaslandı Raphael. "Kolay kolay söylemez böyle şeyler."
"Belki de dalga geçmiştir."
"Gece boyunca seviştik, evet kesin dalga geçmiştir."
"Bu ayrıntıyı bilmesem de olurdu." Deyip göz devirdim. "Bir de bu akşam Alec için bir sürpriz hazırlayacağım."
"Ne gibi bir sürpriz?"
"Isabelle'den sevdiği yemekleri öğrendim. Mutfakta ona kendi ellerimle yemek hazırlayacağım. Sonrasında odasına çıkıp masayı filan kuracağım işte."
"Güzel fikir ama sinirlendirme şimdi durduk yere, belki sürpriz filan sevmiyordur."
"Ama kötü bir şey değil ki bu, hem Isabelle de beğendi fikri."
"Sen bilirsin, senin düşüncen sonuçta. Alec biraz katı birisi, korkuyorum kalbini kıracak diye."
"Aman... ben alıştım o hallerine zaten. Pek takmıyorum. O yüzden kolay kolay kırılmam merak etme."
"Eminim öyledir." Deyip yan tarafa baktı Raphael. "Şu kız şimdi de Alec ile konuşuyor."
Ben de o yöne baktığımda ikisinin çok ileride birbirleri ile konuştuklarını fark etmiştim.
"Aile dostlarının kızıymış, Alec öyle demişti."
"Tek bu muymuş? Başka bir şey olmadığına emin miyiz?"
"O ne demek şimdi?"
"Kız gelip bütün gün seni izledi, sonra gidip Alec'le konuşuyor. Aralarında önceden bir şey olmuş olabilir mi?"
"Sanmıyorum." Dedim rahatsız olmuş bir şekilde yerimde kıpırdanarak. "Olsa bence Alec bana söylerdi."
"Niye söylesin ki, adam prens. Kimseye hesap vermek zorunda değil."