Bölüm 26- Çarşıdaki Hırsız

48 5 10
                                    

Selam canlar. Nabıonuz görüşmeyeli? Bu bölüm değil sonraki bölümde ekibimizin Marcus adlı demon ile yaşadıkları 2 bölümlük mini seriyi yazıcam. Ama bu 2 bölüm de Sarah ve Sugar olmayacak çünkü bu olaylar onlar gelmeden önce gerçekleşti. Şimdi asıl bölümümüze gelelim. İyi okumalar.

*eğer bu bir dizi olsaydı burada jenerik olurdu. Belki de yakıda olur. KİM BİLİR*

Çarşıdaki dükkanları dolaşırken Sandy birden bağırmaya başladı. İlk defa bu kadar yüksek sesle bağırdığını duymuştum. 

Sand: Hırsız orada. Yakalıyın. Lütfen. 

Sarah hemen atıldı.

Sar: Biz hallederiz. Değil mi çocuklar.

Mel: Evet. Bizde. 

Hepimiz koşmaya başladık. Hırsızın beyaz bir saçı vardı ve elinde kefen tarzı sarı bir şey tutuyordu. Kırmızı giysileri ve kırmızı bir fesi vardı. Sırtında bir sepet, içinde ise çaldığı. Kılıç, iksir ve saire vardı. 

Elinde tuttuğu iksir şişesini bize doğru fırlattı. Hepimiz o şişeden kaçtık ama Medi'nin yüzüne şlaks diye çarpan şişe kırıldı ve onun iksir suratına geldi. Onun arkasında olan Codu ve Braman'a da gelen iksir,Onları yere yığdı. Hırsızdan bir ses geldi. Ses kalın ve biraz da yaşlı adam sesine benziyordu.

?: İşe yaradı. Uyku büyüsü çalışıyor. 

Bunu duyunca derin bir nefes aldım. Bu ölüm büyüsü de olabilirdi. Arkasından koşmaya devam ettik. Ona saldıracaktım ama mesafem yetmesine rağmen uzun süredir koştuğumdan iyi nişan alamıyordum. Sonunda bir kere tutturacaktım ama üzerinden atladı. 

Hepimiz yorulmuştuk. En sonunda hepimiz yorgunluktan yere yığıldık. Sarah dışında hepimiz. Bir süre sonra Sarah hırsızı yakaladı. Bir baktık ki bu Gale Amca'ydı.

A: Gale Amca. Neden?

Ga: Bir şeyler satmalıydım.

A: Offff. Eşyaları geri ver. İyi ki burada pek fazla hapis cezası uygulanmıyor. 

Polisi aradık. O sırada kılıcı gördüm. Bu Marcus'undu.

Diğerleri polise haber verirken ben de Marcus'u aradım.

A: Alo.

Mar: Alo.

A: Sanırım kılıcın çalındı.

Mar: Kayıp. Onu arıyorum. Buldunuz mu?

A: Sarah sağ olsun. Tara'nın Çarşısı'ndayız gel de al. 

Mar: Tamam. Çok teşekkürler kanka. (O kadar olaydan sonra kanka oldular)

A: Riva ederim. Bekliyoruz.

Eşyaları sahiplerine verdik. Günün kahramanı Sarah olmuştu. Bir süre sonra Marcus da uçarak buraya geldi. 

A: Bu sana ait olmalı. 

Marcus insan formuna dönüştü. 

Mar: Evet. Ne kadar teşekkür etsem az!

A: Bana değil ona teşekkür et.

Parmağım ile Sarah'ı gösterdim.

Sar: Eh. Bir şey yapmadım aslında. 

Marcus  kılıcını aldı ve tekrar gitmek için demon formuna dönüştü. 

A: Hey Marcus. Bir günlüğüne benim evde kalsana. Hem ev arkadaşım Yaordn da bir yarı demon. Sadece yarısı kurt.

Mar: Olur. Teşekkür ederim. 

Medi, Codu ve Braman da uyandı. Sonra polisler Gale'i aldı ve biz de evlerimize dağıldık.

Marcus ve Yaordn gayet iyi anlaştılar. Yaorn sonunda onun türünün yarısını içeren biriyle konuşmaktan mutluydu. Yaordn türünün tek örneğiymiş. Marcus'un türünde ise dünyasa çok nadir bulunurmuş. Demonların nesli tükenmişti ve yarı demon bulmak ise neredeyse imkansızdı. 

(Akşam yemeğinde)

Hepimizin canı patates kızartması çekmişti ve biraz kızarttık. Yanına da köfte yaptık. (Edit: Sanırım açım) 

A: Marcus, neden Brawl Stars'a başvurmuyorsun. Senin yaşında yanlız yaşamak pek de hoş değil. 

Mar: Bilmem. Olabilir. Kabul ederler mi ki.

A: Yarı demon olduğunu biliyoruz. Sence?

Ya: Keson kobol edorlor. 

Yaordn ağzına hayvan gibi yemek tıkıştırdığı için düzgün konuşamıyordu.

Mar: Denemek gerek aslında. Zaten insan içine çıkmayı pek sevmem. Türümü kabul edemiyorlar. Burada belki bir yer edinebilirim.

Ya: Edonorson. *yemeği yutar ve devam eder.* Ben de bu mükemmel insanlar ile tanışmadan önce böyleydim. İnsanlar nedense ayrımcılık yapıyor.

A: Kendilerinin sıradan olmalarını yediremiyorlar. 

Mar: Büyük ihtimalle öyle.

Ya: Kosonokle.

A: Yaordn bi yut öyle konuş.

Ya: Tomom.

Hepimiz güldük. Güzel bir günün sonunda ranzamızın altına bir yer yatağı serdik Marcus da orada uyudu.

(Sabah)

Sabah savaş günlüğümü aldığım. İlk maç 2 saat sonrayı. Marcus'un kaydını yaptırmak amacı ile eve geri geldim.

A:Marcus hadi kaydını yaptıralım.

Mar: Senin savaşın yok mu?

A: Var ama 2 saat sonra.

Mar: İyi gidelim o zaman.

Benim yaklaşım 6 ay önce kaydını yaptırdığım yere gidiyorduk. Marcus biraz heyecanlıydı. Güçleri ve kişilik özellikleri soruldu. Sizi ararız diyip gönderdiler.

Sarah'ı da ekibe almaya karar verdik. Artık büyüyen bir aile olmuştuk. Eğer Marcus kabul edilirse o da ekipten olacaktı.

Savaşlardan sonra eve gittik. Yemek yerken kapımız çaldı. Gelen Marcus'tu.

Mar: KABUL EDİLDİM. SONRAKİ GÜNCELLEMEYE GELİYORUM!

                                     -Devam Edecek-

Brawl Stars: Zogarigusitaki'nin SavaşçılarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin