Her zamanki gibi yine okula geç kalmıştım. Hızlı bir şekilde elimi yüzümü yıkayıp okul kıyafetlerimi giydim. Ders programına baktıktan sonra kitapları çantama hızlıca doldurdum. Evden hızlıca çıkıp okula doğru koşmaya başladım. Okula gitmekten nefret ediyordum. Hiç işime yaramayacak bilgiler öğreniyordum. Ayrıca bazı hocalar da benden ve "saçma sapan"olduğunu düşündükleri hareketlerimden nefret ediyorlardı. Ama hiçbir şey umrumda değildi. Sadece birisinden dolayı bu okula katlanıyordum. Shirou... Hayatınızda görüp görebileceğiniz en kibar, en yardımsever, en zeki ve en sevecen insan. Herkese yardım etmesi, herkesle iyi anlaşabilmesi beni kendine çekmeyi kısa sürede başardı. Birisine nasıl bu kadar çabuk aşık olduğumu ben de bilmiyorum. Onu düşünmediğim bir anım bile olmuyor. Onu her gördüğümde karnıma sancılar giriyor. Ve bu o kadar güzel bir his ki hiç bitmesin istiyorum. Beni ayakta tutan tek şey bu his.. Bu düşüncelerle Leiko'nun yanına vardığımda hemen laf atmaya başladı.
"Sana aptalsın derken gerçekten de aptalsın demek istiyordum. Alarmı en erken saate kurmana rağmen hâlâ nasıl beceriyorsun geç kalmayı? 2 yıl oldu ve seni hâlâ adam edemedim. Aptal."
Tam ağzımı açacaktım ki kafama yediğim çantayla susmak zorunda kaldım.
"Ahh. Neredeyse 2 yıl olacak ve çantayla kafama vura vura beni sen aptallaştırdın. Zekam azalıyor senin yüzünden. Sonra beni sevmeyecek işte."
"Hah, sen mi zekiymişsin? Seni ben zeki hâlinle bile sevmem. O nasıl sevsin?"
"Neden böyle dedin ki? Hevesim kaçıyor senin yüzünden. Hem istesem de o benimle sevgili olmaz ki. Ben erkeğim sen ise kızsın. Tabiki de seni sever.
"Seni kim sevmezmiş? Ben seni seviyorum ya."
Ha? Shi.. Shirou..? Yanımıza.. geldi. Ve bana...
GÜM!
***
"Ren? Ren iyi misin? Ren hadi uyan. Reennn?!"
Pat! Sarsıntıyla yerimden sıçradım.
"Yaah!!"
Yanağımı tutup Leiko'ya üzgün bakışlarımı gönderdim.
"Aptal. Kafanı yere çarpınca acımadı da ben yanağına vurunca mı acıdı?"
"İz bırakıyor ama."
"Başlatma izine şimdi. Tipin zaten kayık."
"Yüzüme vurma demedim mi şunu ya. Ayrıca bunu diyeceğine kendine bak. Beni sevdiğini söyledi."
"Sussana gerizekalı şu an yanında."
Leiko dişlerinin arasından söylemişti. Kafamı sağa çevirdiğimde onu görmüştüm. Alnıma bir daha vurmamak için kendimi zor tutuyordum şu an.
"Neden alnına vurup yere attın kendini Ren?"
"Yaparım arada böyle salaklıklar. Siz bana bakmayın. Hadi beni izleyeceğinize sınıfa girsenize."
"Sen de kalk artık. Hoca senin yüzünden yine bana da kızacak."
"İstersen sen sınıfa git ben Ren'i revire götürürüm."
"Hiçbir şey olmaz ona."
"Ama yine de konrol etmeleri lazım bir şey var mı diye."
"Ren seni derse yok yazdırıyorum zaten. Kendin halledersin artık."
"Alıştım zaten senin bu olayına. Hadi geç kalma canın dersine. Benden daha önemli zaten."
"Tabiki de senden daha önemli. Üniversite sınavında seni sormayacaklar ne de olsa."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Life Is Complete, When I'm With Tou
Teen Fiction🔞 Kan, şiddet, psikolojik rahatsızlıklar vb. ağır içerikler mevcuttur!