***
Yatağımda oturmuş heyecanlı bir şekilde Se Na'yı dinliyordum. Açıkçası Kai'nin o halini düşünmek bile istemiyordum. Kai ve sinirli olmak? Bu iki kelime çok yabancı geliyordu.
Hep okuldayken neşeli, şaka yapan Kai vardı. Se Na böyle anlatınca inanamıyordum.
"İşte böyle Suzy. O kadar çok korktum ki inanamazsın. Gözlerinden ateş fışkırıyordu. Sanırım ailesiyle ilgili büyük ve özel bir meselesi var. Sonra birden yumuşadı. 'Hadi gidelim.' dedi sakin bir şekilde. Sonrada direk sana geldim zaten."
"Bence de ailesiyle alakalı. Neyse ya iyisin değil mi şimdi?"
"Iyiyim iyiyim de sen ne yaptın Myungsooyla ödev işini?"
"Yine yapacağını yaptı gıcık şey! Neymiş işi çıkmışta sonra yapacakmışız da! Sinirlerimi bozuyor ya."
"Tamam tamam sakin ol sen." dedi Se Na gülerek.
"Peki siz ödevi bitirdiniz mi?" dedim Se Na'ya.
"Evet. Bitmek üzere. Yarım kalan bazı şeyler onları da evde tamamlayacağım."
Biraz daha konuştuktan sonra Se Na gitmesi gerektiğini söyleyip gitti. Bende direk uykuya daldım.Bugün o kadar çok yorulmuştum ki...
***
Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Yine mi okul ya! Banyoya giderek yüzümü yıkadım. Dolaptan tarağı çıkartıp saçımı da yaradıktan sonra odama geçtim. Dolabıma doğru yöneldim ve hemen okul kıyafetlerimi giydim.
Mutfağa gidince annemle babam yine yoktu. Her zamanki gibi... Hep iş hep iş... Bir kere de ailece kahvaltı yapalım lütfen... Bu durum beni çok üzüyordu. Biliyorum çok iyi annem ve babam var. Benim geleceğim için çalışıyorlar fakat yine de eksiktim.
Bir iki lokma atıştırıp çantamı alıp evden çıktım. Saate bakınca daha vaktimin olduğunu öğrenince Se Na'ların apartmanına doğru yürüdüm.
Se Na'ya mesaj atıp beklemeye başladım. Kapı sesini duyunca koşarak arkadaşıma sarıldım. O da bana karşılık verdi.Bu çok iyi gelmişti işte...
Sohbet ede ede okula geldik. Sıramıza oturup beklemeye başladık.
Hoca sonunda gelmişti. Dersi dinlemeye başladım. Not almayı unutmadım tabiki.
***
Sonunda okulun bitmiş olmasının sevinciyle Se Na ile okuldan çıktık. O kadar çok yorgundum ki anlatamazdım...
Yol boyunca sohbet ettik. Kızlar ve bitmeyen sohbetlerimiz.
Yollarımız ayrılınca birbirimize sarılıp ayrıldık.
Biraz daha yürüyünce eve vardım. İçeriye girip direk odama çıktım. Annemle babam daha gelmemişlerdi.
Mutfağa geçip biraz atıştırdım. Her zaman ki gibi. Canım bir şeyler yemek istemiyordu. Bu yüzden biraz zayıflamıştım.
Okul kıyafetlerimden kurtulup rahat bir şeyler giydim. Yatağımda uzanmış kitap okurken telefonuma gelen mesaj sesiyle irkildim.
Kimden : Myungsoo
"Ödev için almaya geliyorum. Hazırlansan iyi olur."
Emredersiniz beyfendi! Başka emriniz var mıydı?
Yine kendi kafasına göre ayarlamış! Beni sinir etmekte üstüne yok!
Off! Gıcık şey!
Biliyorum. Bir şey desem bile illaki gelip beni alacak buradan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Mı? Nefret Mi?
Fiksi Remaja"Büyük aşklar nefretle başlar," derler. Peki büyük nefretler nasıl başlar? AŞKLA MI? @Tüm hakları saklıdır.