Joo ve jimin eve geldiklerinde jimin'in bana kaş göz yapmasıyla odaya geçtim. Anlaşılan anlatacakları vardı. İki dakika sonra odamın kapısı açıldı, sessizce kapatarak yanıma doğru geldi.
Dr - "ne oldu?"
Jm - "bilemiyorum, soobin vazgeçmiş gibi."
Dr - "e peki joo?"
Jm - "kötü, soobin başkasından hoşlanıyormuş."
Dr - "ne?"
Jm - "işte, plan da boşa çıktı."
Dr - "biliyorsun ki bu süreç boyunca joo'nun yanında durmalıyız."
Jm - "bu kendimize zaman ayıramayacağımız anlamına mı geliyor?"
Dr - "hayır tabiki, sadece onunla biraz daha fazla ilgileneceğiz."
Jm - "anlaşılan dediğin gibi olucak, neyse gel yemek hazırlayalım acıktık."
Yanağına öpücük kondurup geri çekildiğimde ileri gitmek istediğini belirtircesine gözlerime baktı. Yanağına elimi koyup tekrardan öptüm.
Birbirimizin yanında olsak bile özlemekti sevmek ve biz her anımızda bunu anlatıyorduk gözlerimizle.
Kapıyı açıp içeriye geldim. Jimin de arkamdan gelmişti. Joo koltukta oturmuş, kafasını geriye atmış gözlerini kapatmıştı. Onun bu haline üzülüyordum, sonuçta her ne kadar yönelimi değişik olsa da seviyordu ve bu benim için de önemliydi. Sonuçta bu zamana kadar birbirimize sahip çıkmıştık ve derdimiz olduğunda yanında, yanımda olmuştuk. Joo arkadaşımın kuzeniydi evet, ama arkadaşımdan daha iyi arkadaşlık yapmıştı, hatta kardeşlikti bunun adı.
Ayak seslerimizi duymuş olmalı ki kafasını kaldırıp bizlere baktı. Ayağa kalkıp bize baktı ve burukça gülümsedi. Bende ona öylece gülümsediğimde birbirimize sarıldık. Ağlamaya başladığında ben de gözyaşlarımı tutamadım. O sırada jimin arkamızdaydı ve yanımızdan geçip mutfağa gitti. Elinde iki bardak suyla geldiğinde oturmamız için yanımıza geçti. Biz de sarılmayı bırakıp oturmuştuk.
Joo suyu içip masaya bıraktığında tekrardan ayağa kalktı.
Joo - "ben uyumaya gidiyorum, bir şey olursa haber verin, bu arada jimin, her şey için teşekkür ederim."
Jimin ona gülümseyerek karşılık vermişti, aynı anda bende. Arkasını dönüp merdivenlere doğru gittiğinde odasına girdiğini kapısının kapanış sesiyle anlamıştık.
Koltukta oturup elimle gözyaşlarımı sildim.
Jimin bana sarıldığında boynuna gelecek şekilde kafamı yaslayıp bütün kokusunu içime çektim.
Elleriyle bütün bedenimi sarmıştı. Küçük kollarım sırtında birleşmeye uğraşırken onun kolları bedenimin üstünde dans ediyordu adeta.
Boynunu öptüğümde o da yanağımdan öptü.
Dr - "doktor randevusu için dün hastaneyi aradım, yarından sonra gideceğiz."
Jm - "Daeri bu hastalık ruh sağlığıyla ilgili değil mi?"
Dr - "Bana olan psikopatlığın hayır ruh sağlığıyla ilgili değil, ama kesip biçmekten, kandan zevk alan tarafın evet büyük ruh hastalığı."
Gülerek bana baktığında gayet ciddi oluşumu fark edip eski haline geri döndü.
Jm - "sana olan psikopatlığım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTA'M -PJM
FanfictionSeni her şeye rağmen sevdim ve karşılığı bu mu park jimin? "...