Ebruli ~ bxb

*12*

Medya Bergen - Benim İçin Üzülme

Gözlerin nemli nemli
Başını hiç öne eğme
Ayrılık onur değil ki ah
Benim için üzülme

Ayrılık onur değil ki ah
Benim için üzülme

Bundan sonra adını
Kırk yılda bir anarım
Sende kaybettiğimi
Başkasında ararım

.

.

.

Benim için üzülme
Benim için üzülme
Benim için üzülme
Benim için üzülme

Sevgim yaşamaz hiç
Ağlamak bana düşer
Bir ömür harap oldu ah
Ağlamak bana düşer

.

.

.

Burak 

Bulut'un dediklerine göz yumamamış sonra da bundan sonra orada kalacağımı söylemesiyle iyice kızıp evden hızla uzaklaşmıştım. Tabi arabamın burada olmadığını unutmak gibi bir hataya düştüğüm ve sağ olsun Bulut'un evi merkezden çok uzak olduğu için doğru yöne gittiğimi umarak yürüyordum. 

Zaten telefonumu alıp almadığımı bile bilmiyordum o yüzden taksiyi daha merkezi bir yere gelince bulabilirdim yada belki otobüs bulurdum benim evime giden yada yakınından geçen, bir umut yürümeye devam ettim. Cidden hiçbir şey umrumda değildi... Tabi Bulut hariç.

Cidden Bulut beni hem çok üzdü hem sinirlendirdi. Konu Bulutsa iki duyguyu aynı anda hissetmek çok normal geliyor artık.  Hayır yani neden nefes alıp veya daha kontrollü bir ses tonuyla söylemiyorki... Gerçi söylediği şey zaten yanlıştı.

Sadece bir kere sormuştum Mert'in kim olduğunu ki sorar sormaz bağırmıştı bana, daha sonra söyleyeceğini bile bağırırken ilk kez söylemişti.  'Sonra konuşuruz.' veya 'Daha sonra.' deseydi ben uzatmazdım. Her neyse olan oldu, o yüzden şimdi düşünüp durmak faydasız.

Yine de bana daha önce söylemeden artık onun evinde kalacağımı söylemesi çok kırıcıydı, sanki ben kuklaymışımda her istediğini yaptırabilirmiş ben hiç düşünemezmişim de o her şeyi benim yerime düşünürmüş gibi davranması çok kırıcıydı. Hani düşünmeyecektim, of of !

İnatla çalınan kornanın sesi beynimi delerken inatla yürümeye devam ettim. Hem Bulut'un arabasının kornası öyle değilki. Cidden !!! Cidden mükemmel, korna sesini bile biliyorum.  Önüme sürülen arabaya az kaldı tekme atacakken Erdem'in minik arabası olduğunu fark ettim. Arabadan inen Erdem ve Toprak öyle endişeli görünüyordu ki Toprak'ı hiç endişeli görmemiştim o ana kadar.

Toprak etrafı göz hapsine aldıktan sonra bana dönerek 'Arabaya binmelisin hemen Burak. Ne olduğunu giderken anlatır Erdem sana. Şimdi uzaklaşmalıyız.' diyerek beni ve Erdem'i arabaya bindirdikten sonra sürücü koltuğuna oturup hızla uzaklaşmaya başladı bulunduğumuz yerden.  Erdem'le sıkış tepiş olduğumuz için konuşamamıştık. Zaten bir süre sonra uyku bastırmıştı. 

.

.

.

Omzumun dürtülmesiyle uyandım. Neden Erdem'in evine geldiğimizi anlamasamda bir şey demedim ve Toprak'la Erdem'in peşine takılıp Erdem'in evine girdim. Toprak 'Yemek için bir şeyler hazırlayayım ben, özel isteği olan var mı ?' dediğinde hala uykum olduğu için 'İkiniz seçin ben şimdilik uyumak istiyorum, bir şey yemeye halim yok zaten.' dedim ve içeriye hareketlendim.