Kırarlar diye hayal kurmaktan vazgeçilmez.
YAZARIN ANLATIMIYLA
Deniz, bağırıyordu. Ama kimse onu duymuyordu. Çığlıkları boşunaydı. O, öyle hissediyordu.
Yankı, babası ile tartışıp sahile hava almaya çıkarken birinin bağırışlarını duyunca oraya yöneldi. İki sarhoş adamın bir kızı zorla çekiştirdiğini görünce müdahale etmek için yanlarına doğru gidince onun Deniz olduğunu gördü. Hemen vakit kaybetmeden "Ne yapıyorsunuz lan siz! Bırakın kızı." dedi. Adamlardan biri "Sana ne oğlum! Belanı bizden bulma, defol git."dediler . Yankı da bunun üzerine" O zaman günah benden gitti. "diyip adamların üzerine atladı. Deniz orda şok içinde olanları sindirmeye çalışırken adamların yerde kıvrandığını gördü. Hey, ama Yankı bu iki adamı nasıl devirmişti? Deniz şaşkındı. Yankı Deniz'i elinden tutup ayağa kaldırdı.
Yankı, Deniz'e" İyi misin? "dedi. Deniz de iyi olduğunu söyledi. Yankı, Deniz'i eve bırakacağını söyledi ama Deniz eve gitmek istemediğini, Hilal ile tartıştığını söyledi. Bunun üzerine Yankı da Deniz'e" O zaman istersen bu gece bizim evde kalabilirsin. "dedi. Deniz tereddüt etse de Yankı'nın iyi biri olduğunu biliyordu.
Deniz Yankı' ya" Sen bu iki adamı nasıl o hale soktun? "dedi. Yankı da" Boksun verdiği tecrübe ile. "dedi. Deniz" Ooo demek boks yapıyorsun. İyiymiş. "dedi. Yankı da utanarak" Yani yapmaya çalışıyorum bir şeyler. "diyip eve doğru yol aldılar.Yankı'nın evine vardıklarında Yankı" Hilal'e haber vermeyecek misin? Merak eder seni."dedi. Deniz" Sen haber ver. Ben vermek istemiyorum. "dedi. Bunun üzerine Yankı başını sallayıp Hilal'e" Deniz'i merak etme. O kendini kötü hissediyor. Bu akşam bizde kalacak. "diye mesaj attı. Sonra da Deniz'in üstünün çamura bulaştığını gören Yankı, Deniz'e" İstersen sana bir tişörtümü vereyim. Seninkisi kirli biraz. "dedi. Deniz de utanarak başını salladı. Yankı ona tişörtlerinden birini vererek uyuyacağı odayı gösterip çıktı. Deniz üstünü değiştirip yatağa girdi. Olanları düşünmek istemediği için gözlerini kapatıp hemen uykuya daldı.
Hilal ve Yiğit sabah birlikte okula gittiler. Okula vardıklarında kantine gidip oturdular. Yanlarına Yankı geldi. Selam verip o da masaya oturdu. Yiğit, Yankı'ya Deniz nerde? "diye sordu. Yankı da" Eve uğradıktan sonra okula geleceğini söyledi."dedi. Hilal" Teşekkürler Yankı. "dedi. Yankı da" Rica ederim. "dedi.Deniz, Yankı' nın evinden çıktıktan sonra eve doğru yol aldı. Eve varıp duş aldıktan sonra yaklaşık yarım saattin sonunda hazırlanıp evden çıktı. Okula varıp direkt sınıfın yolunu tuttu. Ders zili çaldıktan sonra herkes kendi sınıfına doğru yol aldı. Hilal sınıfa girip Deniz'i görünce hemen yanına gitti. Hilal tam ağzını açacağı zaman Deniz "Özür dilerim. Haklıydın. Miray'dan da özür dileyeceğim." dedi. Hilal de "Bende özür dilerim, öyle dememem lazımdı. Seni çok merak ettim. Bir daha haber vermeden kaybolma." dedi. Hoca derse girince onlar da susup önlerine döndüler. Ders bitince onlar da kantine gidip oturdular.
Yanlarına Yankı ve Görkem de geldiler. Çisem bugün hasta olduğu için gelmemişti. Deniz Yankı'ya " Tekrardan teşekkür ederim."dedi. Yankı da önemli değil dercesine elini salladı.
Bunlar sohbet ederken Kadir masalarına gelip "Hilal biraz konuşabilir miyiz?"dedi. Hilal de "Evet."dedi ve masadan kalktılar. İkisi bahçeye çıkıp bir çardağa oturdular. İkisinden ses çıkmayınca Hilal"Ee ne konuşacaksın?"dedi. Kadir de " Mert bana senin başından geçen olayları anlattı. O gün söylediklerim için çok özür dilerim. Ben seni ilk gördüğümde zaten herkes gibi olmadığını hissetmiştim. "dedi. Hilal, Mert tarafından hayal kırıklığına uğramıştı. Çünkü ona güvenmişti onu kendine yakın hissetmişti ama o da diğerleri gibiymiş. Hilal" Ben sana benden uzak durmanı söylemedim mi? "dedi. Ayrıca bu konuşmayı bana acıdığın için yapıyorsan samimiyetine inanmıyorum ve sakın bana acıma sen kimsin ki bana acıyorsun? O Mert'e de beni yanıltmadığı için teşekkür ettiğimi söyle. Hepiniz aynısınız." dedi. Hilal, Kadir'in konuşmasına izin vermeden ordan ayrılıp masaya arkadaşlarının yanına gitti. Deniz Hilal'e" Ne konuşmak istedi o öküz? "dedi. Hilal de geçiştirmek için" Önemli bir şey yok. "dedi. Yiğit masadakilere dönüp biliyor musunuz dün başıma ne geldi? Bahçede elimde telefonumla uğraşırken bir kıza çarptım, kız tam düşecekken onu belinden tutup göz göze geldik. Kızı görmeliydiniz. Yaşlı gözlerine rağmen çok güzeldi. Acaba niye ağlıyordu?
Bakışmamızı kızın bağırışı bozdu. "Dikkat etsene be kör müsün? "dedi. Ben de içimden" Evet şuan senin ışığın ile kör oldum. "dedim. Kız okuldan çıkarken arkasında bakakaldım. Masadaki herkes o kızı merak etmeye başladılar. Yiğit de içinden" Keşke tekrar karşılaşabilsek... "dedi.O sırada Miray kantine girdi ve Barış'ın oturduğu masaya yöneldi. Deniz de Miray'la konuşmak için onun yanına gitti.
Deniz Miray'a "Ben dün için senden özür dilerim, fazla abarttım senin bana yaptıkların yüzünden sinirliydim ve intikam almak istemiştim." dedi. Miray da "Özrünü kabul etmiyorum, çıkışta görürsünüz. İntikamım çok kötü olacak." dedi. Deniz de "Kızım hem suçlusun hem güçlü! Büyüklük bende kalsın dedim. Buraya senden özür dilemeye geldim ama senin kalbin kötü değişmesin." dedi. Barış da "Bence artık aranızdaki sorunu halledin." dedi.
Deniz Barış'a dönüp "Bu arkadaşından bir bok olmaz, artık bizden uzak durun. O hanzo arkadaşına da söyle Hilal'den uzak dursun." diyip masasına geçeceği sırada ders zili çaldı. Masadakiler de sınıfa gitmek için ayaklandığında Yiğit'in arkasını dönmesi ile dün çarpıştığı kızı yani Miray'ı gördü. Hilal'e" İşte o kız! "dedi. Hilal de neyden bahsettiğini anlamayarak Yiğit'e döndü. Yiğit de " Hani size bahsettiğim kız vardı ya."dedi.Hilal de şaşırarak "Miray mı?" dedi . Yiğit de "Oha ismi Miray mi? İsmi de kendisi gibi güzelmiş, tanıştırsana bizi." dedi. Hilal de Yiğit'e şaşkın gözlerle bakıyordu çünkü Yiğit Miray'ın nasıl bir kız olduğunu bilmiyordu. Deniz o sırada "Çabuk olsanıza, sizi bekliyorum bir saattir." dedi. Onlar da konuşmayı noktalayıp Deniz'e yetişip birlikte sınıflarına gittiler.
Hilal ve Deniz okul çıkışında Yiğit'in gelmesini bekliyorlardı. O sırada
Deniz'in telefonu çaldı arayan Toprak'tı. Deniz telefonu açıp kulağına götürdü. Toprak Deniz'in konuşmasına izin vermeden "Dünden beridir sizi arıyorum niye açmıyorsunuz? Babamlar sizin okulu öğrenmiş şuan İstanbul'dalar. Hemen okuldan çıkın sizi bulmadan." dedi. Deniz hemen telefonu kapatıp Hilal'e, Yiğit'i aramasını babamların okulu öğrendiğini söyledi. Hilal Yiğit'i arayacağı sırada birinin ona seslendiğini duydu ona seslenen Ali'ydi.
İkisi arkalarına dönünce babalarını, Ali'yi ve Murat'ı görünce şok oldular. Miray yanlarına gelerek "İntikamımı beğendiniz mi?" dedi.******
📌Sizce olaylar nasıl gelişecek?
📌 Miray fazla abartmadı mı?Lütfen vote atmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Seviliyorsunuz🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜZGAR
Dla nastolatkówİki kuzen hayallerini gerçekleştirmek için her şeyden vazgeçip bilmedikleri bir şehre Rüzgar ile sürükleniyorlar. Peki siz bu iki kuzenin hayat hikayesine ortak olmaya var mısınız???