19

1.4K 96 102
                                    

taehyung'tan,,

elim demir kapıda kalmış bir şekilde öylece duruyor ve karşıdaki eve bakıyordum. evet, korkularım vardı lâkin jeongguk'u kaybettiğimi sanarak en büyük korkumu yaşamıştım. belki de kaybetmiştim, bilmiyordum. taehyun'un yanımda sıkıntılı bir nefes vermesine karşın başımı ondan yana çevirdim. "artık şu kapıyı açıp girmeyi düşünüyor musun, yoksa diğer iki sefer yaptığın gibi geri mi döneceksin?"

jeongguk'un sosyal medyadan uzaklaşmasının ve onu bir daha göremeyişimin 18. günüydü. bu zaman boyunca sadece düşündüm. onu ve ona karşı hissettiklerimi düşündüm. iki sefer kendimi kapısının önünde buldum ama hâlâ korkaktım, karşısına bu şekilde çıkamazdım. sonunda demir kapının kulpunu kaldırarak açmış ve iterek ardındaki duvara çarpmasını sağlamıştım. ciğerlerime derince bir nefes çekip geri bırakmadan önce ilk adımımı attım ve kısa bir an göz kapaklarımı kapatıp tuttuğum nefesimi bıraktım. artık hazırdım ve ne olursa olsun yapmalıydım.

taehyun ile birlikte yan yana yürüyerek bahçenin kısa taş yolunu geçmiş ve evin kapısının önüne gelmiştik. bacaklarımın ve ellerimin titrediğini hissediyordum. taehyun elini kaldırarak kenardaki zile bir kere basmış ve kısa bir süre sonra kapı aralanmıştı. kapıyı kimsenin dilinden düşmeyen jeon mom açmıştı. kadının bir adı vardı lâkin herkes onu bu şekilde anıyordu. hoş, o da sorun ediyor gibi görünmüyordu.

"hoş geldiniz, damatlarım." dudakları söylediği cümle üzerine sinsice yukarı kıvrılmıştı. üzerinde diz kapağının çokça altına uzanan mavi, beyaz çiçekli bir elbise vardı. altına ev terliklerinden giymişti ve siyah, düz saçlarını dağınık bir topuz haline getirmişti. yüzü oldukça pürüzsüzdü ve jeongguk ile jungkook gibi bembeyaz bir tene sahipti. yaşını en az 40 gösterse de bunu tam olarak anlamak mümkün değildi çünkü dediğim gibi oldukça güzeldi ve genç gösteriyordu. taehyun'un içeri girip jeon mom'a sarılması üzerine olduğum yerde şimdiden küçüldüm. sarılmaları sona erdikten sonra kollarını açmış ve gülümseyerek bana bakmıştı. daha fazla beklemeden açtığı kolları arasına girdim ve sıkıca sarıldım.

jeon mom önde biz arkasında koridoru aşarak salona geçtik ve evin hiç sevilmediğini sanan babası ile karşılaştık. oturduğu tekli koltuktan anında kalkarak bize doğru gelmeye başladı. "ooo, kimler gelmiş böyle?" açık kollarını ilk bana dolaması ile birlikte bende gülümseyip kollarımı sırtına sarmıştım. jeon mom'a baktığımda göz devirdiğini gördüm. "kör müsün be adam? damatlarımız geldi işte kim gelebilir." taehyun küçük bir kahkaha atıp bay jeon'a sarıldı. ikisinin bu tür atışmaları en çok onu güldürüyordu.

bay jeon'un üzerinde açık kahverengi tonlarında kumaş bir pantolon ile beyaz, çizgili bir tişört bulunuyordu. aynı şekilde teni beyazdı lâkin bayan jeon daha uzundu ve her ikisi de zayıf insanlardı. beni şaşırtan olay ise bay jeon'un gözlerinin mavi olmasıydı. onun dışında yine saçları siyahtı lâkin aralarına ufak ufak beyazlar karışmıştı. "hayatım, uğraşmaz mısın benimle lütfen?" eliyle kanepeleri işaret etti. "hadi, kahvaltı hazır olana kadar oturalım çocuklar."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 09, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝒁𝒘𝒊𝒍𝒍𝒊𝒏𝒈 :: 𝒕𝒂𝒆𝒌𝒐𝒐𝒌  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin