Burnuna gelen pas kokusuyla yüzünü buruşturdu Başına giren ağrılar nedeniyle sersemlemiş,ne olduğunu hatirlamamiştı İlk başta Lavin.
Gözlerini açmaya çalışsa da ilk seferinde başaramamıştı.Kendini öyle yorgun ve halsiz hissediyorduki oysa tüm gece deliksiz uyuduğuna emindi.
Ikinci denemesinde gözlerini aça bilmişti ancak. Içeriye sızan hafif gün ışığı onun odayı görmesine yardımcı olmuştu. "Ama bir dakika burası neresi?" İlk kez gördüğü yerle şoka uğradı Lavin.
Beton bir zemin karanlık bir oda. Burası büyük bir depoya andırıyordu adeta. Beton zeminde yığılıp kalmıştı . Hâlâ anlam veremiyordu burada işi neydi? Neden buradaydı?
Dün gece geldi birden aklına. Zihninde canlandı gece her küçük detayıyla. Işte her şey şimdi yerine oturmuştu.
Hatirladiklariyla küçük bir çocuk gibi ağlamaya başladı Lavin.
Şimdi neden buradaydı? Sebebi neydi dün gece evden apar topar bayilyilarak ali koyulmasinin?Hayır,hayır pes edemezdi. Neden burada olduğunu oyrenecekti. Ayağa kalktı kapı bulmaliydi. Burdan çıkmali evine geri donmeliydi, şimdi ağlayıp sızlanmak ona bir fayda etmeyecekti.
Burası eski, büyük bir yerdi ve oldukça karanlık. Zorlukla kapıya ulaştığında demir kapıyı yumruklamaya başladı bir anda.
Ardindakilere sesini duyurursa bir suçu olmadığını,masum olduğunu anlata bilirdi. Kapı açıldı, dışarıya çıkmaya yeltendi ,fakat iri heybetli bir adam ona engel oldu.
"bakın benim bir suçum yok,masumum ben, yalnış adamı kacirdiniz. Lütf-..."
Sözünü yarıda kesen adamın iğrenç kahkasiydi.
"sen gerçekten safsin,daha ne için kaçırıldığının bile farkında değilsin. Ama ben söyleyeyim küçük hanım . Sevgilin Alaz Sezgin.."
Duyduğu şeyle şaşkına uğradı. Karşısındaki iri heybetli izbandut ona alenen yalan söylüyordu. Buna inanması aptallıktı.Sevgilisine karşı onu doldurup daha da kötü hale getirmek istiyordu, inancını kırmak istiyor du bu adam Lavinin düşüncesine göre.
" saçmalık.. saçmalık bu! siz kimsiniz benden ne istiyorsunuz?!"
Son söyledikleriyle sesi kisilmisti bagirmaktan. Adam seri adımlarla girdiği kapıdan dışarıya çıkmış, Lavine son bir bakış atıp"o güzel sesini bunun için yorma sen ufaklık. Patron gelsin o zaman fazlasıyla ihtiyacın olacak."
Lavin olduğu yerde kala kalırken,adam ardına bile bakmadan çekip gitti. Kapının ardında gördüğü 10 a yakın takım elbiseli adam kaçma düşüncelerini çürütüyordu. Yüzüne kapanan kapıyla buradan çıkışının imkansız olduğunu anladı.
Lavin anlayamıyordu, algılayamiyordu. Hayatı resmen bir gece içinde boka sarmıştı. Dün gece sebepsiz yere kaçırıldı, şimdi bu yer,adeta zindanı andıran bu depo.. az önceki adamın söyledikleri.. hiç birini almıyordu kafası.
Kaçırılmasıyla alazin ne gibi bir ilgisi ola bilirdiki? Resmen saçmalıktı az önceki adamın söyledikleri.Alaz gelip onu kurtaracakti, bulup yine yaralarını saracak ti. Bu adamların cezasını verecekti,düşündüğü inandığı tek şey buydu şuan.
"Alaz,nolur çabuk gel, lütfen çabuk gel.."
Kafasını dizlerine yasladi, karanlıktan korkardi , hemde beş yaşından beri. Ailesi öldükten sonra gün yüzüne çıkmıştı bu korkusu. Hatta bir çok zaman kriz geçirmesine neden oluyordu bu durum.
Zaten sevgiliside bu yüzden getirmemişmiydi Sema hanımı. Sahi acaba o nasıl diye düşünmeden edemedi Lavin. Ya durumu agirsa,ya ona birşeyler yaptılarsa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET;bir yok oluş hikâyesi
Genç Kız Edebiyatı"Biz belasız, zararsız, olaysız olamayız! Elimi tutarken aklına kazı bunları. Biz zamansız mekansız bir arada duramayız.Korktuğunda kaçabilirsin,ben hep aynı yerde duracağım. Elini ölsem bırakmam, ama gidersen de tutmam " 'Alaz Sezgin "Cehennemle bi...