Wine 🍾

1.1K 135 112
                                    

Magnus'a davette giyeceği kıyafeti verdiğimde kıyafeti bir süre inceledi.

"Üstünde küçük oynamalar yapabilir miyim?"

"Yapabilirsin."

"Peki... akşam için makyaj yapabilir miyim?" Dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.

"Makyaj yok."

"Hiç mi yok?" Dediğinde gülmeden edememiştim.

"Hiç yok. Şimdi durduk yere barışı bozmayalım, savaş çıkarmak istemiyorum."

"Kimse bana bakmaz bence." Dediğinde elimi onun beline attım ve onu kendime çektim.

"O haline bakmayacak insan tanımıyorum. Sözümü dinle ve dikkat çekememeye çalış. Anlaştık mı?"

Başını tamam dercesine sallayıp dudaklarıma bir öpücük bırakmıştı.

"Akşam görüşürüz."

...

Tüm davetliler neredeyse salona gelmişlerdi. Büyük bir masa kurulmuştu. Masa U şeklindeydi ve ben herkesi göreceğim kısımda oturup insanlara bakıyordum.

Gözüm de aynı anda Magnus'un üstündeydi. O ise Clary'nin yanından ayrılamamayı tercih ediyordu.

Kıyafetine taktığı birkaç renkli taş da gözümden kaçmamıştı.

Ama insanların dikkati başka yerlerde olduğundan kimse onunla ilgilenmiyordu.

"Gözünü başka şey görmüyor resmen kardeşim." Deyip yanıma gelmişti Jace.

"Zevzeklik yapmaya mı geldin yine?"

"Ben de olsam gözlerimi alamam, burada çakallar olabilir."

"Jace! Bence sen de Clary'nin üstünden gözlerini çekme. Zira onu ilk kez bu kadar şık görüyorum."

"O elbiseyi giymesin diye neler yaptım biliyor musun? Baktıkça fenalık geçiriyorum resmen." Deyip derin bir nefes almıştı Jace. "Bunu itiraf etmemem gerekiyordu değil mi?"

"Sanırım etmemen gerekiyordu."

"Bayağı uzun süredir kimse ile yatmıyorum ve Clary bu gece çok tehlikeli sularda geziyor."

"Kızı parçalayacak gibi bakıyorsun."

"Çok mu belli ediyorum." Deyip gülmüştü. Sonrasında önündeki bardağı alıp içkiden bir yudum aldı. "Ben yavaştan kaçıyorum."

"Kolay gelsin. Eğer dans filan edilirse kızı dansa kaldır yoksa senden önce dansa kaldıran olabilir."

"Dans edersek bir şeylerin kalkacağı kesin." Deyip yanımdan ayrıldı Jace. Ona bakıp gülmeden edememiştim.

Bir süre daha insanlar konuşup birbirleri ile sohbet etmeye devam etmişlerdi. Ben de bu fırsatı değerlendirip Magnus ve Clary'nin yanına ilerledim.

"Nasıl gidiyor bakalım davet?" Dedim Magnus'un beline elim atarak.

"Yani... buradaki herkes fazla ciddi." Deyip etrafına bakındı Magnus. "Clary olmasa hiçbir şeye gülemeyeceğim."

"Clary ile neye bu kadar güldünüz ki?" Dediğimde Clary gülmeye başlamıştı.

"İnsanları kıyafetleri üstünden yorumladık, puanlar verdik. Clary bana biraz dedikodu anlattı."

"Yaa... bana kaç puan verdiniz bakayım?" Dedim ikisini süzerek.

"Sizi asla puanlamadık." Dedi Clary hızlıca konuşup.

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin