그들은 돌아 오지 않을 것이다

143 17 23
                                    

" Bombardıman Uçağı P-113'ten Kule'ye... P-113'ten Kule'ye... Havalandım."

"Kule'den Bombardıman Uçağı P-113'e... Tanrı yardımcın olsun Jungkook."

"Teşekkürler efendim."

Ben, ne yapıyordum? İşler nasıl bu noktaya gelmişti? Tek istediğim Jimin'le kurduğumuz küçük ailemizin yaşaması için biraz para kazanmaktı.

Tek istediğim, geçimimi sağlamaktı. Ama şimdi benim gibi sadece geçimini sağlayan milyonlarca insanı öldürecektim.

Bunu istemiyordum. O atom bombasını şehre atmak istemiyordum.

Ben bir katil değilim.

Gözlerim dolmaya başlayana dek bunu sayıkladım. Ben bir katil değilim. Ben bir katil değilim...

Ben bir katilim.

Yaklaşık 1 saat 40 dakika sonra bir katil olacağım.

Plan basitti; Hilosima'ya uç, atom bombasını bırak ve geri dön. Tabii uçak savarlar seni havaya patlatmazsa.

Plan görünürde basitti sadece. Kimse yapacağım şeyin psikolojim üzerindeki etkisini düşünmüş müydü?

Ben, onca insan hayatını kaybetmişken yaşamaya nasıl devam edecektim?

Jimin için yaşamaya devam edeceğim.

Jimin... Ona bir bombardıman uçağını kullandığımı bile söylememiştim. 2 gün önce evden ayrılmıştım, bana bir süre ulaşamayacağını ama merak etmemesini yazdığım bir not bırakmıştım. Çünkü göreve hazırlanmam gerekiyordu.

Evden ayrılmadan son kez sevişmiştik. Jimin bilmiyordu ama bu, ben ölmeden önceki son anımız olabilirdi.

Jimin... Birazdan koca bir şehri bombalayacağımı bilse ne düşünür?

Benden nefret eder miydi? Suratıma tükürür müydü? Boşanır mıydı?

Bana artık aşık olmadığını söyler miydi?

Siktir, gözyaşlarım yanaklarımdan kayıp gitmeye başladı bile.

"Kule'den P-113'e. Son bir saat."

Duyduğum anonsla oturduğum pilot koltuğunda iyice büzüştüm.

Ben bunu  yapabilecek miydim? Hilosima'ya vardığım an o atom bombasını şehre atabilecek miydim?

Elim o düğmeye gidecek miydi?

Düğmeye baktım. Üstü camla kaplı kırmızı bir düğmeydi.

Bu düğmeye basıp, o klik sesini duyduğum an her şey değişecekti.

Hem aşağıdaki insanlar için, hem de benim için.

İnsanları düşündüm. Her şeyden habersiz kendi işleriyle uğraşıyor olacaklardı.

Bazıları okulda, bazıları işte, bazıları alışverişte...

Ve birden sirenler çalmaya başlayacaktı.

Herkes korkacaktı. İşlerini bırakıp sokaklara akın edeceklerdi. Kendi aralarında konuşup neler olduğunu anlamaya çalışacaklardı.

Sonra anonslar başlayacaktı. Panik olacaklardı, bazıları arabalarına binip şehirden kaçmak isteyecekti. Ağlayanlar, sonunun geldiğini haykıranlar. Tam bir kaos.

Ama kaos uzun sürmeyecekti.

Çünkü yaklaşık 1 dakika sonra...

Bum.

hilosima // jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin