م م م

341 36 59
                                    

09 /Nisan /2020

Sisli bir gecede pala bıyıklı ve fesli bir genç, deniz kenarında durmuş ileriye bakıyor.

Bu denli ciddiyetle neye bakıyor?

Kırmızı rujlu, siyah kürklü sarışın bir kadın, kırmızı tırnaklı elindeki sarma sigarasını tüttürüp üflüyor; sis yoğunlaşıyor.

Bir sandalyede oturan başka bir sarışın adamın kahkahalarını işitiyoruz sonra.

Bir başka sarışın genç adam, beyaz takım elbisesinin içinde sanki tehdit edermiş gibi omuzlarını dikleştiriyor.

Yine bir başka daha sarışın bir delikanlı, dağılmış saçlarıyla çorbasını höpürdetiyor.

Tüm bunlara hapis olmuş o pala bıyıklı genç adam da yemek masasında oturmuş yutkunuyor; onların aksine esmer; onların aksine Türk.

Sonra kendi köşesine çekiliyor ve mektubunu mum ışığında yazıyor;

-Behemehâl, bulunduğum sürece görevimi lâyı-kıyla yerine getirmeye çalışacağım. Zîra başaramazsam, bugün şahsım için büyük bir mahrû-miyet-i irfan muhakkaktır.

Bendeniz bir müptedi nefer: Mehemmed Ali

م

Tarih konusunda henüz Mehemmed kadar müptediyim. :) O yüzden özellikle mektupların dili konusunda elimden geleni yapacağım, lakin bu onları sonuçta gerçek bir mektup gibi yapamayacak. Hepimizin anlayabileceği bir sınırda ve tadında olmalı ki kurgudan kopmayalım. İstemsizce oluşabilecek hatalar için şimdiden af dilerim. :) 


Aramıza hoş geldiniz, hepimize keyifli okumalar dilerim.

Mektuplar Mevzular MerhumlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin