Herkese selaamm bu benim ilk hikayem canım sıkıldığı için böyle bir şeye başladım. Dalgasına okuyabilirsiniz. Çok ciddiye almaya gerek yok. Neyse iyi okumalar dilerimm.
Yatağımda diğer tarafıma döndüğüm sırada üzerime bir ağırlık çöktü. Gözlerimi açtığımda kucağımda Atlas'ı görmemle gülümsedim. Ve ona sarılıp öpmeye başladım. Tam o sırada "Anne ben çok acıktım hadi kahvaltı yapalım." dedi ve üzerimden kalktı. Ben de kalkıp ilk önce banyoya gittim cilt bakımımı yaptıktan sonra odaya geri döndüm. Ardından yatakları topladım.
Mutfağa ilerlemeye başladım. Gidip kahvaltı hazırladım. Atlas için patates de kızartmıştım. Hemen "Atlas hadi gel oğlum kahvaltı hazır." diye çağırdım. Masaya oturup kahvaltımızı yapmaya başladık. O sırada "Anne ben bugün babamı görmek istiyorum." dedi Atlas. Ben de "Arayalım babanı müsaitse görüşün." dedim çok sevindi ve boynuma atladı, sımsıkı sarıldım ona o da bana. Kahvaltıdan kalktım ve soframızı toplamaya başladım. Topladıktan sonra Ufuk'u arayacaktım. Açıkçası biraz heyecanlanmıştım. Her aradığım zaman böyle oluyor. Ama alışmıştım artık. Neyse arayayım.
Rehbere girip 'Ufuk Yıkılmaz' ismine tıkladım ve çalmaya başladı. 1. çalış açılmadı, 2.çalış açıldı ve hemen "Merhaba Ceyda." dedi ben de "Merhaba Ufuk," dedim ve "Atlas seninle görüşmek istediğini söyledi bugün bir işin yoksa Atlas'ı alabilirsin diyecektim." dedim.
"Hayır hayır bir işim yok bugün müsaitim alabilirim Atlas'ı." dedi. "Peki o zaman ben Atlas'ı hazırlıyorum, sen gelip alırsın." dedim o da "Tamam canım görüşürüz." dedi. Ne?! Görüşürüz CANIM dedi o. Neyse sakinim ve hemen telefonu kapattım. Rezil olmaya gerek yoktu. Ve sırıtmaya başlamıştım. Atlas bu sırada yanıma gelip "Gideciğiz mi?" diye sordu "Evet gideceksiniz." dedim. "Sen gelmeyecek misin?" diye sordu üzgün ve masum bakışları ile. "Hayır canım siz babanla takılın ben gelmeyeceğim." dedim. Tekrar üzgün bakışlar attı.
Ve hazırlanması için odasına götürdüm ve giydirmeye başladım. İlkbahar mevsimindeydik hava biraz sıcak biraz soğuktu yani ılıktı. Ona göre giydirecektim. Açık renk kot pantolona ve beyaz kısa kollu tişört giydirdim. Üzerine de kot ceket giydirmiştim. Ayakkabı olarak beyaz spor ayakkabı giydi ve hazırdı. Saçlarını taradım. Kendime döndürdüm. Birbirimize bakıp gülmeye başladık. Sonra ona bakıp "Bekle beni ben de giyinip geliyorum." dedim ve öptüm onu.
Hemen odama gidip kot pantolon giyip üzerine de beyaz crop giydim. Üzerine ben de kot ceket giymiştim. Kemerimi takıp sade bir topuklu giydim. Hafif bir makyaj yapmıştım. Çantama gerekli eşyalarımı koyduktan sonra aynada kendime baktım ve çok güzel göründüğümü farkettim. Atlas'ı, Ufuk'a verdikten sonra arkadaşlarımla buluşmayı düşünüyorum. Düşüncelerimi bölen kapının sesi olmuştu.
Ben kapıya gidene kadar Atlas kapıyı açıp babasına sarılmıştı özlem gideriyorlardı. Sarılmaları bittikten sonra göz göze geldik. Ve "Sen de geliyorsun değil mi?" diye sordu. "Hayır ben Yasemin'le buluşacağım." dedim "Atlas oğlum iki dakika aşağıya in biz geliyoruz." dedi Atlas'a bakıp. "Tamam baba ben aşağıdayım bekliyorum sizi çabuk olun." Atlas merdivenleri indiği sırada ben de evin kapısını kilitliyordum. O sırada "Sen de gelsene bizimle." dedi. Ben bir şok geçirdim ve hemen "Gerek yok siz gidin akşam getirirsin zaten Atlas'ı." dedim o da "Bence gerek var aşağıda bekliyoruz seni." dedi ve aşağıya indi.
Ben de tamam öyleyse gidelim bakalım diye içimden geçirdim. Aşağıya inmeye başladım. Ve indim. Beni bekleyenlere baktım çok tatlı görünüyorlardı ikisi de. Neysee.
Evet arkadaşlar ilk bölüm bu kadardı okuduğunuz için teşekkürler. Bir sonraki bölümde görüşürüz. (Hiç okuyucum olmaması dışında bir sorun yok dlfşspşcpscşşsş)