12072020 ~ 1433
~~~
"Sen harbi misin ya?"
Hyunjin kurduğu cümleyle elleri belinde içeri girerken Jisung kahkaha atarak otelin revirinde başı ve ayak bileği sargıya alınan Chanhee'nin yanına varmıştı.
"Benim için endişelendiğinizi görmek gözlerimi yaşarttı doğrusu."
Pembe saçlı başkanın cümlesiyle onu taklit ederek konuşmuştu Hyunjin.
"Changmin aramasaydı yokluğunun keyfini çıkartırdım doğrusu."
"Ayynen öyle."
Changmin'in aradığı yoktu. İkiside Chanhee'nin yokluğundan edişelenip nerede ne halt yediğini sorduklarında aldıkları cevap karşısında koşarak revire gitmişti.
Saçma bir ilişkileri olsa da bu şekilde yaşayıp gidiyorlardı.
"Tamam o zaman buyurun defolun gidin akşama kadar yaşama amacımı sorgulayacağım."
Hyunjin ve Jisung kısa bir bakışma yaşarken her ikiside omuz silkerek odanın içerisinde bulunan sandalyelere kurularak oturmuşlardı.
Chanhee gülerek yorganı kafasına kadar çekerken homurdanmıştı.
"İyi madem kalın öyle."
~~~
"Neden burada ölüm sessizliği var?"
Changmin çattığı kaşları ile birlikte arkadaşının bir süre misafir olarak kalacağı odaya giriş yaparken Hyunjin ve Jisung'a yöneltmişti sorusunu.
Bedenini tamamen içeri soktuktan sonra ise ardından ayağıyla kapamıştı kapıyı.
"Neden kendinize bunu yapıyorsunuz cidden anlamıyorum."
Söylenerek uyuyan arkadaşının yanına adımlamış saçlarını karıştırdıktan sonra ise cümlelerinin muhattabı olan ikiliye dönmüştü.
"Herkes biliyor. Kimi kandırıyorsunuz? Hala birbirinizi sevdiğinizi bence siz bile biliyorsunuz."
Changmin fazla ciddi olan bir tip değildi. Bu hali biraz ürkütücüydü. Fakat haklıydıda.
"Chanhee sizin için sizden daha çok çabalıyor. Her zaman laf atıp durduğunuz bu çocuk sizin yüzünüzden bu halde."
Söylememesi gerek bir şeyi söylesede umrumda değildi. Değer verdiği arkadaşı onalr yüzünden bileğini burmukmuş va kafasına darbe almıştı.
Yine hyunsung ikilisi için koştururken ayağı takılıp yeri boylamış ve bir araba tarafından ezilmekten son anda kurtulmuştu.
Yorgun görünüyordu. Eli ensesine giderkem ona şaşkınlıkla bakan ikiliye kapıyı gösterdi.
"Artık gidebilirsiniz."
~~~
Jisung gülerek elindeki kolyeye baktı. Changmin'in söyledikleri fazla ağrına gitmiş gibiydi.
Bu duruma gelmeyi hiçbir zaman istememişti. Saçma sapan bir başkanlık yüzünden Hyunjin'i kaybedeceğini aklının ucundan dahi geçirmemişti.
Hava çoktan kararmıştı. Bir gün daha böyle geçip gitmişti ve artık bu şekilde gitmesini istemiyordu.
"Adaylığımı çekeceğim."
"Ciddi misin? Bu harika! Sana gelen oyları ben alırsam kesin bu sene başkan ben olurum."
"Hayır. Seninde çekmeni istiyorum."
"Neden böyle bir şey yapayım ki?"
"Çünkü artık yorucu olmaya başladı. Düşündüğün tek şey başkanlık. Neden çekilmek istediğimi bile sormuyorsun."
"Ne demeye çalışıyorsun?"
"Artık bu saçma şeyle ilgilenmek istemiyorum. Seninde ilgilenmeni istemiyorum. İlişkimizin zedelendiğinin farkında bile değilsin. Mutlu değilim."
"Bitirelim mi?"
"Bu, bu kadar kolay mı?"
"Neden mutlu olmadığın bir ilişkiye devam edesin Jisung? Seni zorlayacak değilim."
"Bu şekilde mi düşünüyorsun cidden?"
"Nasıl düşünmeliyim? Sen söyle. "
"Seninle tartışmayacağım."
Kafasını hızla sallarken saçlarını çekiştirdi.
Delirecek gibiydi.
Tek başına oturduğu sahilde ayaklanırken cebindeki kolyeyi çıkardı.
Ayaklarına çarpan denizin güzelim suyuna baktı bir süre.
Ne yapmalıydı? Bilmiyordu. İki aydır dünyanın en saçma tartışması yüzünden uzak kaldığı sevgilisini artık unutma vakti gelmiş miydi?
Artık cidden onu sevmekten vaz mı geçmeliydi?
Derince bir nefes alarak gerilerken kolyeyi atmak için elini hafifçe havaya kaldırdı.
Fakat kolyeyi deniz yerine, ucundaki yüzüklerle birlikte nefes nefese kalmış Hyunjin kapmıştı.
Tek kelime etmeden son anda parmakları arasında sıkı sıkıya tuttuğu kolyeyi kapşonlusunun cebine atarken yine tek kelime etmeden Jisung'un yanından sıyrılarak geldiği yöne doğru yürümeye başlamıştı.
Jisung eli havada kala kalırken öylece geçip giden bedenin arkasından bağırmıştı tüm öfkesiyle.
"DENGESİZ ŞEREFSİZİN TEKİSİN."
"BİLİYORUM."
~~~
13072020 ~ 1435
Syglr
Svglr
Bölümü hiiiç düzenlemeden saldım hadi eyw
