👰23🤵

807 85 57
                                    

Aldığın bıçak darbesi çok derin değildi küçük bir operasyon geçirmiştin bu yüzden ancak yine de kendine gelememiştin.

Ameliyat için verilen narkoz limonatana katılan çeşitli uyuşturucu maddeler karışınca, ki tam olarak hangileri olduğunu bilemiyorlardı, etkisini kestiremedikleri bir durum içerisine girmiştin.

Uyanmanı beklemek kaldığı için sadece normal odaya almışlardı seni ve kısa süreli refakatçi girişine müsaade etmişti doktorun Kyungsoo.

Hastaneye getirileli yalnızca iki saat geçmesine rağmen bekleyenler için bu süre çok daha fazla gibiydi. Zamanın göreceliliğini en fazla hissedebileceğimiz yerlerdi belki de hastaneler.

Sağ elini eline alan Baekhyun’u ve sol elini eline alan Jongdae’yi elini tutuşlarından tanımıştın.

Gözlerini açmak arkadaşlarına iyi olduğunu söylemek istiyordun, fakat becerememiştin.

Aşina olduğun neşeli sesleri yerine kederli seslerini duymak seni mahvetmeye yetmişti.

Sesini duyuramıyordun ki, göz yaşlarını silemiyordun ki arkadaşlarının. Senden özür dileyip, uyanmanı beklediklerini söyleyerek çıkmışlardı odadan.

Ardından Profesör Park girmişti yanına. Sürekli özür dilemişti senden. Gerek olmadığını söylemek istemiştin, herkese suçlu olmadıklarını haykırmak istemiştin ama, neden açamıyordun ki şu gözlerini.

Madem duymasaydım da diye geçirdin içinden, hissetmeseydim de. Böyle yatan hastalara hani yakınları hep bir şeyler anlatır onu beklediklerini söylerlerdi ya, acaba herkes duyup tepki veremiyor mu diye düşündün.

Sena ve Lay de geldi yanına biraz daha ümit varlardı, herkese mukayet olduklarını onları merak etmeyip uyanmaya bakmanı söylediler, ilaç gibi gelmişlerdi. Uyanınca onlara teşekkür etmeyi aklının bir kenarına yazmıştın.

Kapıdaki hemşirenin bu da son kişi olsun hastayı fazla yormayalım dediğini duydun.

Bir süre sonra sağ elini kavrayan eli ile konuşmaya başlamıştı, elindeki bu his yeniydi fakat sesinden ve söylediklerinden direk tanımıştın onu, Jongin’i.

-Hayatım nasılsın? Bir de soruyorum yüzüm varmış gibi değil mi? Hakkımmış gibi hayatım diyorum elini tutuyorum. Elini tutmayı, elinden tutmayı dilemiştim ama dileğimin böylelikle kabul olacağını bilseydim dilemezdim ki güzelim.

Kafasını ellerinize yasladıktan sonra göz yaşları da damlamıştı ellerine. Zaten seni kanlar içinde gördüğünden beri durmak bilmemişti ki göz yaşları.

-Özür dilerim, biliyorum hepsi benim suçum. En başından hata yaptım, seni korumak için evlendim seninle ama sana asıl zararı da ben verdim.

Kendini suçlama sen de Jongin, niye hepiniz kendinizi suçluyorsunuz? Ayrıca beni neyden, neden koruman gerekiyordu ki?

-Sonra bugün de seni yalnız bıraktım, o şerefsiz adamla tek başına kaldın. Arkadaşım, en yakın arkadaşım yüzünden hem de.

Onun da amacı bu değildi. Hem öyle bile olsa senin suçun ne bunda?

-Uyandığında, belki bana hiç sevgiyle bakmayacak gözlerin ama yine de aç gözlerini. Belki beni bir daha görmek istemeyeceksin, yanına yaklaşmama elini bir daha tutmama izin vermeyeceksin ama, sen iyi olsan da yeter ki bana.

Elinin içini göz yaşları ile ıslanmış dudakları ile öptü ve usulca yatağa bıraktı elini.

-Bu da son hadsizliğimdi hayatım, artık seni rahatsız etmeyeceğim.

KOCANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin