Şarkıyı açmayı unutmayın canalarım.
İnstagram: bmkhikaye , byzamlkkymk
İyi okumalar♥️
"Bahar!"
Asansöre binen kız şaşkınlıkla bana baktı. Bu kız Bahar değildi. Sadece ona çok benzeyen bir kızdı. O kadar çok benziyor ki ikizi bile olabilir. Ama sorun şu ki Bahar'ın ikizi yok.
"Pardon birine benzettiniz sanırım?" Dedi kız şaşkınlıkla. Başımı salladım.
"Evet birine benzettim." Dedim hüzünle. Bu kızın Bahar olmamasının hayal kırıklığını yaşıyorum şu an. 'Neden Bahar değilsin!' Diye azarlamak istedim o an.
"Seni daha önce bu okulda görmedim, yeni mi geldin?" Tekrar başımı salladım.
"Evet yeni geldim."
"Hangi sınıftasın."
"12/A"
"Sınıf arkadaşı olduk desene." Dedi gülümseyerek. Sonra elini uzattı, "Ben Su bu arada." Uzattığı elini sıktım
"Bende Can. Memnun oldum" kızın yüzüne bile bakamadım. Bahara o kadar benziyor ki... ona bakınca Bahar'a bakıyormuşum gibi hissediyorum.
"Kahvaltı saatine daha var bizimkilerle sözleştik sınıfta oturacağız. Gelmek ister misin?"
Yeni arkadaşlar edinmek istediğimi sanmıyorum. Kahvaltı ettiğim için mecburen sınıfa gitmek zorundayım. Başımı sallayarak onay verdim.
"Süper." Dedi sevinçle gülümseyerek. "Grubumuza yeni biri daha kayılıyor." Kız o kadar sevecen o kadar samimiydi ki. Aynı Baharı andırıyordu. Andırmıyor aslında. Sanki onunla sohbet ediyormuş gibi hissediyorum kendimi. Su ile birlikte asansörden indik ve sınıfa doğru ilerledik.
"Ayağına ne oldu?" Dedi birden.
"Ufak bir kaza." Geçiştirmek istedim ama cevabım Su'yu tatmin etmemiş olacak ki konunun peşini bırakmadı.
"Trafik kazası falan mı?" Gözlerimi devirerek Su'ya baktım.
"Hayır," dedim nefesimi vererek. "Hemen önümde bomba patladı. Etkisiyle uçtum ve ayağım çatlak. Umarım bu cevabım ikna edici olmuştur." İstem dışı bir şekilde azarladım Su'yu. Yüzüme garip bir şekilde bakıyordu. Kafamı önüme çevirdim.
"Affedersin, azalamak istemedim." Vereceği tepkiyi merak ettiğim için tekrar bakışlarımı Su'ya çevirdim.
"Sorun yok." Dedi ve omuz silkti. "Anlatmak ister misin?"
"Anlatılacak bir şey yok." Dedim ve bakışlarımı önüme çevirdim. Sınıfa girdik ve sınıfta iki tane kız vardı. Biri sarışın, mavi gözlü ve zayıf bir kızdı. Diğeriyse kahverengi saçlı, beyaz tenli, kahverengi gözlü bir kızdı. Bir önlerindeki sıraya oturduk.
"Kızlar bu Can. Okula yeni geldi ve aynı sınıftayız." Sarışın olan kız elini uzattı.
"Selam. Hoşgeldin Can. Benim adım Hayal. Memnun oldum." Her zamanki gibi sahte bir gülümsemeyle uzattığı elini sıktım.
"Ben de memnun oldum." Elimi geri çektim. Esmer olan kızda elini uzattı.
"Selam bende Ela." Dedi enerji dolu bir sesle.
Onun elini de sıktım. " memnun oldum." Su kaşlarını çatarak kızlara baktı.
"E, Gökhan, Rüzgar ve Samet nerde?" Benim sabah tanıştığım çocuklardan mı bahsetiyordu bu? Büyük ihtimalle öyle.
"Yeni uyanmışlar gelirler birazdan." Dedi Hayal.
Sertçe sınıfın kapısı açılmasıyla bakışlarımızı kapıya çevirdik. İçeriye giren öfkeli Rüzgar oldu ve onun arkasında Samet ve Gökhan.
"Lan oğlum bir sakin ol." Gökhan Rüzgarın arkasından Rüzgarı sakinleştirmeye çalışıyordu. Rüzgarı gören Ela, Hayalin yanından kalktı ve Rüzgar sinirle Hayalin yanına oturdu. Hepimiz ne olduğunu anlamaya çalışıyorduk. Hayal elini Rüzgarın sırtına koydu ve hafifçe başını eğip Rüzgarın yüzüne bakmaya başladı.
"Aşkım ne oldu?" Anlaşıldı! Hayal ve Rüzgar sevgili. Rüzgar sinirle karşısındaki duvara bakıyordu. Bakışlarımız Gökhan ve Samete çevrildi. Soru soran gözlerle onlara baktık.
"Birisi Rüzgarın dolabına bıçak koymuş. Sonra müdüre şikayet etmişler 'Rüzgarın dolabında bıçak gördük' diye. Şimdi müdürün yanından geliyoruz." Dedi ve sustu Samet.
"Ne?" Dedi kızlar aynı anda şok içinde.
"Ne oldu sonra?"
"Müdür Rüzgara inanmadı tabii ki. Tek seferlik affetti."
"Kim neden yapsın bunu?" Diye sordu Su. Rüzgarın öfkeli bakışları benim gözlerimi buldu.
"Aklıma birileri geliyor benim." Dedi öfkeli bir şekilde yüzüme bakarak. "Bizim odadan biri yaptı. Samet ve Gökhanın böyle bir yapmayacağına göre." Sinirle kaşlarımı çattım ve lafının bitmesine izin vermeden söze girdim.
"Ben mi yaptım yani? Bunu mu demeye çalışıyorsun?" Dedim sesimi yükselterek.
"Kim bilir? Bu okula daha yeni geldin. Seni tanımıyoruz. Belki yanında bıçak taşıyorsun arama yapılırsa benim üstümden çıkmasın diye benim dolabıma koydun. Olamaz mı yani?" Hayatta en nefret ettiğim şey bana iftira atılmasıydı. Şu an sinirden delirmek üzereyim.
Su hemen lafa atladı.
"Evet! Onu tanımıyoruz. Bu yüzden ona suç da atamayız." Dedi kaşlarını çatarak.
"Savunulmaya ihtiyacım yok." Dedim sinirle Su'ya bakarak. "Bıçak taşıyacak olsam adam gibi cebimde taşırım. Benim kimseden korkum olmaz." Koltuk değneğimden destek alarak ayağa kalktım.
"Can nereye?" Arkamdan bağıran ses Su'yun sesiydi.
"Niye çocuğa bilip bilmeden suç atıyorsun Rüzgar." Bu sinirle çıkan ses de Ela'nın... sınıftan çıktığım için konuşmaları duyamıyordum artık. Arkamdan sınıfın kapısı açıldı. Kimin geldiğine bile bakmadım. Hızlı hızlı ilerlemeye başladım. Koltuk değneğiyle ne kadar hızlı olunabilirse o kadar hızlı yürüdüm.
"Can bekle." Bu Su'yun sesiydi. Bana yetişti ve yanımda yürümeye başladı.
"Arkadaşlarının yanına dön." Dedim yüzüne bile bakmadan.
"Öyle davranmaları yanlıştı ama onları da anla. Seni tanımıyorlar." Sinirle durdum ve yüzüne baktım.
"Sende beni tanımıyorsun."
"Ben sadece onlar kadar ön yargılı değilim. Senin yaptığını gözümle görmeden inanmam. Bir başkası için de aynı şey geçerli."
"Bak ben biraz yalnız kalmak istiyorum tamam mı? Lütfen arkadaşlarının yanına dön." Su birkaç saniye yüzüme baktı. Kararlı bakışlarım karşısında daha fazla direnemedi ve başını salladı. Sonra da sınıfa döndü.
SU'YUN ANLATIMIYLA:
Sinirle sınıfa döndüm.
"Rüzgar sen ne yapıyorsun?" Dedim ve öfkeyle karşısına oturdum.
"Ne yaptım?" Dedi kaşlarını çatarak.
"Farkındaysan bu okulda senin düşmanın var. Neden suçu Can'ın üzerine atıyorsun." ses tonum git gide yükseliyor ve ben buna engel olamıyordum. Rüzgar düşünceli bir şekilde önüne döndü.
"Doğru ya. Serkanlar mı yaptı diyorsun?"
"Bilmiyorum gözümle görmeden bir şey söyleyemem iftira da atamam. Ama Can senden ne istiyor olabilir? Neden yapsın? Daha bugün geldi okula. Onu suçlaman yanlış bir davranış."
"Beni eğitmen ve Can'ı savunman bittiyse gidelim de şu Serkanların karın ağrısı neymiş onu öğrenelim." Dedi nefesini vererek.
"Rüzgar hiç bulaşmasak." Dedi Hayal yalvarırcasına bakarak.
"Biz onlara bulaşmadık ki Hayal'im. Onlar bize bulaştı. Bizde sadece karşılık vereceğiz. Düşmanımızı karşılıksız bırakmak yakışır mı bize?" Dedi nazik ama altında öfke yatan bir ses tonuyla.
"Candan da özür dilemen gerekiyor." Dedi Ela.
"Doğru, ayıp oldu çocuğa. Neyse ben yatakhanede konuşurum onunla." Dedi Rüzgar pişman bir sesle.
"Hadi şimdi şu Serkan ve saz arkadaşlarını bulalım." Dedi Rüzgar öfkeyle ayağa kalkarken. Hayal kolundan tutup durdu.
"Gökhan, Rüzgar ve Samet lütfen kavga çıkarmayın. Kötü bir şey yapmayın. Okuldan atılırsınız."
"Korkma sen güzelim sessiz sedasız bitecek mevzu." Dedi eliyle Hayal'in yanağını okşarken.
Tam kapıya yönelirken zil çaldı. Gökhan Rüzgarın kolundan tuttu.
"Zil çaldı şimdi. Gelirler birazdan. Hoca gelmeden konuşuruz."
"Gökhan haklı." Dedi Samet.
Rüzgar birkaç saniye bir Samet'e bir Gökhana baktı. Sonra kafasını sallayarak yerine geçti.
Ve işte o an! Serkan ve iki zengin züppesi arkadaşları içeri girdi. Yandık ki ne yandık! Rüzgar, Samet ve Gökhan öldürücü bakışlarını onların üzerine dikti.
"Şunları gördükçe gebertmemek için zor tutuyorum kendimi." Diye mırıldandı Samet öfkeyle.
"Ya biraz sakin olun." Dedi Ela kaşlarını çatarak. "Onlar kötü biri. Ama biz onlar gibi olamayız olmayacağızda. Bize yakışmaz. Ayrıca Su'yun dediği gibi daha onların yaptığı bile belli değil. İhtimaller üzerine kavga edemezsiniz."
"Kızlar haklı." Dedi Gökhan. "Önce emin olmamız lazım."
Rüzgar, "emin değil miyiz zaten? Başka kim yapabilir?" Dedi sinirle. O sırada sınıfın kapısı açıldı. Bakışlarımı o yöne çevirdim ve içeri Can girdi. Yüzümüze bile bakmadan bizden olabildiğince uzağa oturdu.
"Can," dedi Rüzgar Cana dönerek. "Gel Sametin yanı boş." Diye devam etti samimi bir ses tonu kullanarak.
"İyi böyle." Diye tersledi Can.
"Benim yanım da boş. Gel istersen." Dedi Gökhan. Can bizim ısrarlarımıza daha fazla dayanamayarak derin bir nefes verip yanımıza geldi ve Sametin yanına oturdu. Rüzgar arkasını dönüp Cana baktı.
"Kusura bakma kardeşim. Az önce biraz fazla tepki verdim." Ben bu erkekleri anlamıyorum. Kısa sürede kardeş, kanka olabiliyorlar. Ay bide 'abi, oğlum' diye konuşmalarına uyuz oluyorum.
"Sorun değil, Haklısın. beni tanımıyorsunuz." Dedi soğuk bir şekilde. Canın bu soğuk tavırları sadece bize olan kızgınlığından değildi. Şu an bunu anladım. O öyle biriydi. Ama onu böylesine hayattan soğutan ne olmuş olabilirdi ki?Bölüm sonu
Umarım güzel bir bölüm olmuştur canlarım♥️ yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Sol alt köşedeki yıldıza basarak oy verebilirsin.
Byzamlkkymk & bmkhikaye hesaplarımı takip ederek bölüm hakkında bilgiler alabilirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere. Lütfen bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazmayı ihmal etmeyin ki bende beğenip beğenmediğinizi anlayayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can Kırıkları
Misteri / ThrillerDizilerdeki gibi değildi gerçek hayat. Yaklaşık üç gündür uçurumun kenarında bir evde alıkonuluyorum. Dizilerde bir senaryo olur, adam eliyle koymuş gibi bulur sevgilisini. Ama öyle değil işte! Koskoca bir şehir nasıl bulunabilirdim ki? Can beni asl...