Bölüm-5: Kütüphane

80 23 46
                                    

Herkese yeniden merhaba!
Nasılsınız? Umarım hepiniz cook cook iyisinizdir. Bugün harika bir bölümle karşınızdayım. Ben bu bölümü aslında pazartesi günü yazıyorum. Ama size ulaşana kadar salı gününe falan denk gelebilir.

Yukarıdaki müziği açmayı unutmayalım. Bölümü bu şarkıyı okuyarak yazdım çünkü bölümde de karşılaşacaksınız. Yine ve yine;

İyi okumalar benim güzel mu güzel okurlarımmm! 😍

Eve gelmiştim. Biraz kitap okuyup dinlenmek istiyordum. Çünkü hem bugün çok erken kalkmıştım hemde okulun ilk günü olduğu için bayağı bir yorulmuşum. Ama maalesef öyle olmamıştı. Annem:
-"Aayy benim güzel kızım gelmiş anneciğim bak senin en sevdiğin yemeği yaptım kısır!"

-"Aaa teşekkür ederim anneciğim ama ben biraz uyuyup sonra yemek yesem olur mu? Çünkü çok yorgunum"

-"Olmaz! Okuldan yeni geldin açsındır sen şimdi"

-"Off hanım, bir sal artık şu kızı hala bebek değil ya geç kalacağız hadi çabuk ol!"

-"Aaa doğru ya unutmuşum, hemen hazırlanayım Bir dakika Su sende gelecek misin kızım?"

-"Nereye?"

-"Biz bir kaç günlüğüne dayınlara gideceğiz kızım sende gelmek istersen gelebilirsin."

-"Yok anneciğim ben gelmeyeyim. Daha okulun ilk günlerinden devamsızlık yapmayayım. Biraz da ders çalışmış olurum size iyi eğlenceler"

-"Peki kızım bir sorun olursa hemen arıyorsun ve seni almaya geliyoruz tamam mı?"

-"Tamam, anladım hoşçakalın"

Evet annemler de gitmişti evde tek başımaydım yani. Şimdi gerçekten kitap okuyup uyuma zamanıydı. Yeni kitabımı çok merak ediyordum. Hemen açıp okumaya başlayacaktım ki kitabın ilk sayfasında ne göreyim!
Kitabın ilk sayfasında aynen şunlar yazılıyordu:

"Etrafına iyice bak. Çok sevdiğin insanlar gerçek yüzlerini senden saklıyor olabilirler..."

Bu neydi şimdi? Kesin biri okulun kütüphanesinden bu kitabı almış ve bunu yazmak istemiştir. Çünkü başka açıklaması yok. Kitabı biraz okuyup uykuya dalmıştım ki bir anda hızlı çalan kapı sesiyle uyandım. Aslında ne yalan söyleyeyim biraz korkarak kapıyı açmaya yöneldim. Hemen kapıyı açtım ki bir anda Ateş'i gördüm. Niye bize gelmişti bu şimdi?

-"Annelerin evde olmadığını duydum daha doğrusu gördüm bende seni biraz dışarı çıkarayım dedim tabii sende istersen, ve başka planın yoksa?"

Ee ben şimdi ne diyecektim buna? Hayır desem çok ayıp olur evet desem de şimdi daha doğru düzgün bile birbirimizi tanımıyorken? Bir anda ağzımdan:

-" Gidelim. Başka ne planım olabilir ki? " döküldü.

Bu ben miydim? Gerçekten şu an kendime bunu soruyorum. Normal hayatımda asla kimseyle konuşmayan ben şimdi Ateş ile birlikte dışarı mı çıkacaktım?

-"Hemen giyinip geliyorum." dedim ve Odama girdim. Hemen üzerime kırmızı elbisemi giydim beyaz sporumu da altına giyip evden çıktım.

-"Nereye gideceğiz?"

-"Bilmem, belirlemedim beraber kararlaştırırız diye düşündüm."

-"Aslında, deniz kenarındaki bankalardan birine mi otursak? Orası en sessiz ve en sakin yerlerden biri. Sende istersen?"

-"Tabii ki olur bence de orası en ideal yer"

Beraber deniz kenarına doğru ilerliyoruz. Aslında bu Ateş denen çocuğa çok bağlanmıştım. Böyle düşüncelere dalmışken zaten deniz kenarına gelmiştik.

-"Çay ister misin?"

-"Olur" dedim.
Hemen gidip çay ve simit alıp geldi.

-"Şu köpeğe bak çok tatlı" dedim.

-"Evet, ama çok da yazık. Benim gibi. Annesiz babasız ne evi var ne barkı var. E tabi böyle olunca da hiç bişeyi olmamış gibi oluyor. İster dünyanın bütün her şeyi senin olsun bir fayda etmiyor. Çünkü en sevdiklerin yok. Bu duyguyu en iyi ben bilebilirim."

-"Sen yazık falan değilsin. Tamam annen, baban kardeşin olmayabilir bir trafik kazası sonucu da ölmüş olabilirler ama sen her zaman güçlü durmuş birisin. Sen bu yüzden yazık değilsin sen güçlüsün. O köpek de yazık falan değil o da bir şekilde kendi kendine yetip bir şekilde hayatta kalmaya çalışıyor, o da senin gibi. Güçlü. "

-" Aaa bak ailesi sanırım, geldiler buna en çok sanırım ben mutlu oldum diyebilirim. " dedi.

-" Bende, bende çok sevindim"

Konuşmamız genelde havadan sudan öyle önemsiz gibi görünen fakat benim için çok değerli olan bir konuşma, andı. Zaten sonra beni eve bırakıp o da eve gitti. Yarın okul olduğundan erken uyumalıydım. Pijamalarımı giyip yatağa gidecektim ki tanımadığım bir numara beni aradı. Önce açmayayım dedim fakat sonra merakıma yenik düşüp açtım.

-"Konuşmamızda telefon numaralarımızı birbirimize vermemişti, bende olsun dedim."

-"İyi yapmışsın da benim numaramı nereden buldun?"

-"O da bende kalsın iyi geceler"

-"Peki öyle olsun iyi geceler" deyip kapadım telefonu ve numarayı kaydettim.

Sabah saat 8.35 de kalktım. Hemen hazırlanıp evden çıktım. Kulaklığımı takıp "sana açacağım kalbimi" şarkısını dinleyerek okula vardım. Sınıfıma girdim ve çabucak dersin bitmesini bekledim. Çünkü gerçekten derslerden nefret ederim. Normal hayatımda da çok çalışkan olduğum söylenemez zaten.
Yine Ateş'in yanına oturdum her zaman olduğu gibi ve olacağı gibi. Yine Bi şeyler çizip durdu. E tabii bende yine merak edip bakmaya çalıştım. Bu sefer az da olsa biseyler görebildim. El ele tutuşmuş 3 kişi resmi çizmişti arkalarına da öyle guzel bir kuş çizmişti ki. Bayıldım resmen çizdiği resme.

Neyseki sonunda dersimiz bitmişti tabii ki ben yine kütüphanedeydim. Bu sefer kütüphaneye girdiğimde Ateş'in de orada olduğunu gördüm. İnanamıyorum! Onda da benim kitabımın aynısı vardı ve bunu okuyordu. Şu an artık az da olsa o yazının kim yazmış olduğu belli oldu gibi. Ama o kadar çabuk anlayamazdım bunu önce araştırmam gerekiyordu. Hemen gidip:

-"Bir dakika kitabına bakabilir miyim?"

-"Koskoca kütüphanede bu kitaptan sadece bir kitap mı kaldı sanki görüyorsun ki okuyorum"

-" Fazla gevezelik yapmayı keser misin önemli!"

Zaten bu inadım sonucunda hemen kitabı bana verdi. İlk sayfasına baktım herhangi bişey yazmıyordu. Ortalarına baktım yine bişey yazmıyordu. En arka sayfasına baktım ve evet görmüştüm bir anahtar resmi. Evet bir anahtar resmi! Şimdi bu neyi ifade ediyordu? Neden ben ve Ateş? Hatta belki bilmediğimiz başka kişiler? Neler oluyordu bu kütüphanede?

<><><><><><><>

Evet sonunda istediğiniz gibi uzun mu uzun bir bölüm yazdım!
Umarım çok çok begenmissinizdir.

Yorum ve oy yapmayı unutmayın!

Artık gördüğünüz gibi gizem ve macera yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Haftaya pazartesi günü yeniden bölüm paylaşacağım.

Yine v yine haberdar olabilmek için takipte kalın.

Hepinizi çok seviyorum benim güzel okurlarım.

Hoşçakalın!


Sonsuzluğun BaşlangıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin