*Bölüm 19* Doğu

40 15 7
                                    

Daniel yoğun yaprakların arasında sessizce yürüyordu. Kuşların ışıltıları, nadiren yere ulaşmayı başaran ışık demetleri Arkdiff harabelerinin huzurlu yüzünü tekrar açığa çıkarıyordu. Pheiada Daniel'in elini tutarak ona eşlik ediyordu. " Bahsettiğim yeri bildiğine emin misin ? " dedi. Pheiada elleriyle yaprakları ayırarak yürümeye devam ederken " Bahsettiğin şeyden hiç bir şey anlamadım. Ama çevre kabilelerdeki şamanlar her zaman burada dururlar " dedi. Daniel antik mana kaynaklarının eskiden ne kadar çok kullanıldığını kulede öğrenmişti. Mana dünyasına girilebildiği bilinmeden önce acemi büyücüler doğal yüklenen manalarını belli aralıklar ile bir objenin ya da obje kitlesinin içerisine depolardı. Uzman büyücüler ise mana yenilemek için bunu kullanırlardı. Artaların da kutsal dedikleri yerlerin mana deposu olarak kullanıldığını tahmin etmişti Daniel.

 Pheiada son yaprağı tutarak Daniel'in elini bıraktı ve ileriyi işaret etti. " Dikkatli ol, burası kutsal bir yerdir. " dedi. Büyücü açıklığa geldiğinde böyle bir görüntüyü daha önce görmemişti. küçük bir termal gölcük sürekli olarak kaynar sular ile bir metrelik bir çukuru doldurmuştu. Gölcük tamamen yuvarlaktı. Çukurun etrafı odunlar, yapraklar ve kil ile çevresindeki topraktan ayrılarak bir havuz haline gelmişti. etrafta ilkel tabureler vardı. Kaynayan gölcüğün kenarında ateş yakmak için taş ve kilden yapılmış bacalı fırın vardı. Ama en ilginç görüneni suyun kendisiydi. gök kuşağının tüm renklerini barındıran su damlacıkları suyun her hareketinde ışıkla birlikte dans ediyordu. Saydam suyun üzerinde ve içinde çeşitli şekiller oluşturarak belirdiği gibi kayboluyordu. Arta Daniel'in arkasından havuza doğru yürüyerek " Rüya havuzu deniyor buraya " dedi. " Uyuduğumuzda rüyalarımızın bu havuzlarda oluşup aklımıza girerler " Daniel havuzun yanında eğilerek suya dokunduğunda suyun sıcak değilde soğuk olması onu oldukça şaşırttı. Ama suya sadece yaklaşmak bile onun daha güçlü hissetmesini sağlamıştı. Damarlarında, hücrelerinde dolaşan gizemli mana birden hareketleniyordu. " Sen de hissediyor musun ? " dedi Daniel gülümseyerek " Pheiada omzunu silkerek " Ben bir şey hissetmiyorum " dedi.

 Daniel kölelere verilen kirli atletini çıkartarak yavaş adımlarla suya girmeye başladı. Su derisine dokunduğu anda soğuk mananın vücudunun içinden geçişini hissediyordu. Uzun süredir hissetmediği bu ferahlatıcı his ile birlikte büyücü farkında olmadan uzun, sesli bir nefes verdi. Pheiada " Buraya neden geldik ? " dedi. Büyücüye baktığında Daniel havuzun içinde tamamen kendini kaybetmiş gibi görünüyordu. Vücudu tamamen suyun içinde, tek bir baloncuk bile çıkarmadan duruyordu. Pheiada endişeli bir şekilde " Daniel ? " diye seslendi. Bu kadar yolu kendini boğmak için gelmiş olamazdı değil mi ? diye düşündü aklının kenarından. Daniel'ın tepkisizliği onu daha da endişelendirdi. " Daniel!? " diye ikinci kez seslendikten sonra tepki vermeyince Pheiada hiç beklemeden suya atlayarak Daniel'in omuzlarından tuttu ve kafasını suyun içerisinden çıkartarak havuzun kenarına doğru çekti. Neye uğradığını şaşıran Daniel saçını eliyle kafasının gerisine doğru düzelterek kendisine sinirle bakan Pheiada'yı gördü. " Kendini öldürmek mi istiyorsun! " diye sitem eden Pheiada'ya bakarak " Ne oldu? diyebilirdi. Pheiada Daniel'in hala omzunu tutuyordu. Saçları hızlı hızlı dalgalanıyordu. " Boğuldunu bu kadar mı önemsemiyorsun ? " dedi. Daniel şaşkın bir şekilde " Sadece yirmi saniye kaldım. " dedi. Pheiada Daniel'in tekrar denemeyeceğini anladığında omuzlarını bırakarak geri çekildi. " Sadece mi ? biraz daha kalsan boğulacaktın. " Daniel'in şaşkın bakışları yavaşça kayboldu. " Artalar o kadar hızlı mı boğuluyor ? " dedi. Pheiada kızmaya devam edecekti ama büyücünün ne demek istediğini anlamayarak bir an durakladı. " Ne... Ne demek h... insanların aldığı nefes farklı mı ? " Daniel " İnsanlar ortalama olarak iki dakika su altında durabilir. doğru teknikler ve şartlar altında altı dakikaya çıkabiliyor " dedi. " Terlediğinizi biliyordum ama bu söylediğin doğru olamaz " dedi Pheiada şüpheyle. Daniel gülerek elini burnuna götürdü. " istersen gösterebilirim " Pheiada Daniel dalmaya başlarken onu tekrardan omuzlarından tutarak " Tamam tamam inanıyorum! " diye seslendi.

EjderKral : Ölülerin Sandığı(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin