Selaaam
Size dediğim gibi iki bölümle geldim. Sadece sizden bir ricam var bu bölüm bittikten sonra bu bölümle ilgili bir iki soru soracağım amacım iki bölümü okuduktan sonra kafanızda yer edinen kısımları merak etmem.
Çok uzatmadan bölümü oylayıp okumaya geçebilirsiniz xsjsnhsnshsjx
Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar gece yıldızlarım^^
***
"Buz, şaka yapıyorsun öyle değil mi? Bende saf gibi inanıyorum." Mine ayağa kalktığında bunları söylerken ben ona duygusuzca bakıyordum.
Başımı iki yana olumsuz anlamda salladım. "Mine," dedim. "Gerçek bu. Ben bir cadıyım. Ama senin beni dinlemen gerek lütfen." Derken sesim biraz titremişti. Mine hayrete düşmüş bir şekilde bana baktı.
"Sen ciddisin..." dedi ilk önce sonradan gülmeye başladı. "Hayır, hayır. Sen bir cadı olamazsın dedi." İşte yine gelmiştik aynı konulara.
10 dakika olduğunu düşündüğüm bir süredir Mine, benim cadı olduğum konusunu kabullenmiş. Cadıya benzemediğim içinse gülüyordu. Yavaş yavaş gülmesi kesiliyordu.
"Bitti mi?" diye sorduğum sırada hala gülmesini kesememiş bir şekilde başını salladı. "Bak," diyerek başladım ona her şeyi anlatmaya.
"Buraya nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yok. Belki de buraya gelirken ölümden döndüm, kim bilir. En son Peca Şelale'sinin oradaydım. Biraz moralim bozuktu. Sonra sizin taraftan birkaç ses duydum. Ve aptalca bir gereksinimle saklandım. Mağara'nın içine girmiştim. Yerler aşırı derecede kaygandı. İlerlediğim sırada Çok derin olan bir suya düştüm. Ve düşerken de başımı kayaya çarptım. Uyandığımda Ateş'in evindeydim. Beni ormanda baygın bir şekilde bulmuş ve evine getirmiş. Yani olaylar bu şekilde gelişiyor..."
Her şeyi anlattıktan sonra Mine aşırı derecede olayı garipsemiş olacak ki, hala anlattıklarımı tartar gibi bir hali vardı. "Oha..." diye mırıldandı.
"Yani ben şuan bir cadıyla yan yanayım öyle mi?" Başımı olumlu anlamda salladım. "Vay be... Ben daha dün bir cadı görebileceğim ihtimalini %0 yaparken, onunla sohbet ettim."
"Bende öyleydim," Dedim burukça gülerek. "Ama şuan bir sürü perinin arasındayım." Mine çekinerek elini sırtıma koyup sıvazladı.
"Geri dönecek misin?" diye sordu. Başımı olumlu anlamda sallarken konuşmaya başladım.
"Evet, ama nasıl döneceğimi bilmiyorum. Bilmiyoruz..." dedim ve derin bir nefes alarak devam ettim. "İşte Ömer abinin işleri bitince şelaleye gideceğiz."
Mine başını olumlu anlamda sallarken söylemek istediği ama söylemekten çekindiği bir şey var gibiydi. Tam Söylemesini diyecekken o konuşmaya başladı.
"Bende sizle gelsem sorun olur mu?" cidden bunu sormaya mı çekinmişti?
"Tabii ki olmaz." Dedim gülümseyerek. Mine'de gülümsedikten sonra bir anda benim boynuma atılarak bana sarıldı. Bende ona karşılık verdim.
Mine'nin beni anlayışla karşılamasına o kadar sevinmiştim ki...
***
Mine'yle orada otururken Mine bana birkaç soru sormuştu. Bende onun cevaplarını yanıtlarken bir müddet sonra artık bazı şeyleri birilerine anlatmamın zamanının geldiğini düşünerek Mine'ye son zamanlarda yaşadığım her şeyi anlatmıştım. Mine tabii ki aşırı derecede şaşırmıştı tüm anlattıklarıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlı Gece
FantasyBuzu sadece ateş eritir... ★★★ Periler, Cadılar ve onlar arasında geçen savaşlar... Buz, bir cadıydı. Sadece annesi vardı hayatında. Hayatı normal bir şekilde ilerlerken bir gecede her şey değişti. Yıldızlı Gece... O geceden sonra kafasında çözmek...