KORE'DE 3 ÇILGIN TÜRK 2

seninle sonra hesaplaşacağız.

Kayıplar prensesi ceren sonunda gelebilmişti, tabii yanında yavrucaklarını toplayan ceylan vardı. Ceylan iç çekerek söylenmeye başladı hemen. En sevdiği şey arkadaşlarına söylenerek gömmekti.

" evet benim, hiçbir işe yardımı dokunmayan ancak çenede benimle yarışan canım arkadaşlarım ben olmasanız ne yapacaksınız? "

Ceren omuz silkip hemen karşı saldırıya geçmişti. Onun hiçbir suçu yoktu tabii ki, her şeyin suçlusu şu an dudaklarından çıkan kişiydi.

"Hep Arzu suçlu, beni bir kere olsun takip etmiyor!! "

"Tabii canım, arkandan kuyruk gibi seni takip etmeliyim ben! Bana suç atacağına sen nerdeydin kayıplar prensesi?? "

" yürüyün lan, ben sizi bir kaybedeceğim yılan deliğine girseniz bir daha kimse bulamayacak. "

Arkalarından sinirle söylenip ittirmişti kızları. Markette yeteri kadar gürültü çıkarmışlardı zaten. O gün şanslarına seul gün yüzü göstermiyordu. yağmur bardaktan boşalırcasına yağıyordu, günlerini daha da berbat etmek için.

Yolda hızlı hızlı ilerken cadde kısmından hızla gelen lüks aracın tekerleğinden sıçrayan çamurlu su ceylan'nın üzerini yarıdan yarıya ıslatmıştı. Sinirle aracın arkasından bakarken yanında ona bakarak gülen arkadaşları ile iyice hırslanarak küfürler ederek yürümeye başladı. O aracı süren kimse kesinlikle öldürecekti. Evren sesini duymuş gibi kırmızı ışığı yakarken trafik lambasında sırıtmıştı. Yolda gördüğü taşı alıp koşmuştu aracın yakınına, fırlatacağı anda elini Ceren tutup durdurmuştu.

"Ne yapıyorsun kanka, kafayı mı yedin? "

"Bırak lan elimi! O haddini bilmez sürücüye haddini bildireceğim! "

Der demez taşı fırlatmıştı, aracın aynasına gelen taş camı çatlatmıştı sivri ucuyla beraber. Arzu hayıflanarak konuşmuştu, bugün bitmeyecekti sanırım.

" evett, belaların merkezine hoş geldiniz! Tebrik ederim, kankacığım on numara atış. "

" kanka sen ok atışcılığına falan mı başlasan iyi hedef alıyorsun falan. "

" kes Ceren, hiç komik değil O, bize doğru mu geliyor? "

Ceren'in kolunu tutarak konuşan Ceylan, onlara doğru gelen adamı baştan aşağı inceledi. Kafasında bulunan bir adet siyah renkte şapka, siyah ceket ve beyaz bir tişörtün eşliğinde bir de siyah kot pantolunu vardı dar paça. Ağzındaki maske yüzünden sadece küçük gözleri görünüyordu. Kedinin gözlerini andıran gözler ama hiç nazik olacak bir bakışa sahip değildi bu gözler. Sert bir tonlama ile konuştu, öfkeli oluşu sesine yansıyordu.