Magnus:
Sarayın bahçesine oturmuş, çiçeklerden Clary için taç yapıyordum. Ona bunun için söz vermiştim ve güzel bir taç olmasına özen gösterecektim.
Bu yüzden en uyumlu renkte olan çiçekler toplayıp aynı anda önceden hazırladığım taç şeklindeki harenin üstüne çiçekleri yerleştiriyordum.
O sırada yanıma birisi geldiğinde başımı kaldırıp gelen kişiye baktım. O an Diana ile göz göze gelmiştim.
"Kolay gelsin Magnus. Yanına oturabilir miyim?"
"Neden?" Dediğimde bir şey demeden yanıma çöküp oturdu.
"Seninle biraz konuşmak istiyorum."
"Ne hakkında?"
"Öyle genel..." deyip elimdeki şeye baktı bir süre. "Ne ile uğraşıyorsun?"
"Taç yapıyorum."
"Prensimize yapıyorsan o bu tarz şeylerden hoşlanmaz."
"Onun nelerden hoşlandığını çok iyi biliyorum. Bunu arkadaşıma yapıyorum."
Önüme dönüp taçla uğraşmaya devam ettiğim sıra elimden tacı aldı.
"Alec kendisinden başkasına hediye yaptığını öğrenirse sinirlenmez mi?" Dediğinde elindeki tacı geri aldım.
"Bir şey diyeceğini sanmıyorum."
"Benim hakkımda konuştunuz sanırım Alec ile."
"Pek fazla konuşmadık, sanırım senin hakkında konuşmak istemiyor."
"Neden acaba?"
"Önemsiz görmüştür belki de." Deyip ona bakmadan tekrar önümdeki şeye odaklanmıştım.
"Ama önemsiz bir insan değilim, zamanında benimle evlilik hayalleri kurmuştu."
"Ama evlenmediniz değil mi? Demek ki o kadar da büyük hayaller değilmiş."
"Seninle bu hayalleri kurduğunu bile sanmıyorum." Deyip güldüğünde ona bakmıştım.
"Onun düşüncesine saygı duyuyorum."
"Sana aldığı kolye bile çok ucuz duruyor, ne bu sahte mücevher filan mı?"
Elini kolyeme attığı zaman geriye çekilmiştim.
"Bu kolye kendi kolyem, herhangi birisinden pahalı hediyeler beklemiyorum. Ucuz olan şeyler de güzel olabilirler. Pahalı olan şeyler çirkin olabilirler. Her asilin gerçekten asil olmaması ama bir köylünün bir leydiden daha asil davranması gibi bir durum bu."
"Bana laf mı söyledin şu an sen."
"Nasıl anlamak istersen öyle algılayabilirsin ama sorgulamadan edemedim. Alec neden seni severken seninle evlenmek istemedi... yani istediği zaman her şeyi yapabilecekken bundan vazgeçmiş olması çok tuhaf geliyor."
"Kendi kararı değildi."
"Zorla yaptırılmış gibi de değil. Halinden oldukça memnuna benziyor."
"Sen o küçük beyninle böyle şeylere kafa yorma bence." Demişti Diana sinirli bir tonla konuşup. "Seni bu sarayda barındırmam yoksa."
"Daha kendin bu sarayda barınamamışsın, beni mi barındırmayacaksın?"
Dediğim şeyle yüzü gerildi ve derin bir nefes aldı.
"Benim gibi bir düşman edinmek istemezsin."
"Alec'e gidip bunları anlatsam mesela, kaç gün bu sarayda kalabilirsin. 2 mi? 3 mü? Bence sen şansını fazla zorlama Diana."
"Sen kendini ne sanıyorsun? Benimle düzgün konuş."