Her zamanki gibi ailemin kavga ederken bağırış sesleri ile tekrardan uyandım hayata.
Ahşap bir evde oturuyorduk bu yüzden sesler çok çabuk benim odama geliyordu. Endişelenmedim. Annem ve babamın şaşırılmayacak sıradan fakat sınırları zorlayan bir kavgasıydı. Hemen yataktan kalktım dolabıma yöneldim. Dolabımdan siyah bir gömlek altıma kot kaprimi giydim. Makyaj yapmak için aynamın yanına gittim. Makyaj yapmayı abartmadan severdim fakat sadece üç renk. Siyah, kırmızı, bordo. Bu üç renk durgun tenimde dikkat çekerdi ayrıca herkes tarafından beğenilirdim. Dudağıma bordo rujumu sürdüm gözlerime siyah kalemimi çektim. Daha sonra çantamı alıp odamdan aşağı inmek üzere çıktım. Aşağı kata indiğim de gözler benim üzerimdeydi. Annemin her zamanki gibi masum bakışları, babamın ise kendini toparlar hali vardı. Yüzlerine bakmayı keserek hiçbir şey söylemeden kapıyı çektim ve kendimi dışarı attım.
Mess, yani külüstür arabam beni bekliyordu. Arabaya bindim ve onu çalıştırdım. Okula doğru gidiyordum. Okulun ilk günü değildi fakat bu okula taşınmamız dolayısıyla ilk kez gelecektim. Kafamda okul hakkında planlar yaparken kendimi o iğrenç hapishanenin önünde buldum. Arabamı park ederek içinden indim. Okula doğru yürürken dikkat çekmemeye çalıştım. Sınıfların olduğu bölüme yürüyerek müdürün odasını bulmaya çalıştım ki karşımda olduğunu farkettim. Hemen içeri girdim ve müdürün önündeki koltuğa oturarak:
'' Merhaba ben Rosly Darken. Siz Bay Kahn olmalısınız. ''
'' Evet, tanıştığıma memnun oldum Rosly. Sen yeni öğrencimiz olmalısın. Ailenle görüştüm. Sınıfın E-3.
'' Oh, teşekkür ederim. '' dedim ve hemen odadan çıktım. Sınıfımı bulmak üzere koridorlarda dolandım ve hemen çaprazımdaki E-3 yazan sınıfa girdim.
'' Üzgünüm, geç kaldığım için (!) ''
'' Alışkanlık edinmesen iyi olur yeni öğrenci '' dedi, ukala tavrı vardı öğretmenin.
'' Peki bir yere oturabilir miyim atık? ''
'' Bize kendini tanıtmaya ne dersin? ''
'' Oh ben Rosly, Rosly Darkhen. Siz dedim tahtaya bakarak, siz Yabancı dil öğretmeni olmalısınız '' diyerek işaret parmağımı tahtaya tuttum ve kıkırdadım, çünkü tahtada Kimya bilgileri vardı.
''Ah, şakacı Rosly. Ben Rehber öğretmeniniz ayrıca Kimya öğretmeniniz Meg Growe. Yerine geçebilirsin. '' Dediğinde sınıfı hafif gülerken yakaladım.
En arka sıraya çantamı atarak oturdum. Tektim, her zamanki gibi yalnız oturmayı da severdim. Çantamdan bir defter, kalem alarak öğretmenin dediklerini hızlı hızlı not almaya başladım. Yorulmaya başladığımda başımı sıraya yasladım ve gözlerimi kapayarak zilin çalmasını umut ettim. Gözlerimi tam açtığımda zil çaldı. Ah, şanslı ben.
Çantamdan kulaklıklarımı alarak telefonumdan Bridgit Menler Blonde'u açtım. Arabamın olduğu köşeye doğru ilerlerken orada birinin beklediğini görür gibi oldum. Fakat ben daha da yaklaştığımda çoktan gitmişti bile. Yanıma bir şımarık kız modeli yaklaştığını farkedince kendimi toparladım ve bana ne demeye çalıştığını algıladım.
'' Bakın şuna! Külüstürüyle gelen yeni bir gotik. '' dedi ve sürtük kahkahalarını bana yolladı.
'' Tanrım her okulda senin gibileri üretiyorlar demek! ''
'' Ne demeye çalışıyorsun küçük sürtüğüm '' değinde alaycı bir ifadesi vardı. Hazır ağız burun bükerken yanağına bir tane patlattım. Kahretsin sinirlerime hakim olamıyordum!
'' Hey! NE YAPTIĞINI SANIYORSUN! Kimden alıyorsun bu cesareti? ''
'' Senin alçaklığından alıyorumdur belki? ''
Dedim ve sınfıma doğru ilerledim. Bir günümde normal geçseydi ölürdüm galiba.
Kendim ilerlerken bana doğru bir erkek yaklaşıyordu.
'' Birileri evde ezber yapıyor galiba. ''
'' Oynamak için kaç ödüyorsun ? ''
'' Oh, Darkhen yavaş gel kızım. ''
'' Laflarını bana karşı sunarken iki kere düşün.''
'' Bakıyorum da Darkhen, uyarılmayı sevmiyor anlaşılan.'' dediği an umursamayarak kendimi sınıfta buldum. Yerime geçerek sandalyeme oturdum. Bana doğru sarışın bir kızın geldiğini farkettim.
'' Hey, ben Shay. ''
'' Ben de Rosly. ''
'' Tanıştığıma memnun oldum. Sana bir şey sormam gerekiyor. ''
'' Evet seni dinliyorum. ''
'' Sınıfa girerken seni Wren'le konuşurken gördüm. Sana ne söylüyordu? ''
'' Wren kim? '' diyerek şaşkın gözlerle kız baktım. Karşıdaki sırayı eliyle işaret edince anlamıştım olayı.
'' Ah, tamam tamam anladım fakat neden bu seni ilgilendiriyor? ''
'' O çok kuralcı ve soğuktur. Konuşacağı kişiyi titizlikle seçer bu yüzden merak ediyorum. ''
'' Aslında bakarsan çok önemli bir şey konuşmadık. '' Kızın hayal kırıklığını hissediyordum bana '' Umarım '' dedi ve uzaklaştı.
Burası çok saçma bir şehirdi. Eski kasabamı, sıcak insanları özlediğimi farkettim. Daha iki ders vardı fakat ben çekebilecek miydim şüpheliydi. Okulumun ilk gününden kaçmak fena fikir değildi. Hızla aşağı inip arabama doğru koştum. Fakat 2 saniye önce bir şeyler ters gitti. Midemin bulandığını hissettim ve yere doğru eğildim. Yerden destek alarak arabama bindim. Çok hızlı hareket etmiştim. Daha koştuğumdan bir şey anlamadan arabama ulaşmıştım. İlginçti. Arabamın aynasına bakarak arkama baktım fakat kimse yoktu. İyice delirdiğimi düşünerek arabamı çalıştırdım. Eve gitmek istemiyordum, kafamın dağılması gerekiyordu. Hızla hareket etmem, bir şeyler gördüğümü düşünmem beynimin sulanmasına yeterli bir sebepti.
Külüstür Mess'le birlikte tüm caddeyi turladım. E, haliyle evdekilerinde merak etmemesi için eve doğru ilerledim. Mess'ten inerek kulaklığımı çıkarttım ve müzik açtım çünkü evdekilerle diyalog kurmak istemiyordum. Anahtarlarımla eve girdim. Kulaklığımın tekini çıkarttım ve sağa sola baktım. Görünürde kimse yoktu. '' Annee'' diye seslendim fakat çıt yoktu. Kapı birden kapandı. Ne oluyordu böyle! Perili bir evde mi yaşıyorduk sanki. Üst kattan tıkırtılar geldiğini duydum. Hemen üst kata çıktım ki çıkmaz olsaydım. Bu da neyin nesiydi böyle!!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
.
Teen FictionBen Rosly, Rosly Darkhen. Durgun bir ten, siyah gözler, o ince çene, o uzun boyun... Çok sık rastlanmyan güzelliksin DARKHEN.