Bölüm 13

135 8 12
                                    

Şimdi ben size birşey sorucam. Yeni bir kitap yazmaya başladım ama daha paylaşmadım. 10-15 bölüm yazdıktan sonra paylaşmayı düşünüyorum. Bölümleri falan zaten bunu 3 katı. Ama okur musunuz onu düşünüyorum. Eğer okurum diyen olursa kurguyla ilgi birşeyler paylaşabilirim burda. Asıl soru; eğer paylaşırsam kim okur?

.

Kapının çalmasıyla uyandım. kimdi bu tatil sabahı kapıyı çalan. Aşşağıdan biri kapıyı açtı. Annemdi sanırım. Tam koy göte gitsin hallolur derken odama bodozlama ayı sürüsü daldı.

"Amınakoyim biraz acıyın lan! Yılbaşı sabahı uyandırılır mı insan?"

Petek elindeki telefonuyla bana yaklaştı. Telefona baktım. Hassiktir. Saat ne ara 4 oldu lan?

İki gündür Arda'yla konuşmamıştım. O aramayınca bende aramadım ve kızlarda gecelere akalım dediğinde Arkadaşım Hoşgeldin izlemek ve PTT yapmak için evde kalmıştım. Pizza ve waffle söylemiştim. Gece 3'e doğru tekrar acıkıp Hamburger ve waffle söylemiştim. 5'te yine acıkıp param kalmadığı için mutfağı deşerek bulduğum cipsleri yemiştim. Annem zaten otele gitmişti arkadaşlarıyla. Gündüz döndü. Abim desen partilerde akmıştır. Ama evde Arkadaşım Hoşgeldin izlemekten memnunum.

"Kanka bak bugün bizi Işıklar'a götürüyosun. İtiraz yok. Yarın gidiyoruz zaten amk." Petek haklıydı. Yarın gidiyorlardı ve onlarla olmalıydım.

"Tamam. Siz inin ben geliyorum." Onlar odadan çıkınca dolabımın önüne geçtim. Yırtık taytımı ve siyah beyaz tişörtümü giydim. Siyah botlarımıda ayağıma geçirip aşşağı indim.

"Ben hazırım. Hadi çıkalım."

Işıklar'a gittik.

"Ee napıyoruz gülüw." Telefonumu çıkartıp Berk'i aradım.

"Kanka biliyorum bugün maçınız var ve maça daha 2 saat var. 15 dakikan var diğerlerinide alıp Atatürk Spor Salonu'nun önüne gel." Cevap vermesine izin vermeden telefonu kapattım.

Dediğim gibi 15 dakikada Atatürk'ün önünde oldular.

"Selam." Berk kardeşim olmasaydı yakışıklı çocuktu aslında.

"Selam. Arkadaşlarım şehir dışından geldiler. Yarın gidicekler. Bende biraz eğlenelim dedim. Ee ne dersiniz?"

Arkadan Demir seslendi. "Pes oynayabilen var mı deriz."

Petek hemen öne atladı. "Şakamısın oğlum sen. Neyine oynuyoruz?"

"Oo iddalısın."

"Her zaman."

Perek ve deniz atışarak pes oynamaya oyun salonuna gittiler.

"O zaman guitar hero mu just dance mi?"

"Bende pes oynicam." Bengü?

"Oynamayı biliuon mu sen?"

"Öğretiriz." Bu çocuğun adı neydi lan? Heh Ateş.

Geri kalanlar iki guruba bölündük. Ben, Berk, Deniz ve Yağmur Guitar Hero'ya, kalanlar just dance a gitti.

"Gitarın biri bende."

"Diğeride bende." Berkle ben gitarları kaptık.

"Ben davulu alırım. Sende şarkı söyle." Deniz davula oturdu.

"Ben Yağmur."

"Bende Deniz."

1 saati oyun salonunda geçirdiğimizde hepimiz açtık. En son herkez toplandı ve çıktık.

"Yemek yemeye ne dersiniz?" Bengü'dende bu beklenir zaten.

"Burger King'e jsjnsjzjsjsjsj."

Hep beraber gittik. Yemekleri aldık. Demir gidip Petek'in yanına oturunca Petek'e 'Siz ne iş?' bakışımı attım. Güldü.

Berklerin maçına 20 dakika kalmıştı. Bugerdan çıktık.

"Selen bizim maça gitmemiz lazım."

"Tamamdır. Bizde gelelim. İzleriz." Kızlarda aynen tarzı birşeyler dedi. Ve Spor Salonuna gittik.

SAÇMALIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin