Koltukta telefonuyla uğraşan Namjoon bir odadan diğer odaya koşturup duran ikiliye göz devirdi. Diğer koltukta oturan Jin küçüklerinin bu haline tebessümle bakarak onlara döndü.
Jin : Jungkook gelmedi daha Tae. Ayrıca tişörtünü Jimin'in odasında görmüştüm.
Namjoon : Koşturup durmayın şurda, başım döndü.
Hoseok : Yoongi hyung valizini hazırladın mı ?
Mutfaktan elinde bardakla çıkan Yoongi başını sallayıp odasına ilerledi.
Yoongi : Jungkook gelince yanıma gelsin.
Namjoon : Hazırlanmamıştır bile o şimdi. Hayır anlamıyorum niye son geceye bırakıyorsunuz ki bavul hazırlama işini ?
: : :
Yoongi odasına girip kapıyı kapattı. Düşünceleriyle baş başaydı şimdi. Haftalardır bir an aklından çıkmayan kızı düşünüyordu yine. Çok zordu onsuz günlerini geçirmek. Yaşadığı hayatına dönüp baktığında en güzel günlerinin kısa da olsa onunla geçirdiği vakitler olduğunu yokluğunda anlayabilmişti. Kalbi ağrıyordu. İlacının yerini bilse de gidemiyordu yanına, gitmemeliydi. Her şeyin daha kötü olmaması için. Ardından acıyla gülümsedi.
Yoongi : Daha kötü nasıl olunur ki ?
Masasında duran Soyeon'un aldığı küreyi kutusuna yerleştirip valizinin içine koydu. Onun yokluğunda yanında götürebileceği en anlamlı eşyaydı bu küre.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
: :
Çalan kapı, Yoongi'nin bir şeyler karaladığı kağıttan uzaklaşmasına sebep oldu. Kapının aralığından gördüğü minik kafayla başını salladı.
Yoongi : Gel hadi.
Jungkook tavşan dişlerini göstererek gülümsediğinde Yoongi de tebessüm etmeye çalıştı. İçindeki çatışma o kadar büyüktü ki başka şeylere odaklanmak çok güçtü şu an.
Yoongi : Gördün mü bugün ?
Jungkook : Öğleden sonra gittim stüdyolarına ama Soyeon yoktu. Soojin dinlenmesi gerektiğini söyledi.
Yoongi kaşlarını çatarak Jungkook'a baktı.
Yoongi : Niye dinlenmesi gerekiyormuş ? Bilmediğim bir şey mi var ? Bir şey mi oldu ona ?
Jungkook kafasını sağa sola sallayarak karşısında endişeyle kendisine bakan büyüğünü ikna etmeye çalıştı. Şu anda duyarsa muhtemelen hiçbir şeyi düşünmeden yanına gitmeye çalışırdı.
Jungkook : Sabah pratik falan yapmışlar da. O da ben gibi biraz fazla mükemmelliyetçi. Bu yüzden provayı baya uzatmış. Diğer kızların vocal dersi varken o da söz yazmak için ayrılmış sanırım.
Yoongi Jungkook'un söylediklerine inanmak istiyordu ama bir yanı kuşkuya düşmüştü.
Yoongi : Bu kadar yani ? Başka bir şey yok ?
Jungkook : Yok hyung, olsa niye saklayayım ?
Yoongi : Neyse tamam. Hadi git sen de valizini toparla. Namjoon söylenip duruyordu demin.
Jungkook : Tamam hyung, iyi geceler.
Gitmek için kapıya yaklaşan Jungkook arkasını döndü.
Jungkook : Hyung.. Güçlü kal olur mu ? Ben bu günleri aşabileceğinize inanıyorum. Lütfen pes etme.
Yoongi yanan canına rağmen gülümsedi.
Yoongi : Tercih hakkımı kaybedeli çok oldu velet. Artık ona tutunmaktan başka çarem yok. Yaşamak için.. Nefes alabilmek için...
: :
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
