Eveet 55 vote olmuşuz yeni bölüm geeldiiii. Bakalım neler olucak bu bölüm? Sinirlenecek miyiz, yoksa mutlu mu olacağız???☄☄☄ geçen bölüm nisoşun kıyafetini eklemeyi unutmuşum medyaya bırakıyorum(bence bombee)🔥
Keyifli okumalaarr❤❤Nisa
Sabah telefonun sesiyle uyandım. "Bebeğim?"
"Bebeğim falan deme, kimdi lan o çocuk"
"Martin düzgün konuş, noluyo anlamıyorum"
"Dün gece kimin kollarındaydın diyorum"
"Ne diyosun sen be, düzgün konuş"
"Gece telefonunu biri açtı, parti alkol falan dedi, kim o herif???"
Derin bi nefes aldım "bana bak, şu an sinirlisin kızmak istemiyorum, ama haddini aşıyosun"
"Öyle mi nisa hanım, sen orda gününü gün et başka erkeklerle, ben burda senden bi telefon bi mesaj bekleyeyim"
"Bana bak gerizekalı. Bu şekilde konuştuğun sürece senin sevgilin değilim anladın mı? Arama beni...bitti"
Telefonu suratına kapattım. Telefondan ilişki bitirmek en son istediğim şeydi ama çok iğrençleşmişti. Koltuğa çöktüm, belki de bu cesareti ben vermiştim, her şeye tamam, olur, ne salaktım. Aşık olmak böyleydi işte, gözünü kör ediyordu insanın. Ama artık maymuş gözünü açtı, yelkenleri suya indirmek yok, sürünse bile yok. Hem ne biçim imalar yapmıştı bana.... güvenmiyorsan ayrılsaydın, sürdürmenin ne anlamı var? Ama ben ayrılmıştım onun yerine... galiba yani, tabii martinin bu işin peşini bırakacağını sanmıyordum. o sırada komidindeki notu gördüm. Off tabi yaa, eve tek gelmem mümkün değildi, çok sarhoştum. Barış getirmişti beni. Bi insan neden bu kadar içer ki, başım çatlıyordu.
Ayaklarımı sürüyerek duşa girdim. Gözlerimi sildim, hayır martin için ağlamak istemiyordum şu an... bana böyle iğrenç imalar yapan bi insan için mi harcamıştım o kadar yılı, cidden mi? Martini kafamdan atıp toparlanmam gerekiyordu.
Soğuk suyla duş alıp çıktım. Mutfağa girip kahve makinesini çalıştırdım. Martinle konuşmamızı düşünmemeye çalışıyordum ama düşünülmeyecek gibi değildi. Neler söylemişti bana, düzgünce konuşmaya çalışmıştım ama yok, konuşulmuyordu da. Ofladım. Nolurdu biraz daha yumuşak biri olsa, her şeye sinir. Bak nisa dedim, sakın kendini ezdirmek yok, sen değerlisin.
Kahvemi alıp koltuğa oturdum, ağlamak istemiyordum ama mümkün değildi, aşık olduğum birinden ayrıldığım için ağlamıyordum, çünkü aşık mıydım bilmiyordum bile, alışkanlıktı belki. Ama bu kadar emek verdiğim birinin böyle davranması ağlatıyordu beni. En iyisi kızları aramaktı, kızlar da 10 dakika içinde geldiler zaten.
Ece "kızım noldu sana böyle, kıpkırmızı gözlerin"
"Geçin anlatıcam (koltuğa oturduk) kahve içer misiniz"
"Nisa boşver şimdi kahveyi, anlat hadi"
"Tamam, martinle ayrıldık biz, yani sanırım. (Gözlerimi sildim ve tüm olayları baştan sona anlattım)
Ezgi "oha nisa, bu çocuk çok iğrenç biriymiş"
Ezgi "bence de, sana değer verse böyle mi yapar"
Ezgi "sakın ararsa geri döneyim falan deme, bak karşında beni bulursun, çok daha iyilerini hakediyosun sen"
Ece bana sarıldı "ağlama kuzum, merak etme geçicek"
"Biliyorum, ama geçene kadar zor olucak, bugün ben tekne turuna gelmiyim olur mu, biraz yalnız kalmak istiyorum"
Ece "tamam bebeğim sen nasıl istersen, kafanı topla kendine gel, ama istersen biz de kalabiliriz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TÝM || NisBar
RandomAşktır yücelten bizi ve derinliğimiz aşktandır. Gerisi boş, yalan. Aşksa; sevmektir. Durmadan, nefes almadan sevmektir.