Bang Pd : Olaya iyi açıdan bakmaya çalışın. Soyeon'un kafasını toplaması ve dinlenmesi için çok iyi bir fırsat.
Minnie : Onun bu hale getiren zaten-
Soojin: Minnie gel hadi gidelim. Sağolun pdnim.
Soojin sinirli Minnie'yi kolundan çekerek odadan çıkardığında Minnie hızla kolunu çekti.
Minnie : Niye tutuyorsun beni ? Haksız mıydım ? Onların bu tavırları yüzünden olmadı mı her şey ?
Soojin : Hiçbir şey bildiğin yok.
Minnie kaşlarını çatarak Soojin'e baktı.
Soojin : Gel benimle.
: : :
Soojin önlerindeki kapıyı yavaşça açarak sedyenin üzerindeki varla yok arası bedeni gösterdi. Minnie günlerdir gördüğü kızın zayıfladığını anca o an fark edebilmişti.
Soojin : Pratik yaparken gördüğün kızdan çok farklı değil mi ? Bu hale gelmesindeki en büyük nedenlerden biri bize duyduğu sevgi. Bizim ve Yoongi sunbaenimin geleceğini düşündüğü için kabul etti tüm bunları ama minik bedeni bu yükü kaldıramayacak kadar güçsüz.
Minnie gözündeki yaşlardan zar zor görüyordu Soyeon'un minicik bedenini. Soyeon'un yanlarında minicik kalışı hepsinin hoşuna giderdi ama ilk defa nefret etti bu durumdan.
Minnie : Onun için n-e yapabiliriz ?
Soojin : Bang pd nin haklı olduğu tek şey bu sürecin onun iyileşmesi için bir fırsat olması. Onun yanında olacağız. Kararlarına saygı duyup destekleyeceğiz.
Minnie : İşe yarar mı ?
Soojin : Bilmiyorum.. Ama denemekten başka çaremiz yok şu an.
: :
Hoseok : Kimler geliyor yemeğe ?
Jungkook : Ben spora gideceğim. Ordan çıkınca atıştırırım bir şeyler.
Yoongi : Doğru düzgün şeyler ye, geçiştirme.
Jungkook gülümseyerek Yoongi'ye baktı. Dışardan belli etmese de hepsinin her hareketini takip ediyordu ve gizlice ilgileniyordu onlarla. Bu huyu en çok Jungkook'un hoşuna gidiyordu.
Tae : Altımız mı gidiyoruz o zaman ?
Yoongi : Ben çok yorgunum, direkt otele geçeceğim.
Namjoon : Benim de otelde işlerim var. Üçümüz gideriz biz. Size afiyet olsun.
Yoongi Namjoon'a gözlerini devirerek baktıktan sonra yavaş adımlarla araca ilerledi.
: : :
Soyeon : Çok yedim yeter artık.
Shuhua : Unnie bu lokma da benim için, hadi lütfen.
Soyeon : Her itiraz edişimde aynı şeyi söyledin zaten Shuhua. Yeter artık doydum. Biraz dinlenmem lazım artık.
Minnie Soyeon'un elini tutarak okşadı.
Minnie : Eğer canın sıkılır ve uykun gelmezse bizi çağır tamam mı ? Hemen yan odadayız.
Soyeon da gülümsemeye çalıştı Minnie'ye.
Soyeon : İyiyim ben, daha fazla endişelenmeyin. Hadi gidip dinlenin siz de.
Kızlar el sallayıp birer birer dışarı çıkarken Soojin odada kalmak isteyen Yuqi'yi çekiştirerek odadan çıkardı. Miyeon Soyeon'un yanına oturarak bacağını gösterince Soyeon da başını usulca oraya koydu.
Miyeon : Biraz dinlen olur mu ? Herkes gibi... Sadece birazcık kendine izin ver.
: :
İçi huzursuzdu Yoongi'nin. Bir şeyler yanlış gibi hissediyordu. Tam bu sırada telefonu gelen bildirimle titredi. Binbir umutla açtığı ekranda adı geçiyordu ama kendisi yoktu yine.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Haftalardır içinde olan sıkıntı ne yaparsa yapsın bir türlü azalmazken her gün katlanarak artıyor gibiydi. Daha ne kadar dayanacağını o bile bilmiyordu. Çalan kapı içindeki duygu karmaşısından uzaklaşmasını sağlamıştı.
Namjoon : Uyumadığını biliyorum. Biraz konuşsak olur mu ?
Yoongi biraz durduktan sonra kapıyı açıp oturduğu koltuğa geri döndü. Soyeon'la son görüşmelerini yaptıklarından bu yana Namjoon'la aralarında soğukluk vardı. O gün söyledikleri canını çok fazla yakmıştı, hala daha yakmaya devam ediyordu.
Yoongi : Niye geldin ?
Namjoon : Böyle mi olacağız bundan sonra ? Hep mesafeli mi olacaksın bana karşı ?
Yoongi : Niye ? Grubumuzu tehlikeye mi atmış oluyorum böyle yaparak?
Yoongi'nin imalı cümlesi Namjoon'a o günkü konuşmayı hatırlatmıştı.
Namjoon : O gün.. Fazla korumacı davrandım biliyorum. Belki de bencilcedir yaptığım ama ... Birkaç aydır tanıdığımız bir kız için ailem yerine koyduğum çocuklara zarar gelmesini istemedim.
