Çooook uzun zaman sonra gelen yeni bölüm. Kafamı kaşımaya zamanım olmadığından yazamadım üzgünüm :(
Finale az kaldı bölüm sayısı söyleyemem çünkü ben de emin değilim. Ancak birçok kurgu taslağım var, bu kitaptan sonra başka bir kitap bizi bekliyor olacak.
Bu kitaba özel bölüm fikirkerim var ama final olduktan sonra tüm bölümlere
+15 vote gelirse atmayı düşünüyorum şimdiden söyliyim de. ;)Daha fazla uzatmadan bölüme geçelim...
(Mira)
Boş geçen bir hafta daha.. Tüm çabaya rağmen hiçbir ilerleme kaydedemeyen aptal beynim.
Taehyung'a yansıtmadan kendimi hatırlamaya zorluyordum tabi ki bu da bana baş ağrısı olarak yansıyordu.
Ama o kadar uğraşımın elbet bir sonucu olmuştu.
Üstümde kahve tonlarında uzun kışlık elbise vardı. Kapıyı kapatıyordum, arkamı dönmeden belime bir çift kol sarılıyordu.
İşte koskoca haftaların bana kattığı tek anı o da hayal meyal.
Yatak başlığına yaslı oturuyordum uyandığımdan beri. Az buçuk anımsadığım hatıramın devamını düşündüm.
Arkamdaki Taehyung'du ve yüzümüzde büyük bi' gülümseme vardı. Birbirimize ne kadar aşık olduğumuz anlaşılabiliyordu.
Başımı ellerimin arasına alıp kendimi zorladım yine yeniden. Aynı sahne dönerken kendimi kastım. Yeni sahneler yavaşça belirirken sevincimi saklayamayacaktım. Taehyung geldiğinde söylersem çok sevinirdi.
Derken gözümün önünde beliren anla yutkundum. Böyle bi' şey olmamıştı değil mi? Olmamıştı.
Daha fazlasını görmek istemiyordum. Hatırladığım şey tüylerimi ürpertmişti.
Hiç hatırlamalıydım o adam bana dokunmuştu yani. Bu, bu berbat bi' histi.
Taehyung biliyor muydu? Biliyorsa hala nasıl yanımda olabiliyordu? Bilmiyorsa söyleyemezdim onu kahrederdi.
Kendime gelmek için odada bulunan banyoya gidip yüzüme su çarptım.
Teahyung'un yüzüne bakamayacağımı bildiğimden o gelmeden uyumak istiyordum.
Pijamalarımı giyip yatağın için kıvrıldım. Gözlerimi yumup uyumaya çalıştığımda kendini geri sarıp gösteriyordu bana. Gözlerimi açmadan bekledim uykuyu.
Aşağıdan kapı tıkırtısı gelince Taehyung'un birazdan yanımda olacağını biliyordum.
Yorgana daha sıkı sarılıp gözlerini sıkıca kapattım.
Odanın kapısını gürültü yapmadan araladı. Adım seslerinden yanıma ilerlediği anlaşılıyordu. Yatağın çökmesiyle oturduğu belli oluyordu.
İki parmağının tersiyle yanağımı okşadığında tüm kabuslar gitmiş yerini aydınlığa bırakmıştı.
" Uyumuyorsun. "
Nerden anlamıştı ki.
" Kipriklerin hareket ediyor."
İçimi mi okumuştu o! Yeni uyanmış imajı vererek gözlerimi açtım. Kaçış yoktu, anlamıştı.
Gülümseyerek bana merhaba derken boynuma ufak öpücükkerini bahşetti ancak aklıma o adamın dokunuşlarını getirmişti, kendimi suçlu hissetmiştim.
" Sen mi geldin."
Mırıldanarak cevap verdim.
" Sorun ne Mira? Neden numara yaptın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü ๛ KTH
Fanfiction" Biri sana uçabilmek için kanatlarını nasıl kullanacağını öğretir. Uçmaya onunla devam edersin. Ama sonra etrafına bir bakarsın ki kanatlarını senden koparıp gitmiş. İşte o zaman sen hızla yere çakılırsın, ve kendini düşmekten kurtaramazsın. " Başl...